Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/3176 E. 2022/1431 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/3176
KARAR NO : 2022/1431

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2019
NUMARASI : 2017/355 Esas 2019/533 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25.03.2016
KARAR TARİHİ : 12.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.10.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.09.2019 tarih 2017/355 Esas 2019/533 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, 2013 yılı olağan genel kurulunda alınan karar gereği toplam 13.790,00 TL ödeme yapması gerekirken yapmadığını, ihtara rağmen ödemede bulunmayınca İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9374 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı kooperatifin üyesi olmadığını, dairesini satın alma yoluyla edindiğini, bedelini peşin olarak ödediğini, bu bedelin haricinde başka hiçbir ücret alınmayacağının taahhüt edildiğini, genel kurulda alınan kararın geçersiz olduğunu ve iptali için dava açtığını, asıl alacak için ancak yasal faiz uygulanmasının mümkün olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatife sabit ve peşin ödemeli ortak olarak kabul edilmediği, zira bu yönde alınan bir genel kurul kararının bulunmadığı, davalı tarafından iki aşamada gerçekleşen 20.000,00 TL ve 66.000,00 TL’lik ödemelerin bulunduğu, davalının davacı kooperatifçe tahsilatı yapılan dairesinin 3+1 daire olması nedeniyle ödemesi gereken aidat tutarının 10.000,00 TL, bu daire için tapu alım masrafının 3.040,00 TL olmak üzere davacı kooperatifin davalıdan talep edebileceği toplam miktarın 13.040,00 TL olduğu, davacı kooperatifin takipten önce davalıya göndermiş olduğu ihtarnamede tapu masrafının 2.540,00 TL talep edilmesi karşısında, taleple bağlı kalındığı ve toplam 12.540,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne, takip tarihine kadar yapılan genel kurullarda ödenmeme halinde aidat borçlarında faiz ya da gecikme zammı veya gecikme cezası ödenmesine dair herhangi bir karar alınmadığından takipten sonra %9 faiz işletilmesine dair genel kurul kararı alınmakla bu kararın geçmişe yürütülemeyeceğinden bahisle davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın %20 tazminat isteminin alacak likit olmadığından reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, verilen mahkeme kararında genel kurul karar tarihi olan 28.06.2015 tarihinden itibaren %9 faiz uygulanması hususunda açık hüküm kurulmadığı, bu nedenle icra müdürlüğünce %10,5 faiz hesaplandığını ve bu miktarı ödemek zorunda kaldıklarını, kararda icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin doğru olduğunu, her ne kadar karar tarihinde davalının vekili bulunmadığı halde lehine vekalet ücreti verilmiş ise de, istinaf aşamasında zaten vekili bulunduğundan vekalet ücretine hükmedilen kısmın kaldırılmasında hukuki yarar bulunmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde, icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin yerinde olmadığını, yine işlemiş faiz yönünden mahkemenin red kararı vermesinin hatalı olduğunu, taraflarınca İzmir 7. Noterliği’nin 09.02.2015 tarih ve 1402 yevmiye numaralı ihtarının keşide edilerek borcun ödenmesinin istendiğini, en azından noter ihtar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği halde takip tarihine kadar olan faize ilişkin talebin tümünün reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtarname gideri olan 133,00 TL’nin kabul edilen bedele dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, davalının yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirmemesine rağmen istinaf aşamasında vekalet sunulduğunu, vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiş, davalı tarafın istinaf nedenlerinin yerinde olmadığını belirterek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacı kooperatifin aidat ve tapu masrafı alacağına ilişkin olarak davalı hakkında girişmiş olduğu icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile icra takip dosyasında 12.540,00 TL’ye yapmış olduğu itirazın iptaline, fazlaya ilişkin 1.258,00 TL istemin reddine, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9374 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 10.000,00 TL 08.06.2014 tarihli genel kurul kararı uyarınca ödenmesi gereken aidat borcun, 2.540,00 TL tapu masrafı ve bunların işlemiş faizleri ile 133,00 TL ihtar gideri ve işlemiş faizi olmak üzere toplam 13.798,01-TL üzerinden ilamsız takibe girişildiği, takibe davalı-borçlu tarafından 02/07/2015 tarihinde borcu bulunmadığından asıl alacak, işlemiş faiz, ve ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu anlaşılmış, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/44 Esas 2015/338 Karar sayılı ilamı ile 08.06.2014 tarihli kooperatif genel kurulu toplantısında alınan kararların Kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yönünün bulunmadığından davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin onama ilamı ile 26/06/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının davalı kooperatife sabit ve peşin ödemeli ortak olarak kabul edilmediği, zira bu yönde alınan bir genel kurul kararının bulunmadığı, davalı tarafından iki aşamada gerçekleşen 20.000,00 TL ve 66.000,00 TL’lik ödemelerin bulunduğu, davalının davacı kooperatifçe tahsilatı yapılan dairesinin 3+1 daire olması nedeniyle ödemesi gereken aidat tutarının 10.000,00 TL olduğu, bu daire için tapu alım masrafının 3.040,00 TL olduğu, davacı kooperatifin davalıdan talep edebileceği toplam miktarın 13.040,00 TL olduğu, davacı kooperatifin takipten önce davalıya göndermiş olduğu ihtarnamede tapu masrafının 2.540,00 TL talep edildiği, öte yandan genel kurullarda ödenmeme halinde aidat borçlarında faiz ya da gecikme zammı veya gecikme cezası ödenmesine dair herhangi bir karar alınmadığı, bu itibarla davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2015/9374 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının aidat ve tapu masrafından doğan 12.540,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, ancak takipten sonra %9 faiz işletilmesine dair genel kurul kararı alındığı hususları sabit olmakla birlikte İDM’ce verilen hüküm fıkrasında uygulanacak faiz oranının açıkça belirtilmediği, her ne kadar gerekçede belirtilmiş ise de, bu durumun kararın infazı noktasında tereddüt oluşturabileceği düşünülmekle davalı tarafın bu yöndeki istinaf istemi yerindedir. Bu itibarla takip tarihinden genel kurul tarihi olan 28.06.2015 tarihine kadar iş bu alacağa %9 oranında, bu tarihten itibaren 3095 S.K.’nun 2/1.maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşmamak kaydıyla aynı yasanın 2/2.maddesine göre belirlenecek TCMB.’nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranının uygulanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Ancak dava konusu edilen alacağın likit nitelikte bulunduğu, bu nedenle İİK. 67/2 maddesi gereğince alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kabulünün yerinde bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkemece verilen karar tarihinde davalı …’in kendisini vekille temsil ettirmemesine rağmen lehine 1.258,00 TL tutarında vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu bağlamda davacı tarafın istinaf istemi yerindedir.
Her ne kadar davacı kooperatif tarafından yürütülen icra dosyasında ihtarname gideri ve işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, davacı yanca dosyaya ibraz edilen deliller arasında İzmir 7. Noterliği’nin 1402 yevmiye numaralı ihtarnamesinin borçluya tebliğine ilişkin belge sunulmadığı gibi iş bu ihtarnameye ilişkin gider faturasının da davacı yanca dosyaya ibraz edilmediği, bu itibarla katılma yolu ile kararı istinaf eden davacı vekilinin işlemiş faiz ve ihtarname gideri yönünden istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Katılma yoluyla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.09.2019 tarih 2017/355 Esas 2019/533 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2015/9374 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 12.540,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına,
Takip tarihinden 28.06.2015 tarihine kadar iş bu alacağa %9 oranında, bu tarihten itibaren 3095 S.K.’nun 2/1.maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşmamak kaydıyla aynı yasanın 2/2.maddesine göre belirlenecek TCMB.’nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranının uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Davaya konu alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 856,60 TL karar harcından başlangıçta peşin olarak alınan 166,65 TL harç ve icra dosyasına yatırılan 68,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 620,96 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 166,65 TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 68,99 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 1.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 507,40 TL müzekkere, tebligat, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 540,90 TL yargılama giderinin kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen taktiren 491,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iade edilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuranların ödedikleri istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvuranlara iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle tarafların yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.12.10.2022