Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2977 E. 2022/1437 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2977
KARAR NO : 2022/1437

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.07.2019
NUMARASI : 2017/873 E. 2019/857 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.10.2022

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.07.2019 tarih 2017/873 E. 2019/857 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 03.05.2017 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca, davalı tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı ve dava dışı …’e ait, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarptığını, çarpmanın etkisi ile müvekkiline ait aracın da önündeki dava dışı … plakalı araca çarptığını, müvekkilinin aracında maddi hasarın meydana geldiğini, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde sorumluluğunun bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçtaki hasar miktarının tespiti amacıyla İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/74 D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporunda hasar bedelinin 17.084,68 TL, değer kaybı bedelinin 1.500,00 TL olarak tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 250,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 550,00 TL tespit gideri ve 440,00 TL tespit vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, … plakalı vasıta için araç başına teminat limitinin 2017 yılı için 33.000,00 TL olduğunu, kazanın başka bir aracın kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve yolun sık sık kazalara sebebiyet veren bir yapıda olup olmadığı ve kusur durumları hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, tespit bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacı tarafından müvekkili şirkete hasar tespitinden önce başvuruda bulunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’nın seyir halinde iken, davacıya ait ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın önünde yavaşlaması esnasında bu araca arkadan çarptığı, … plakalı davacı aracının çarpmanın etkisiyle savrularak önünde dönüş için yavaşlayan dava dışı … plakalı araca arkadan çarptığı, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının aracında yedek parça, işçilik ve KDV dahil 17.084,68 TL hasar meydana geldiği, aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin 34.000,00 TL ve hurda değerinin 18.500,00 TL olduğu, davacı aracının onarımının ekonomik olmadığı, pert total kabul edilmesi gerektiği, buna göre davacının gerçek zararının 34.000,00 TL – 18.500,00 TL = 15.500,00 TL olduğu, araç pert totale tabi tutulduğundan değer kaybı oluşmayacağı gerekçesiyle davacının hasar bedeli talebinin kabulü ile 15.500,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının değer kaybı talebinin reddine, delil tespiti talebi hasımsız olarak yapıldığından delil tespiti giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, 29.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait aracın sovtaj bedelinin düşük hesaplandığını, sovtaj bedeli tespit edilirken piyasa araştırması yapıldığına dair hiçbir verinin dosyaya sunulmadığını, bilirkişi raporunun eksik değerledirme hazırlandığını, müvekkili tarafından üç ayrı firmadan emsal olarak 22.000,00 TL sovtaj teklifi alındığını, davacı lehine hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, tarafların kusur durumlarının hatalı tespit edildiğini, kusur bilirkişi raporunda sadece kaza tespit tutanağı ve davacı yanın iddiaları doğrultusunda değerlendirme yapıldığını, olay yerinin ve kazanın oluş şeklinin ayrıntılı olarak incelenmediğini, olay yerini görür Mobese kayıtlarının incelenmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar bedeli ve değer kaybı tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpması üzerine müvekkilinin aracının dava dışı bir araca çarptığını, bu kaza nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını ileri sürerek hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davacı tarafça İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/74 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi tespit raporunda davacıya ait aracın ön ve arka kısımlarından hasarlandığı, hava yastıklarının açıldığı, hasar miktarının 10.878,55 TL yedek parça ve 3.600,00 TL işçilik olmak üzere KDV dahil 17.084,68 TL olduğu, 2. El piyasa rayiç değerinin 33.500,00 TL olduğu, aracın hasarlı kısımları tamir edildikten sonraki 2. el piyasa rayiç değerine göre 1.500,00 TL değer kaybı oluşacağı tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince otomotiv uzmanından alınan bilirkişi raporunda sigortalı aracın sürücüsü olan …’nın seyir halinde kavşağa yaklaşırken, hızını azaltmayarak, dikkatini yeterince yola ve seyir yönüne verip aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uyarlamayarak kendi aracının ön kısmı ile aynı istikamette önünde seyreden ve kavşakta yavaşlayan davacıya ait … plakalı aracın arka kısmına çarptığı, davacıya ait aracın çarpmanın etkisi ile savrulup önünde kavşakta dönüş için yavaşlayan … plakalı araca arkadan çarptığı, sigortalı aracın sürücüsü dava dışı …’nın 2918 s. KTK’nun 52/B ve 52/C, 56/C ve 84/D maddeleri uyarınca kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının aracının sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş; davacıya ait araçta 10.878,55 TL yedek parça 3.600,00 TL işçilik olmak üzere toplam KDV dahil 17.084,68 TL hasar meydana geldiği, hasar miktarının yüksek olması nedeniyle pert-total araştırması yapılması gerektiği, aracın hasar listesi, hasarlı fotoğrafı, hasar bedeli, sağlam yerleri göz önünde bulundurularak yapılan sovtaj araştırmasında, aracın sovtaj değerinin 18.500,00 TL olduğu, ikinci el satış piyasasından, internet ikinci el satış sayfalarından ve ilgili markanın yetkili satış ve servislerinin ikinci el departmanlarından yapılan araştırma sonucunda, hasar tarihinde dava konusu aracın rayiç değerinin 34.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, onarım bedelinin hem rayiç değerinin %50’sini geçmesi, hem de onarım bedelinin sovtaj değeri ile toplandığında, bu toplamın aracın rayiç değerinin üzerine çıkması nedeniyle onarımının ekonomik olmayacağı, pert-total işlemine tabi tutulduğunda gerçek zararın 34.000,00 TL – 18.500,00 TL = 15.500,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Kusur ve araç hasarı konusunda uzman bilirkişi tarafından kazaya karışan araç sürücülerinin kendi aralarında düzenlediği trafik kazası tespit tutanağı, tutanakta çizilen kazanın oluş şeklini gösteren basit kroki ve dosya kapsamındaki belge ve fotoğraflar incelenerek düzenlenen bilirkişi raporu araç görülerek düzenlenen tespit bilirkişi raporu ile de uyumlu, gerekçeli, dayanaklı ve denetime elverişli olduğundan, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.058,80 TL’den peşin alınan 314,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 744,40 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı’nın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13.10.2022