Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2716 E. 2022/1419 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2716
KARAR NO : 2022/1419

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : 2018/585 Esas 2019/746 Karar
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 12.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.10.2022

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.06.2019 tarih 2018/585 Esas 2019/746 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 23.03.2017 tarihinde davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın yaya olan müvekkiline çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, davalı …na KTK’nın 97. maddesi uyarınca müvekkilinin raporu ve diğer tüm belgelerle başvurulmuş olmasına rağmen 15 gün içinde yazılı bir cevap verilmediğini ileri sürerek, belirsiz alacak davasına esas olmak üzere geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak 500,00 TL maddi tazminatın davalı sürücü ve işletenden kaza tarihinden davalı …ndan temerrüt tarihi olan 16.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle maddi tazminat talebini toplam 34.980,86 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, davacının dava açmadan önce müvekkiline yaptığı başvuru esnasında 30.03.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde alınmış özürlü sağlık kurulu raporu bulunmadığından raporun temin edilmesinin istendiğini, davacı tarafından eksiklik giderilmeden dava yoluna gidildiğini, KTK’nın 97. maddesinin yerine getirilmediğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının ağır ve tam kusurlu olduğunu, ATK’dan maluliyet raporu alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaa cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluşumunda davalı sürücünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı yayanın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, kaza sebebi ile davacıda % 8 oranında daimi iş gücü kaybı ve 9 ay süre ile geçici iş gücü kaybının meydana geldiği gerekçesiyle, 23.544,11 TL daimi, 11.436,75 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 34.980,86 TL maddi tazminatın davalı sürücü ve işletenden kaza tarihinden davalı …ndan 16.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 13.000,00 TL manevi taziminatın davalı sürücü ve işletenden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, davacının dava açmadan önce müvekkiline yaptığı başvuru esnasında 30.03.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde alınmış özürlü sağlık kurulu raporu bulunmadığından raporun temin edilmesinin istendiğini, davacı tarafından eksiklik giderilmeden dava yoluna gidildiğini, KTK’nın 97. maddesinin yerine getirilmediğini, yeni genel şartlarda belirtilen yönetmeliğe uygun şekilde maluliyet raporunun alınmadığını, özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili olmayan heyet tarafından rapor tanzim edildiğini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin teminat dışı olduğunu, davacının yaşı dikkate alınarak geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacının pasif dönemde olduğu için aktif çalışma yaşamı bulunmadığını, davacı tarafından başvuru şartı yerine getirilmediğinden temerrüt tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, yasal faiz işletilmesi icap ettiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili, davacının park halindeki araçların arasından aniden fırladığını, ağır ve tam kusurlu olduğun, tanık beyanlarında okul çıkışı saatinde yoğunluk bulunduğunu, araçların sağlı sollu park ettiğinin anlaşıldığını, kaza tespit tutanaklarında değişiklik yapıldığını, sonradan tutulmuş tutanağın hiçbir şekilde tanık beyanlarıyla ve olayın gerçekleşme şekliyle uymadığını, davacının iş gücü kaybının kesin olmadığını, iyileşme ihtimaline binaen ATK’dan rapor alınması gerektiğini, fazla manevi tazminat takdir edildiğini istinaf nedeleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili, manevi tazminatın sürücü ve işletenden tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davacı, dava açmadan önce davalı …na 3 kez başvurmuş sağlık raporlarını sunmuş, sigorta şirketi tarafından 2 kez eksik evrak olduğu gerekçesiyle davacıya ödeme yapılmamış olup davacının KTK 97. maddesi uyarınca davalıya usulünce başvuru yaptığı, böylelikle dava şartının bulunduğu anlaşılmakla bu yöndeki istinaf itirazı reddedilmiştir.
Mahkemece alınan kusur ve aküerya raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Mahallinde yapılan keşif neticesi trafikçi bilirkişiden alınan raporda davacının 6.30 cm genişliğinde iki yönlü sokakta 1. şeridi geçtiği, 2. şerit üzerinde kazanın meydana geldiği, yayanın karşıdan karşıya geçme kurallarına uygun hareket ettiği, davalı sürücünün aracın hızını kavşağa girerken azalttığı için % 100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu yapılan keşfe, kaza yerine ilişkin fotoğraflara, kaza tespit tutanağına ve dosya kapsamına uygun görülmüştür. Kaza tespit tutanağı resmi polis memurlarınca düzenlenmiş olup sonradan düzenlendiği ve dosya kapsamına uygun olmadığı yönünde aleyhe bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle kusur durumuna ilişkin istinaf itirazı haklı görülmemiştir.
Maluliyet raporları 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine(Yargıtay 4. HD’nin 16.02.2022 tarih 2021/8579 E, 2022/2722 K) göre hazırlanması gerekip davacıya ait raporu düzenleyen Ege Üniversitesince bu yönetmeliğe göre maluliyet oranı belirlenmiş olmakla dosya kapsamına uygun adli rapora göre karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı, kaza tarihinde 66 yaşında olup Yargıtay 4. H.D’nin 2012/13504E, 2013/9315K ve 2021/8387E, 2022/2873 K kararlarına göre geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi ve geçici ve kalıcı maluliyet tazminatının asgari ücrete asgari geçim indirimi uygulanmaksızın hesaplanması yerinde görülmüştür.
Davalı … dava tarihinden önce temerrüde düştüğü için temerrüd tarihinden faize hükmedilmesi yerindedir.
Kazaya neden olan aracın kullanım şekli ticari olduğu için avans faizine hükmedilmesi doğru bulunmuştur. (Yargıtay 17. H.D’nin 19.11.2018 tarih 2016/11737 E,2018/10878 K sayılı kararı).
Manevi tazminata yönelik istinaf itirazına gelince; manevi tazminat, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve moral yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Somut olayda davalı sürücünün % 100 kusuruyla gerçekleşen kazada davacı yaya % 8 maluliyete uğrayacak ve iyileşmesi 9 aya kadar uzayacak şekilde yaralanmış olup, kaza tarihi, kusur durumu, tarafların ekonomik sosyal durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında 13.000,00 TL manevi tazminat makul ve ılımlı bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 2.389,54 TL’den peşin alınan 598,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.791,54 TL’nin davalı …’ndan tahsiline,
3-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 3.277,57 TL’den peşin alınan 586,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.691,17 TL’nin davalı …’dan tahsiline,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile tarafların yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12.10.2022