Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2704 E. 2022/1181 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2704
KARAR NO : 2022/1181

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2019
NUMARASI : 2016/1148 Esas 2019/348 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.09.2022

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.03.2019 tarih 2016/1148 Esas 2019/348 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacıya ait araç ile davalı tarafından ZMMS kapsamında sigortalı dava dışı üçüncü kişiye ait motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde davacının aracının zarar gördüğünü, davalının zararı karşılama yükümlülüğü bulunduğunu belirterek; temerrüt tarihten itibaren işleyecek değişen faizi ile birlikte 6442,74-EURO maddi tazminatın ile bilirkişi ücretini de içeren yargılıma giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, kazaya karışan aracın aynı araç olup olmadığının tespit edilmesini, kusur ve hasarı kabul etmediklerini, davanın araç sürücüne ihbarını, tamir faturası sunulmadığını, TL üzerinden hüküm kurulması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, olayın oluşumunda davacının % 100 oranında kusurlu, davalı … tarafndan ZMMS kapsamında sigortalı araç sürücüsün ise kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, kusur tespitini kabul etmediklerini, davacının sola dönüş için sinyal vererek kesintisiz çizginin bitiminde sola kontrolü dönüş yaptığını, davalının arkasında olan sigortalının davacıyı sağdan geçme imkanı varken soldan geçmek istemesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini davacının aracında oluşan hasarın davalının kusurunu ispatladığını, bilirkişinin kabulünün gerçeği yansıtmadığını, yeniden rapor alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zararın ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1 inci maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, ” işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 inci maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve2011/17-142 Esas – 2011/411 Karar, 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 Esas – 2012/92 Karar, 16/1.2013 tarih ve 2012/17-1491 Esas – 2012/411 Karar ve Yargıtay 17. HDBnın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 Esas – 2013/7276 Karar sayılı ilamları)
Davalı … şirketinin sorumluluğu ZMMS poliçesi kapsamında kusura dayalı bir sorumluluktur. Davacının ileri sürdüğü zarardan davalının sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortalı araç sürücünün kazanın oluşumunda kusurlu bir davranışının bulunması gerekir.
Davacının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin aksine; dosya kapsamında yer alan tutanak, kroki, bilgi ve belge içerikleri ile 15.07.2018 ve itiraz üzerine düzenlenen 31.01.2019 tarihli kusur raporlarında da belirtildiği üzere davacı adına kayıtlı … yabancı plakalı aracın yolun sağ tarafından sol tarafa geçmek istediği sırada, aynı istikamete arkasında seyreden, trafik akışı itibariyle emniyetle duramayacak mesafede bulunan ve bu suretle geçiş üstünlüğüne sahip olan davalı … tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı … plaka sayılı motosiklet kendisini geçtikten sonra kontrollü şekilde dönüşünü tamamlaması gerekirken, bu hususta gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek, aniden seyir yoluna girmek sureti ile motosikletin önü kapatması neticesinde meydana gelen kazada davacı taraf dönüş ve manevra kurallarına aykırı mevcut eylemleri ile asli ve tam kusurlu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsünün ise kusursuz olduğu anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli, dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olmasına, kusur durumunun gerek ilk gerek ise itiraz üzerine düzenlenen adli tıp trafik ihtisas kurulunca maddi kabule uygun şekilde belirlenmesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09.09.2022