Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2851 E. 2022/1284 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2851
KARAR NO : 2022/1284

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07.05.2019
NUMARASI : 2015/712 E. – 2019/544 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 22.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.05.2019 gün ve 2015/712 E. – 2019/544 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 18/11/2013 tarihinde 8.45 sularında Yeşillik caddesi üzerinde davalı …’un sevk ve idaresindeki … plaka nolu aracın karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, çarpma sonucu müvekkilinin sol arka ön kol ve diğer organlarında kırıklar, sol kaburgasında kırıklar, baş bölgesinde yaralanmalar, ağır kan kaybı, kafa tramvası neticesinde %85 oranında kalıcı özürlü kaldığının tespit edildiğini, soruşturmanın İzmir C.Başsavcılığının 2013/107405 sayılı hazırlık dosyası ile devam ettiğini, … plaka sayılı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza tarihinde aracın diğer davalı sigorta şirketine 885269 poliçe numarası ile mecburi mali mesuliyet sigortalı olduğunu, maddi taleplerinin belirsiz alacak davası olduğunu, müvekkilinin halen tedavisinin devam ettiğini ve maddi zararının hesaplanmasının tam olarak bilenemediğini, müvekkilinin vücudunda gerçekleşen bu kırıklar ve yatağa mahkum olarak yaşayacak olması ve vücut bütünlüğüne gelen anatomik değişme ve bozulmalarının, kafa tasında oluşan zarar neticesinde konuşma ve anlatma güçlüğü çekmesi, ruhsal bütünlüğünü de etkileyeceğini, müvekkilinin ruhsal dengesinin bozularak büyük üzüntü ve acıya neden olduğunu belirterek, … plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili …. nezdinde P-0054709853-1 nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile 16.03.2013 – 16.03.2014 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limitinin (Sakatlanma ve Ölüm Kişi Başına-250.000,00-TL) ile sınırlı olup sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, zorunlu trafik sigortasının sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararının kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacı tarafın 18.11.2013 günü meydana gelen ve müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında yaralanması nedeniyle, müvekkili ve diğer davalı sigorta şirketine karşı daimi maluliyet nedeniyle iş gücü kaybının ve manevi zararının tazmini için huzurdaki davayı açtığını, trafik kazası tespit tutanağına ve bu tutanakta belirtilen kusur durumuna itirazlarının bulunduğunu, daimi maluliyet tazminat taleplerinin tespiti için öncelikle tarafların kusur durumlarının kesin olarak belirlenmesi gerektiğini, bu anlamda, trafik tespit tutanağında bahsi geçen kamera kaydı da dahil olmak üzere tûm delillerin toplanarak ve mahallinde keşif icrası ile birlikte dosyanın kusur durumunun belirlenmesini talep ettiklerini, davacının maluliyet oranının tespiti için dava dosyasının ve davacının Adli Tıp İhtisas Kurumuna sevk edilerek buradan bir rapor alınması gerektiğini, kusur ve maluliyet oranlarının bu şekilde tespiti neticesi ile iş gücü kaybına ilişkin hesaplama yapılmasını talep ettiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu davacının sürekli maluliyeti ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalı sürücü …’un tamamen kusurlu olması, davacının beyin zedelenmesi ve %100 oranında maluliyeti oluşacak şekilde yaralanması, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının, yaralanması nedeniyle çektiği elem ve ızdırap nazara alınarak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol gideri ile bakıcı üceretine ilişkin maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece takdir edilen manevi tazminatın hak ve nesafet ölçüsünde yeterli miktarda olmadığını, talepleri gibi 200.000,00 TL üzerinden manevi tazminata hükmolunmasını, ayrıca kendilerinin davadan feragatlerinin sadece maddi tazminata yönelik olduğunu, bu sebeple aleyhlerine hüküm kurulamayacağını, ayrıca manevi tazminat yönünden yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarını kabul etmediklerini, tazminat alacaklısını zenginleştirmeyecek, borçlusunu fakirleştirmeyecek ölçüde hak ve nesafete göre hükmolunması gerektiğini, fahiş miktarda manevi tazminata karar verilmesini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 18.11.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle kazaya karışan sürücü … sevk ve yönetimindeki … plaka sayılı aracın ZMMS sigortacısı, davalı sigorta şirketi ve araç sürücüsüne yönelik maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminat istemi yönünden davacının feragati nedeniyle davasının reddine, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davaya konu kaza sebebiyle tanzim edilen, 18/11/2013 tarihli kaza tespit tutanağı ile sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonet ile seyir halindeyken geri manevra yaparken aracının arka kasa kısımıyla karşıya geçmeye çalışan davacı … ‘e çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğinin tutanakta belirtildiği, işbu kaza nedeniyle İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/193 Esas 2017/219 Karar sayılı dosyasında, katılan …’e karşı, sanık …’un taksirle yaralanmasına neden olma suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine dair verilen kararın 05/10/2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu, davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan davalı … arasında, 16.03.2013 – 16.03.2014 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesinin tanzim edildiği, poliçe limitinin sakatlanma ve ölüm kişi başına 250.000,00 TL olarak belirlendiği görülmüştür.
Yerel mahkemece dosya üzerinden dava konusu kaza sebebiyle taraflara atfedilebilecek kusur durumlarına ilişkin olarak İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, 05/11/2018 tarihli işbu raporda, davalı sürücü …’un % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı yaya … ‘in kusursuz olduğu, davalı sürücü dışında başka bir kişi yada unsura kusur atfedilemeyeceği kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüş, işbu rapor olayın oluş şekline uygun ve yeterli mahiyette değerlendirilmiştir.
Davacının maluliyet durumunun tespiti açısından Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan aldırılan 08/12/2016 tarihli raporda, … ‘in davaya konu araç dışı tarfik kazasına bağlı olarak meydana gelen Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranı olay tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinden faydalanılarak hesaplandığında şahısta meslekte kazanma gücünde azalma oranının %100 olduğu, şahsın olay tarihindeki yaşına göre %100 ve bugünkü yaşına göre %100 olarak bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece tanıklar dinlenilmiş, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 04.10.2017 tarihli dilekçesi ile davanın maddi tazminat istemleri yönünden davadan feragat ettiklerinden maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, maddi tazminat yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, manevi tazminat davasının ise kabulüne karar verilerek, lehlerine manevi tazminat yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, yargılama devam ettiği esnada davalı sigorta şirketi tarafından davacıya maluliyeti nedeniyle 305.090,61 TL ödemede bulunulduğuna dair davalı sigorta vekilinin 03.10.2017 tarihli dilekçe sunduğu görülmüş, davanın geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol gideri ile bakıcı ücretine ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine dair yerel mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, her ne kadar mahkemece taraflara dair ekonomik ve sosyal durum araştırmaları yaptırıldığı gerekçede belirtilmiş ise de dosya içerisinde sadece … yönünden yaptırılan araştırma tutanağının bulunduğu, 08.03.2019 tarihli bu tutanağın sadece davacının beyanı esas alınarak tanzim edilmekle usulüne uygun olmadığı gibi davalı sürücü … yönünden yaptırılan herhangi bir ekonomik ve sosyal durum araştırma raporuna da rastlanılamamıştır. Davanın nevi gereği mahkemece yaptırılacak ekonomik ve sosyal durum araştırmalarının davanın esasını etkiler mahiyette esaslı delil olduğu dikkate alındığında, taraflara ilişkin usulüne uygun zabıta araştırması ile ekonomik ve sosyal durumları araştırılmaksızın karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Kabule göre yapılan değerlendirmede; davanın maddi ve manevi tazminat istemi yönünden açılmasına rağmen ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu hükümde (4) numaralı bentte yargılama giderlerinin münhasıran maddi tazminata yönelik yapıldığının kabulü doğru görülmemiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.05.2019 tarih 2015/712 E. – 2019/544 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.