Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2885 E. 2022/1383 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2885
KARAR NO : 2022/1383

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI : 2017/1343 Esas 2019/757 Karar
DAVANIN KONUSU: Geçici ve Kalıcı İş Göremezlik Tazminatı
DAVA TARİHİ : 01.12.2017
KARAR TARİHİ : 05.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.10.2022

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.07.2019 tarih 2017/1343 Esas 2019/757 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 19.10.2017 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, 100,00 TL geçici, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle geçici iş göremezlik tazminatı talebini toplam 702,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davacının gerekli evrakları tamamlamadığı için dava tarihinden önce müvekkiline usulünce başvurusundan bahsedilemeyeceğini, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddine istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, 2 hafta geçici maluliyetinin bulunduğu, aktüer bilirkişiden aldırılan 15.05.2019 havale tarihli raporda her ne kadar davacının geçici iş göremezlik tazminat hesabının 702,00 TL olduğu hesaplanmış ise de; kaza tarihinin ve poliçenin düzenlenme tarihinin 01.06.2015 tarihinden sonra olması nedeniyle yeni genel şartlara göre geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı içinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, 6704 sayılı Yasanın 4. maddesiyle KTK’nın 92. maddesinde yapılan değişkilikten önce dava konusu kazanın meydana geldiğini, yeni yürürlüğe giren düzenleyici işlemlerin etkisi geçmişe değil geleceğe etkili olacağını, poliçe tarihi itibariyle yürürlükte olan KTK’nın 92. maddesinde destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışında kaldığına dair yasal bir düzenleme bulunmadığını, tam kusurlu sürücünün ölümünden kaynaklanan taleplerin poliçe teminat dışı sayılması gereken tarihin genel şartların değiştiği tarih değil, ZMMS sigortası dışında kalan hususlar başlıklı 2918 sayılı Kanun 92. maddesinde değişiklik yapıldığı 26.04.2016 tarihi olması gerektiğini, ortada yasa hükmü var iken genel şartlarda yapılan değişiklik ile poliçe teminatı kapsamının daraltılamayacağını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, geçici ve kalıcı maluliyet tazminatının kazaya sebebiyet veren karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmış olup, Dairemiz uygulamaları gereği geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri de anılan kanun hükmü kapsamında tazmini gereken zararlardandır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
T.C. Anayasasının 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’nın A.5-b maddesi gereği, zarar görenin tedavisinin devam ettiği döneme ilişkin geçici bakıcı gideri zararının, geçici işgöremezlik zararının ve tedavi giderlerinin sağlık giderleri içinde yer aldığı ve ZMSS teminatı kapsamında olmadığı kabul edilmişse de, 6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; Anayasa Mahkemesinin KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp TBK’nın 54.maddesi ile KTK’nın 98.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine aittir.(Yargıtay 4. H.D’nin 10.03.2022 2021/12001E, 2022/4532 K ve 24.03.2022 tarih 2021/22793 E, 2022/5790 K sayılı kararları).
Somut olayda davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece alınan kusur raporunda davacı sürücünün kusursuz, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Yargılama sırasında Ege Üniversitesi Hastanesinden alınan ve kaza tarihinde yürürlükte olan Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca hazırlanan kök ve ek raporda davacının maluliyet uğramadığı, 2 hafta geçici iş göremezliğinin bulunduğu rapor edilmiştir. Mahkemece benimsenen aktüerya raporunda davacının 702.00 TL geçici iş göremezlik tazminatı isteyebileceği hesaplanmıştır. Mahkemece maluliyet tazminatına hükmedilmemesi doğru ise de yukarıda açıklandığı üzere davalı sigortanın geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmasına rağmen yeni genel şartlara göre geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu gerekçesiyle bu yöndeki talebin reddedilmesi doğru değildir. Her ne kadar davacı vekilinin istinaf dilekçesi tam olarak dosya kapsamıyla örtüşmüyor olsa da istinaf dilekçesinde talebin teminat dışı olmadığı vurgulanmakla kararın geçici iş göremezlik talebi yönünden kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile 702, 00 TL’nin tahsiline dair hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ileİzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.07.2019 tarih 2017/1343 Esas 2019/757 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile 702,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 01.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı sigortadan tahsiline, kalıcı maluliyet tazminatı talebinin reddine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harç ve 3,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 46,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 3,00 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT yarınca 702,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kalıcı maluliyet tazminatı yönünden davalının kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesin,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 220,83 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.156,83 TL yargılama giderinden kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen taktiren 1.006,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından istinaf yargılaması nedeniyle yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 13,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 134,80 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05.10.2022