Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/3053 E. 2022/1417 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/3053
KARAR NO : 2022/1417

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.09.2019
NUMARASI : 2018/1032 E. – 2019/933 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.10.2022

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.09.2019 tarih, 2018/1032 E. – 2019/933 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacıya ait araç ile davalı tarafından ZMMS kapsamında sigortalı dava dışı üçüncü kişiye ait aracın, karıştığı trafik kazası neticesinde davacının aracının zarar gördüğünü, davalının zararı karşılama yükümlülüğü bulunduğunu belirterek; belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00-TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 11.100,00 TL’ye çıkartmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, sigorta şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kaza nedeniyle 19.000-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemelerin poliçe limitinden indirilmesi gerektiğini, şirketin ihbar tarihinden itibaren sekiz iş günü sonunda yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı araç ile davacı adına kayıtlı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde davacının aracının oluşan zarar nedeniyle aracın pert kabul edilmek sureti ile sigortalı araç sürücünün % 100 oranında kusuruna karşılık gelecek şekilde bakiye ödeme limiti ile sınırlı olmak üzere davacının davasının kısmen kabulü ile 11.100,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, talep edilen bakiye zarar oluşmadığını, bilirkişi raporundaki rayiç bedel tespitinin yüksek olduğunu, pert sovtaj bedeli mahsup edilerek davacıya 19.900-TL ödeme yapıldığını, giderilecek başkaca bir zarar bulunmadığını, aracın rayiç değeri hususunda yeniden rapor alınması gerektiğini, belirterek; kararın kaldırılması talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zararın ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı … plakalı araç ile davacının maliki olduğu … plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacının aracının zarar gördüğü, dosya kazandırılan kusur ve hesap bilirkişi raporu ile olayın oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu, zararın kaza ile uyumlu olduğu, kaza tarihinde aracın mevcut haliyle ikinci el rayiç değerinin 92.500,00-TL, araçta oluşan gerçek zararın tamir bedelinin KDV dahil 74.376,45-TL olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmaması göz önüne alındığında pert olarak kabul edilmesi gerektiği, pert / sovtaj değerinin ise 58.000,00-TL olduğu, aracın davacıda kalması dikkate alındığında davacının talep edebileceği hasar bedelinin 14.600,00-TL oluştuğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve2011/17-142 Esas – 2011/411 Karar, 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 Esas – 2012/92 Karar, 16/1.2013 tarih ve 2012/17-1491 Esas – 2012/411 Karar ve Yargıtay 17. HDBnın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 Esas – 2013/7276 Karar sayılı ilamları) Dolayısıyla, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zarardan davalı sigorta şirketinin, sigortalı sürücücünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.
Sigorta şirketi poliçeden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yide zarar görene ödemek zorundadır.(Yargıtay 17 HDB’nın 05.06.2014 tarih ve 2014/9038 Esas – 2014/9078 Karar sayılı ilamı )
Hasar bedeli araç rayicini % 50’si aştığı durumlarda aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir. ( Yargıtay 17. HDB’nın 18.05.2016 tarih ve 2016/3196 Esas – 2016/6047 Karar Sayılı ilamı)
Motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen zararlardan dolayı sorumluluk zarar görenin uğradığı gerçek zarar ile sınırlıdır. BK’nun 42. (6102 sayılı Kanun 50. Md.) 6762 sayılı TTK’nın 1283. ( 6102 sayılı TTK’nın 1427 vd ) maddeleri gereğince sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup motorlu aracın neden olduğu zarar nedeniyle meydana gelen gerçek zarar giderilmelidir. Gerçek zarar, zarar gören şeyin eski hale getirilebilmesi için gereken onarım ve işçilik giderlerini kapsar. Davalı sigorta şirketi gerçek zarardan sorumlu olup araç hiç tamir edilmemiş olsaydı dahi zarar gören kişinin gerçek zararına göre tazminat miktarı hesaplanması gerekmektedir. Zira, zarar görenin çıkma ve eşdeğer parçalarla aracı tamir etmesi beklenemeyeceği gibi gerçek zarar ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle karşılanır. Hasar bedeli tespit edilirken davalı sigorta şirketiyle servis arasında yapılan anlaşma vb nedenlerle yedek parça ve işçilik bedellerinin değerinde indirim yapılmaksızın zarar nedeniyle meydana gelen gerçek zarar giderilmelidir. ( Yargıtay 17 HDB’nın 15.12.2011 tarih 2011/4075 E. 2011/12321 K., 28.03.2016 tarih 2015/17481 E. 2016/3833 K., 04.04.2016 tarih 2015/14700 E. 2016/4229 K., 17.03.2014 tarih 2014/4531 E. 2014/3704 K. Sayılı ilamları )
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli, dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun düşmesine, kusur ve hasarın anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olay ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, kaza ile hasarın uyumlu olduğunun tespit edilmiş olmasına, aracın ikinci el ve svotaj bedelinin piyasa rayiçlerine göre belirlenmesine, araç pert kabul edilerek sovtaj bedelinin aracın kaza tarihindeki ikinci el rayiç bedelinden indirilmesine, davalı tarafından yapılan ödemenin belirlenen tazminat miktarından mahsup edilmesine ve bakiye miktarın poliçe limiti dahilinde hüküm altına alınmış olmasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 758,24 TL’den peşin alınan 189,56 TL’nin mahsubu ile bakiye 568,68 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 10.10.2022 oy birliğiyle karar verildi.