Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/3055 E. 2022/1394 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/3055
KARAR NO : 2022/1394

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI : 2015/650 Esas 2019/988 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.10.2022

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.09.2019 tarih 2015/650 Esas 2019/988 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili,davalılardan …’ın sürücüsü ve diğer davalı sigorta şirketinin ZMM ile sigortacısı olduğu … plakalı aracın davacılardan …’ın sürücüsü ve diğer davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu … plakalı motorsiklete çarpması ile meydana gelen kazada müvekkillerinin yaralanarak maddi manevi zarara uğradığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu ileri sürerek, ileride artırılmak üzere belirsiz alacak olarak müvekkili … için temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile 1.000,00 TL maddi ve olay tarihinden itibaren yasal faizi ile 75.000,00 manevi tazminat ile ;müvekkili … için temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile 1.000,00 TL maddi tazminat ve olay tarihinden itibaren yasal faizi ile 125.000,00 manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan açıklama dilekçesi ile davacı … için maddi tazminat tutarının 400,00 TL’sinin geçici iş göremezlik tazminatı ve 600,00 TL’sinin hastane masrafı olduğunu, davacı … için maddi tazminat tutarının 300,00 TL’sinin geçici iş göremezlik tazminatı ve 700,00 TL’sinin hastane masrafı olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili 01.07.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle 1.000,00 TL maddi tazminat istemini 48.746,10 TL arttırarak talebini 49.746,10 TL’ye çıkartmıştır.
CEVAP : Davalı sigorta vekili, her ne kadar İzmir 20.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/269 Esas sayılı dosyası ile yapılan incelemede sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, kusuru kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu savunmuştur.
Davalı …, istenilen tazminatların fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığını, ekonomik durumu nedeni ile öncelikle davanın reddini mümkün olmadığı takdirde hakkaniyete uygun karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, olayın meydana gelmesinde davacıların bir kusurunun bulunmadığı, davalının asli ve tam kusurlu olarak kabul edildiği, davacı …’ın yaralanmasının çok hafif olması nedeni ile bu davacı yönünden ayrıca bir maluliyet raporuna gerek görülmediği ve maddi tazminat hesabı yapılmadığı, davacı …’ın ise 9 ay iyileşme süresi ve %25,2 maluliyet oranına göre Sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerde mahsup edildiğinde bakiye talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 40.440,93 TL olduğu, geçici iş göremezlik zararının 6.851,92 TL olduğu, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi amaçlı giderlerin 2.453,25 TL olduğu toplam 49.746,10 TL maddi zararının bulunduğu,davacının zaten davalı Sigorta Şirketine karşı açtığı davadan feragat ettiği, bakiye zararın tahsili için değer artırım talebinde bulunarak davalı …’dan tahsilini talep ettiği, davalı değer artırımına karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, kaza tarihi, maluliyet rapor tarihi dikkate alındığında zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla artırılan miktar bakımından davalı …’a karşı açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği, öte yandan her iki davacının manevi tazminat talepleri bakımından yapılan değerlendirmede, davacılardan …’ın yaralanmasının çok hafif düzeyde olduğu, basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek düzeyde olduğu, buna göre tarafların ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın davacıların zenginleştirmeyecek ve davalının da ekonomik olarak mahvına sebebiyet vermeyecek ölçüde hakkaniyete uygun olarak manevi tazminat takdir edilerek Davacı … için; maddi tazminat yönünden davalı … yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı …’a karşı açılan davanın kabulü ile toplam 49.746,10.-TL maddi zararın ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine; manevi tazminat yönünden taktiren 20.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine ; davacı … için, maddi tazminat yönünden; davalı … ‘ya karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı …’a karşı açılan davanın reddine, manevi tazminat yönünden taktiren 3.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı … vekili, davanın maddi tazminat istemi yönünden davalı sigorta şirketi tarafından dava açıldıktan sonra 2016 yılı itibariyle davacıya ödeme yapılması nedeniyle davacıların sigorta şirketi hakkındaki davalarından feragat ettiğini, müteselsil sorumlulardan biri hakkındaki feragatin diğer müteselsil sorumlular yönünden de teselsül edeceğinden kendisinin de sorumluluktan kurtulmuş olacağını, manevi tazminat yönünden mahkemece verilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin davacı eve döndükten sonra davacılarla ilgilenerek maddi ve manevi her türlü yardımda bulunduğunu, ceza dosyasındaki sağlık giderlerinin müvekkilince karşılandığını, davalı …’ın fabrika işçisi olarak çalıştığını, evli ve çocuklu olduğunu, üzerine kayıtlı mal varlığının bulunmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, 25.09.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle motosiklet sürücüsü ve yolcusu olan davalıların karşı yan sürücüsü ve ZMMS sigortacısına yönelik olarak maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın davacı … için; maddi tazminat yönünden davalı … yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı …’a karşı açılan davanın kabulü ile toplam 49.746,10.-TL maddi zararın ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine; manevi tazminat yönünden taktiren 20.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine ; davacı … için, maddi tazminat yönünden; davalı … ‘ya karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı …’a karşı açılan davanın reddine, manevi tazminat yönünden taktiren 3.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı … vekili dosyaya sunmuş olduğu 12.02.2019 havale tarihli dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş ile anlaşmaya vardıklarından … Sigorta A.Ş yönünden davadan feragat ettiklerini, teminat tutarı üzerindeki miktar yönünden davalı araç sahibi ve sürücüsü için taleplerinin devam ettiğini bildirmiş, davacı vekili 02.04.2019 tarihli oturumda da “Davacı …’in yaralanmasının çok hafif olup, maluliyet raporu alınmasına gerek bulunmadığını, sigorta yönünden davadan feragat ettiklerini, davalı …’a karşı sigorta teminatı tutarı üstündeki maddi ve manevi tazminat taleplerinin devam etitğini, davalı sigorta şirketinin kendilerine ödeme yaptığını, şayet bu miktarın üzerinde aktüerya hesabı yapıldığı takdirde bu miktar üzerinden davalı …’a yönelik davalarının devam ettiğini” imzalı beyanı ile tasdik etmiştir.
İlk derece mahkemesince mahallinde keşif yapılarak alınan trafik bilirkişisi raporunda kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, kazanın oluşumunda ilgili belediyenin kusursuz olduğu, kaskın ayak ve vücut yaralanmasına etkisinin olmayacağı dikkate alınarak motosiklet sürücüsü ve yolcusunun kusur atfedilemeyeceği yönünde rapor vermiş, alınan bu rapor dosyada mevcut kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına nazaran hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmüştür.
İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/269 esas 2015/324 karar sayılı ilamı ile sanık sürücü …’ın taksirle birden fazla kişiyi yaralamak eyleminden dolayı verilen hapis cezasının hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamın 04.05.2015 tarihi itibariyle kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Davacı …’ın maluliyet raporunun aldırıldığı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nce tanzim edilen 10.01.2019 tarihli sağlık kurulu raporu kaza tarihi dikkate alınarak Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı olay tarihinde yürürlükte olan“Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre …’ta birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulanarak meslekte kazanma gücündeki azalma oranının şahsın olay tarihindeki yaşına göre %24 ve bugünkü yaşına göre %25.2 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olduğu rapor edilmiş, bilahare dosya aktüerya bilirkişilerine tevdi edilerek aktüerya hesaplaması yaptırılmış, aldırılan bilirkişi raporlarının yeterli ve hükme esas almaya elverişli olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı … vekilinin yerel mahkemece hükmedilen maddi tazminat bedeline yönelik olarak feragatin davalı … yönünden de hüküm doğuracağına yöünelik istinaf nedeninin irdelenmesinde Yargıtay 17. HD.’nin 04.07.2018 tarih 2015/15947 E. 2018/6756 K. Sayılı kararında belirttiği üzere, feragat beyanının poliçe limiti ile sınırlı olarak diğer davalılara siyaret edeceği, dava konusu poliçe teminat limitinin 225.000,00 TL olduğu, bu nedenle aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplanan tutardan dava açıldıktan sonra yapılan ödeme ve sigorta şirketi hakkındaki feragat nedeniyle bu meblağın mahsubunun yerinde bulunduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince talep edilen maddi tazminat miktarından mahsup edilmek suretiyle karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları reddedilmiştir.
Manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf itirazlarına gelince; ilk derece mahkemesince taraflara dair ekonomik ve sosyal durum araştırmalarının yaptırılarak müzekkereye cevaplarının dosya içerisine alındığı görülmüş, manevi tazminatın ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminat olmadığı, zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araç olduğu kabul edilmiştir. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve sosyal yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Somut olayda hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları kazanın oluş şekli, kusur durumu, olay tarihi, sosyal ve ekonomik koşullar, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında makul ve ılımlı bulunmuş olmakla manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 4.969,28 TL’den peşin alınan 1.242,32 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.726,96 TL’nin davalı …’dan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı …’ın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.05.10.2022