Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/3169
KARAR NO : 2022/1429
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.10.2019
NUMARASI : 2018/1273 E. 2019/1102 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 12.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.10.2022
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.10.2019 gün ve 2018/1273 E. 2019/1102 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu ve kendi sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araç ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan, sahibi ve sürücüsü … olan … plakalı aracın çarpıştığını ve müvekkiline ait araçta maddi hasar ve değer kaybı oluştuğunu, zararın tazmini davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ve aracın tamirinin gerçekleştiğini, müvekkili aracının onarımı süresince araç mahrumiyet zararının doğduğunu, davalı sigorta şirketinin araç mahrumiyet zararı yönünden sorumluluğu bulunmadığından araç maliki ve sürücüye müracaat haklarının saklı olduğunu, davalı sigorta şirketine yaptıkları başvuruya rağmen davalı şirketin 15 gün içinde hiçbir cevap vermediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, 2.123-Euro maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 09/10/2018 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 kayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru Karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, müvekkilinin bilirkişi ücreti olarak ödediği 697,34 Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru Karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davaya konu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, öncelikle davacının kazanın oluş şeklini ve iddia edilen hasarların kazadan kaynaklı somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının onarım faturasını ibraz etmesi gerektiğini, kaza sonrası müvekkil şirkete yapılan ihbar üzerine hasar dosyası açıldığını, müvekkil şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, talep edilen ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu, olay yeri Türkiye olması nedeniyle yabancı para üzerinden zararın tespit edilmesi halinde olay tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın kabulü halinde uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek davanın esastan ve usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının Almanya’da yaşadığından gerçek zararın Almanya’daki şartları göre hesaplanması gerekmekle alınan bilirkişi raporunda ekspertiz raporunda belirlenen değişmesi gereken parçaların kazaya bağlı değişmesi gereken parçalar olduğu ve parça bedelleri ile işçilik ücretlerinin piyasa rayicine uygun olduğu belirtilmekle, ekspertiz raporunun aracın görülerek hazırlanması, bilirkişinin de raporun kaza ile uyumlu olduğu belirlemesi nedeniyle davanın kabulü poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile 2.123,00-Euro maddi tazminatın 09/10/2018 tarihinden itibaren kamu bankalarının bu para cinsinden açtığı 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte alınarak fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ekspertiz ücretinin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, dava konusu kazanın Türkiye’de meydana geldiğini, bu nedenle Türkiye’de davacının yaptırması gerektiğini, kendilerinin ekspertiz raporuna göre KDV dahil hasar onarım bedelinin 1.475,00 TL olduğunu, Almanya piyasasına göre hesaplama yapılamayacağını, raporda davacı tarafça sunulan eksper raporunun aynen kabul edildiğini, raporun yeterli olmamakla birlikte zararın fahiş olarak hesaplandığını, meydana gelen zararın TL olarak hesaplanması gerektiğini, aksi halde haksız fiil tarihindeki kur esas alınarak Türk Lirası karşılığı üzerinden karar verilmesi gerekirken fiili ödeme tarihindeki kur karşılığına hükmedilmesinin yasa ve içtiatlara aykırı olduğunu, ekspertiz raporunun makul olmadığını, ekspertiz raporundaki ücretin makul olma sınırlarını fazlasıyla aştığından bu miktarın tamamının kendilerine yüklenmemesi gerektiğini, olayda yasal faiz işletilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 09.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle kazaya karışan karşı yan sürücüsünün kusurlu olmasına dayalı zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalıdan kaza nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin Almanya’da trafiğe kayıtlı yabancı plakalı aracına çarpması nedeniyle aracının hasarlandığını ileri sürerek hasar tazminatı isteminde bulunmuştur. Yabancı plakalı araçların hasar tazminat talepleri yönünden aracın pert değerlendirilmesi yapılsa dahi, aracın onarım bedeli, aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri ile karşılaştırılması bakımından önem arz etmektedir. Şöyle ki; eğer aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri onarım giderinden fazla ise davacı yalnız onarım giderini, onarım giderinden az ise, aracın olay gününde satın alındığı ülkedeki sürüm değerini davalıdan isteyebilir. Bu durumda mahkemece, bilirkişiden rapor alınarak aracın Türkiye’deki tamir bedelinin tespiti ile daha önce usulüne uygun olarak tespit edilen, olay tarihinde kayıtlı olduğu ülkedeki ikinci el piyasa rayiç değeri ile karşılaştırılarak hangisi az ise o miktara hükmedilmesi gerekir.(Yargıtay 17. H.D’nin 14.11.2019 Tarih 2016/10741E-2019/10657E, 12.04.2017 Tarih 2016/9325E-2017/4007 K Sayılı Kararları).
Dosyada alınan bilirkişi raporunda meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacıya ait … plaka sayılı aracın arka tampon ve arka bagaj kapak kısımlarında meydana gelen hasar sonucunda dosyaya ibraz edilen aracın hasarlı resimleri dikkatli olarak değişmesi gereken arka tampon,römork bağlantısışarka kaput,flanşlı kener koruyucu,TDI yazı, Galaxy yazısı, cam yapıştırma setişarka tampon süs çıtası,arka tampon orta park sensörü gibi yedek parçaların kaza ile uyumlu olduğunun ve yapılacak işçiliklerin Almanya’da yapılacak olması ve buradaki yedek parça ve işçiliklerin bu ülke şartlarına göre değerlendirileceğinin,bu nedenlerle araçtaki hasar bedelinin KDV dahil 4.437,37 Euro çıkması ve hasar bedelin aracın piyasa rayiç değerini geçmesi sebebiyle bilirkişi raporuna iştirak edilerek aracın pert-total işlemine tabii tutulması gerektiğinin ve aracın kaza esnasında 2.el piyasa rayiç değerinin 2.900,00 Euro ve hasarlı halinin (sovtaj bedeli) 777,00 Euro olabileceği kanaatiyle meydana gelen hasar bedeli 2.123,00 Euro olarak belirlenen bedelin hükme esas alındığı, yukarıda ayrıntısı belirtilen içtihat uyarınca dosyanın evvelce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii ile dava konusu aracın Türkiye’deki tamir bedelinin tespiti ile daha önce usulüne uygun olarak tespit edilen, olay tarihinde kayıtlı olduğu ülkedeki ikinci el piyasa rayiç değeri ile karşılaştırılarak hangisi az ise o miktara hükmedilmesi gerekmektedir, davalı tarafın istinaf istemi bu nedenle yerinde bulunmuştur.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-.Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2- İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.10.2019 gün ve 2018/1273 E. 2019/1102 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12.10.2022