Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2856 E. 2022/1278 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2856
KARAR NO : 2022/1278

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.05.2019
NUMARASI : 2019/165 Esas 2019/256 Karar
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 21.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.09.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.05.2019 gün ve 2019/165 Esas 2019/256 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin … isimli bir esnafa ihtiyaç kredisi olarak 5.000,00 TL ye kefil olduğunu, kredi akdinin 2004 yılma dayandığını, müvekkilinin rızası dışnda ve imzası olmadan limit artırımları olduğunu ve en sonunda bankadan alacağı tem’ik alan davalı … Aş. İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2012/6168 E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, ancak takipten sonra müvekkiline ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, bunun yerine müvekkili aleyhine diğer borçlu/kefillerle birlikte ihtiyati haciz kararı alındığını ve karar uyarınca da maaşına ihtiyati haciz uygulandığını müvekkilinin süresi içinde bu takibe itiraz ettiğini, ancak alacaklı tarafından süresinde itirazın kaldırılması yoluna gidilmediğini, dava açılmadığını, bu nedenle ihtiyati haczin hükümsüz hale geldiğini, ancak itiraz ve ihtiyati haczin hükümsüz kaldığına dair beyanlarından sonra icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ancak haczin devamına karar verildiği için bu kararın iptali amacıyla taraflarınca memur muamelesini şikayet yoluna gidildiğini, İzmir 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/59 E. 2015/141 K. Sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı nedeniyle daha önceden borçlunun maaşına haciz konulduğu için bu haczin itiraz nedeni ile kaldırılması gerekmez denilerek davalarının reddedildiğini, bunun üzerine ihtiyati haciz hükümsüz kaldığından konulan hacizlerin haksız olduğundan ve maaş haczinin kaldırılarak ödenen meblağın iadesi ve kararın bozulması talepli temyizinin Yargıtayca kabul edidiğini, kararın bozulduğunu, Yargıtay’ın bozma kararında davalı tarafından itiraz üzerine süresinde dava açılmadığından ötürü ihtiyati haczin hükümsüz olduğuna değindiğini, bu nedenle müvekkilinden hükümsüz ihtiyati hacze dayanılarak haksız yere icra baskısıyla para tahsilatı yapıldığını, müvekkilinin Yargıtay kararı sonrasında İzmir 5. İcra Müdürlüğünden 2016/14153 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatmışsa da davalı tarafın bu takibe de itiraz ederek takibi durdurduğunu, açıklanan nedenlerle icra takibi baskısı ile dosya borcunu ödeyen müvekkilinin ödemiş olduğu 18.100,00 TL’nın 31/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek (davalı tarafından icrada işletilen oranda) faiziyle birlikte iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmeslne karar verilmesini tatep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, istirdat davası açılabilmesi için borçlunun İcra takibine itiraz etmemesinin ön koşul olduğunu fakat celp edilen icra dosyasından anlaşılacağı üzere borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ayrıca borçlunun dayanak aldığı icra mahkemesi kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, bu nedenle davacının müvekkili şirkete borcu bulunmakta iken ve iş bu borcuna mahsuben tahsil edilen bedeller konusunda iş bu davayı açma hakkının mevcut olmadığını, davacının icra dosyası için ödemiş olduğu tutarları icra kuvvetinin tehdidi ve baskısı altında değil, kendi rızası ile ödediğini, bu nedenlerle kanuna, usule aykırı açılan davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı temlik eden Türkiye … Bankası A.Ş ile dava dışı … arasında 04/05/2004 tarihinde imzalanan ticari kredi niteliğindeki genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde kefil olarak yer aldığı, kredi limitinin 5000 TL olduğu ve kefaletin süresiz olarak verildiği, asıl borçlu tarafından borcun ödenmemesi nedeniyle davacı hakkında İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2012/6168 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davacının icra tehdidi nedeniyle icra dosyasında yapılan hesap gereğince 31/07/2015 tarihinde 18.100 TL ödeme yaptığı, ancak dosya içerisinde bulunan kredi sözleşmesi ve ödeme belgelerinin incelenmesine göre davacının kredi sözleşmesi nedeniyle kredi mevduat hesabı borcunun ödeme tarihi itibariyle 6783,63 TL olduğu, davalının kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığı halde 11.316,37 TL yi icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı gerekçesiyle davacı tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 11.316,37 TL’nin 31.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davaya konu icra takibinin temlik eden T. … Bankası A.Ş tarafından açıldığını, dosyalar temlik edildiğinde takiplere konu kıymetli evrakların kredi sözleşmelerinin ve bunlara dair evrakların temlik eden uhdesinde kaldığını, bu nedenle davaya konu belgelerin kendilerinde bulunmaması sebebiyle ibraz etmelerinin mümkün olmadığından temlik eden bankadan talep edilmesinin istenildiği, bilirkişi incelemesi yapıldığı esnada dava dışı temlik eden T. … Bankası A.Ş’nin faiz genelgesi ile 22.10.2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin dosyaya getirtilmeksizin inceleme yaptırıldığını, bilirkişi tarafından dosyada mevcut bulunmayan bu belgelerle ilgili olarak belgeyi görmeksizin fikir yürütülmek suretiyle rapor tanzim edildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, dava dışı … ile temlik eden T. … Bankası A.Ş arasındaki 04.05.2004 tairhli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının bu sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, süresiz kefalet limitinin 5.000,00 TL olmasına karşın sonrasında yapılan limit arttırımları neticesinde davacı aleyhine İzmir 7.İcra Müdürlüğünün 2012/6168 Esas sayılı dosyası ile yapılan takip nedeniyle takip baskısı altında ödendiği iddia edilen bedelin istirdatı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İzmir 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 24.01.2017 tarih 2016/748 Esas 2017/33 Karar sayılı kararı ile davacı … tarafından davalı şirket aleyhine icra memurunun muamelesini şikayet hakkında açılan davada ihtiyati haczin hükümsüz kaldığından şikayetin kabulü ile 13.11.2014 günlü hacizlerin kaldırılmasına yönelik istemin reddine ilişkin müdürlük kararının kaldırılmasına dair karar verildiği görülmüş, İzmir 7.İcra Müdürlüğünün 2012/6168 Esas sayılı dosyası ile İzmir 5.İcra Müdürlüğünün 2016/14153 Esas sayılı takip dosyaları incelenmiştir.
İlk derece mahkemesince dosya üzerinden bankacı bilirkişi tayini ile inceleme yaptırılmış, ancak davaya dayanak teşkil eden 04.05.2004 tarihinde temlik eden T…. Bankası A.Ş ile dava dışı … arasındaki Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nden sonra limit arttırımlarını içerir sözleşmelerin ve bilhassa 22.12.2006 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin dosyaya kazandırılmaksızın, sözleşmede davacı kefilin imzasının bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın varsa buna dair belge asılları getirtilmeksizin rapor tanzimi suretiyle karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle mahkemece ilk sözleşmenin tanziminden sonra yapılan sözleşmelerin ve özellikle 22.12.2006 tarihli sözleşme aslının ilgili bankadan (T…. Bankası A.Ş Foça Şubesi) celp edilerek, davacının varsa imzalarının kendisine ait olup olmadığı sorulmaksızın, hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmeyen raporla karar verildiğinden; ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.05.2019 tarih 2019/165 Esas 2019/256 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21.09.2022