Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/3178 E. 2022/1569 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/3178
KARAR NO : 2022/1569

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.07.2019
NUMARASI : 2017/288 E. 2019/800 K.
DAVANIN KONUSU: Araç Hasar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 14.03.2017
KARAR TARİHİ: 01.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.11.2022
İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.07.2019 tarih 2017/288 E. 2019/800 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 12.08.2015 tarihinde davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın müvekkiline ait aracı sollarken dikiz aynasına çarpması ile müvekkiline ait araç sürücüsünün kontrolü kaybederek aracın şarampole devrildiğini, müvekkiline ait araç sürücüsü yaralanması nedeniyle hastaneye kaldırıldığı için kaza tespit tutanağının tek taraflı kaza gibi düzenlendiğini ileri sürerek, 500,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle toplam talebini 31.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere kazanın tek taraflı trafik kazası şeklinde gerçekleştiğini, hasarın uyumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait çekici ile arkasında takılı halde olan araçların davalı şirket tarafından sigortalı araç sürücüsünün yanından geçerken dikiz aynasının çarpması sonucu araçların devrilmesi ile kaza meydana geldiği, davalı şirket tarafından ZMSS sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, zira davalı şirket sigortalısı araç sürcüsünün Cumhuriyet Savcılığı Soruşturma evrakında bizzat ifadesinin alındığı, ifade ile ilgili olarak daha sonrasında herhangi bir yasal yola başvurulmamak sureti ile bu ifadenin kesinleştiği ve yasal merciler önünde verdiği beyana itibar edilmesi gerektiği, bu beyan doğrultusunda kusur oranının belirlenmesi gerektiği buna göre ATK’nın raporunda ilk hal olarak bildirilen hali ile kusurun tevdii icap ettiği, davacıya ait araçların kaza nedeni ile hasar gördüğü, davacıya ait araçlarda meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibari ile sorumlu teminat limitinden fazla ise de davacının poliçe limiti kadar talebini artırdığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 31.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, trafik polislerince tutulan tutanakta kazanın tek taraflı gerçekleştiğinin belirtildiğini, davacıya ait araç sürücüsü karakoldaki ilk ifadesinde aracın birisi solladığını, bu sırada kaza yapacağını düşünerek paniklediğini aracın hakimiyetini kaybederek yolun kenarına düştüğünü belirttiğini, 2 gün sonraki ifadesinde ise sigortalı araç sürücüsünün kendisi sollarken dikiz aynasına çarptığını kazanın bu sebeple meydana geldiğini ifade ettiğini, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda 1. hal için soruşturma evraklarındaki beyanın kabulü halinde sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu, 2. hal için davalı tarafın iddiaları ve kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde meydana geldiği kabul edildiğinde de davacıya ait araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu belirtildiğini, hasar durumu ile ilgili olarak mevcut fotoğraf fotokopilerinden davacıya ait olan çekicinin sol dikiz aynasında hasar bulunup bulunmadığının anlaşılamadığı için alternatifli rapor hazırlandığının belirtildiğini, kazanın meydana geldiği her durumun araştırılması ve Karayolları Genel Müdürlüğünün kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, kusur durumunun tespiti için İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden yeniden kusur raporu alınması icap ettiğini, bilirkişinin belirlediği hasar miktarının fahiş olduğunu, yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını istediklerini, müvekkilinin ZMMS teminat limiti 31.000,00 TL’nin altında olması nedeniyle bu rakama hükmedilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin gerçek zarardan sorumlu tutulabileceğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, araç hasar tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın sollama yaparken müvekkiline ait çekici ve dorsesinin dikiz aynasına çarpması nedeniyle müvekkiline ait aracın şarampole yuvarlandığını ileri sürerek, araç hasar tazminatının tahsili isteminde bulunmuştur,
Mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda, trafik kazası tespit tutanağına göre olay mahalli yerleşim yeri dışı olduğu, yolun üç şeritli 10.5 m genişliğinde tek yönlü bölünmüş otoyol olup vakit gündüz, hava açık ve zeminin kuru olduğu,… plakalı aracın sağdan yol dışı kaldığı, sağ ön ve yan kısımlarıyla sağ yan bariyerlere çarptığı ve bariyerleri yıkıp şarampole aracın ters olacak şekilde devrildiği, kaza tespit tutanağında kazayı tek araçlı yoldan çıkma olarak belirtildiği, ekli gönderilen savcılık dosya sureti incelendiğinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, kaza tespit tutanağı, ekli basit kroki, savcılık aşamasındaki sürücü beyanları, ekspertiz raporu, hasar durumunu gösterir fotoğraf fotokopileri, dava ve cevap dilekçeleri görüldüğü, davacı taraf sürücüsünün savcılık aşamasındaki ifadelerinde kazanın kendisini sollamakta olan başka bir çekicinin sol dikiz aynasına çarpması ile meydana geldiğini belirttiği, hasar durumu ile ilgili mevcut fotoğraf fotokopilerinden davacı tarafa ait olan çekicinin sol dikiz aynasında hasar bulunup bulunmadığı anlaşılamadığı, çarpma olması ya da olmaması durumunun takdir mahkemeye ait olmak üzere 1. halde kazanın davacı taraf sürücüsü … ve …’ın savcılık aşamasındaki beyanlarında belirttiği şekilde meydana geldiğinin kabulü durumunda; sigortalı araç sürücü …’ın % 100 oranında kusurlu,2. Halde ise davacıya ait araç sürücüsü % 100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece 1. Alternatife göre sigortalı araç sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsü karakoldaki ifadesinde davacıya ait tırı sollarken aracının arka tarafının davacıya ait aracın dikiz aynasına çarptığını farkettiğini, davacıya ait araç sürücüsünün paniklediğini, aracın yol kenarına düştüğünü ifade etmiş olup, bu sürücü hakkında taksirle yaralama suçundan şikayet yokluğu nedeniyle takipsizlik kararı verilmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün yalan beyanda bulunduğuna dair bir mahkumiyet kararı veya bir soruşturma bulunmadığından mahkemece sigortalı araç sürücüsünün beyanına göre hazırlanan kusur oranına itibar edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıya ait araç sürücüsünün ilk ifadesinde dikiz aşnasına çarpıldığını açıkça beyan etmemiş olması da sigortalı araç sürücüsünün karakolda verdiği imzalı beyanın aksini kanıtlamaya yetmemektedir.
Mahkemece otomotiv hasar uzmanı bilirkişiden alınan raporda davacıya ait kamyon-çekicide yedek parça ve işcçilik bedeli KDV dahil 36.486,82 TL, davacıya ait dorse-yarı römorkta KDV dahil 11.00,00 TL yedek parça ve işçilik bedeli tespit edilmiştir. Bilirkişi incelemesi kaza tespit tutanağına, kaza fotoğraflarına dayanılarak hazırlanmış olup dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla gerçek zarar kriterine uygun rapora itibar edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ne var ki davalıya ait ZMMS poliçesi incelendiğinde 21.08.2014-21.08.2015 tarihleri arasında aracın sigorta örtüsü altında olup kaza başına maddi hasar limitinin 26.800,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Poliçe limiti 26.800,00 TL olarak görünmekte ise de Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlanan ve kaza tarihi olan 12.08.2015 tarihinde geçerli olan ZMMS poliçe limitlerine göre 2015 yılı için kaza başına maddi hasar teminat limiti 29.000,00 TL’dir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.1. maddesi uyarınca sigorta teminat limitleri kaza tarihi itibarıyla uygulamaya esas alınması gerektiği için mahkemece poliçe limiti olan 29.000,00 TL’ye hükmedilmesi gerekirken 2016 yılına ait limit olan 31.000,00 TL’ye hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenlerle davalı vekilinin poliçe limitine dair istinaf itirazı haklı bulunmuştur
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.07.2019 tarih 2017/288 E. 2019/800 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
29.000,00 TL hasar bedeli tazminatını davalıdan dava tarihi olan 14.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.980,99 TL harçtan peşin alınan 551,40 TL ve 520,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 909,59 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırlan 551,40 TL peşin harç ile 520,00 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden (istinafa gelenin davalı olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararında olduğu gibi) AAÜT’ye göre 3.720,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Reddedilen kısım yönünden davalının kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 67,40 TL başvuru harcı, 450,00 TL bilirkişi ücreti, 164,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 681,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red edilen kısmı yönünden hesap edilen 637,43 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
3- Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
4- İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından istinaf yargılaması nedeniyle yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan istinaf yargılama giderinin istinaftaki haklılık durumuna göre 7,82 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01.11.2022