Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2702 E. 2022/1461 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2702
KARAR NO : 2022/1461

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05.03.2019
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18.05.2017
KARAR TARİHİ : 17.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.10.2022
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.03.2019 tarih 2017/552 E. – 2019/259 K.
sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, 02.04.2017 tarihinde müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı … Şti.’nin işleteni, davalı …’in sürücüsü, davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin kasko sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpışması sonucunda müvekkillerinden …’ın eşi, …’ın babası, … ve …’ın oğulları, …, … ve …’in kardeşleri olan …’ın vefat ettiğini, karşı araç sürücüsünün alkollü ve kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin desteğinin koltuk imalat ustası olduğunu, aylık gelirinin 5.000,00 TL – 10.000,00 TL arasında olduğunu belirterek, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre artırılmak üzere davacılar …, …, … ve … için ayrı ayrı 100,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden sigorta limiti aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca … ve … için 200.000,00’er TL, anne … ve baba … için 40.000,00’ar TL, kardeşler …, … ve … için 25.000,00’er TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen işleten, sürücü ve davalı … Sigorta’dan (poliçesinde bulunan manevi tazminat kolozu limiti dahilinde temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davacı tarafın müvekkili şirkete 18.04.2017 tarihinde başvuruda bulunduğunu, hasar dosyası açıldığını, davacı tarafın başvurusunda eksik olan belgelerin davacı tarafa bildirildiğini, ancak belgelerin tamamlanmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davacıların zararlarını kanıtlamak zorunda olduklarını, müvekkili şirketten manevi tazminat talep edilemeyeceğini, müvekkilinin ancak temerrüt tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulabileceğini, davanın açılmasında kusuru bulunmadığından müvekkilinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili, müvekkili şirketin manevi tazminat azami sorumluluk limitinin 25.000,00 TL olduğunu, maddi ve bedeni kaza başına azami sorumluluk limitinin 100.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru ve zarar oranında olduğunu savunarak müvekkili şirketin sorumluluğunun açıklanan şekilde değerlendirilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacı tarafın KTK’nın 97. maddesi gereğince öncelikle sigorta şirketine başvurmasının gerektiğini, bu şartın yerine getirilmediğini, kaza tespit tutanağında aracın aşırı hızlı olduğuna dair bir tespitin bulunmadığını, yargılama sırasında alınacak bilirkişi raporu ile kusur durumun netleşeceğini, davacıların desteğinin kazancının iddia edilenin altında olduğunu, gelirin somut delillerle kanıtlanması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat tutarının da fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/245 E., 2017/369 K. sayılı dosyasında alınan 17.10.2017 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in asli ve tam kusurlu, davacıların murisinin ise kusursuz olduğunun bildirildiği, hükme esas alınan 25.02.2019 tarihli rapor da dikkate alınarak, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan KTK 89/son maddesi ve poliçe genel şartları Ek-5. Bent gereğince hesaplamalarda ölen kişinin belgelendirilmiş gelirinin dikkate alınacağının, belge olmaması halinde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağının belirtildiği, dosya içerisinde, kanunun aradığı nitelikte, geliri gösteren bir belgeye rastlanmadığından, aktüerya bilirkişi tarafından asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulüne, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu davalı …’in daha önce alkol nedeniyle ehliyetinin alınmış olması ve olay anında alkollü olması ve kazanın meydana gelmesinde davalının %100 kusurlu olması, 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/245 E. 2017/369 K. sayılı dosyasında davalı … hakkında alkol nedeniyle TCK 22/3 uyarınca bilinçli taksirin uygulanmış olması ve TCK 85/2 nin uygulanmasında, tam kusurlu oluşu, suçun işleniş şekli ve olayın vehameti göz önünde bulunarak takdiren ve teşdiden hüküm kurulmuş olması da dikkate alınarak, davacıların maddi tazminat talebinin kabulü ile, davacı eş … için 286.344,61 TL, davacı kız çocuk … için 59.957,64 TL, davacı anne … için 73.537,00 TL, davacı baba … için 46.468,65 TL maddi tazminatın, davalı araç sürücüsü … ve işleten … Şti’nden, kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüde düştüğü 27.04.2017 tarihinden itibaren poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden de yine temerrüde düştüğü 27.04.2017 tarihinden itibaren 5.000,00 TL ferdi kaza teminatı ile miktarla sınırlı kalmak üzere yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; Davacılar vekilinin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davalı sürücü …’in daha önce alkol nedeniyle ehliyetinin alınmış olması, olay anında alkollü olması ve kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olması, 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/245 E. 2017/369 K. sayılı dosyasında alkol nedeniyle TCK 22/3 uyarınca bilinçli taksirin uygulanmış olması, suçun işleniş şekli ve olayın vehameti göz önünde bulunarak takdiren ve teşdiden hüküm kurulmuş olması da dikkate alınarak, davacı eş … yönünden 100.000,00 TL, davacı küçük … yönünden 100.000,00 TL, davacı anne … için 30.000,00 TL, davacı baba … için 30.000,00 TL, davacı kardeşler …, …, … yönünden ise 7.500,00’er TL manevi tazminatın davalı … ve araç işleteni diğer davalı… Şti. yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 100.000,00 TL sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüde düştüğü 27.04.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili, davalı … A.Ş. ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, destekten yoksun kalma tazminatının davacıların desteği …’ın gerçek kazancı üzerinden hesaplanması gerektiğini, tanıkların desteğin koltuk ustası olduğunu beyan ettiklerini, desteğin 20 yıl boyunca çeşitli yerlerde çalıştığını, en son kendi işyerini açtığını, vergi kaydının da bulunduğunu, işyerinin yeni açılmış olması nedeniyle vergi matrahının bildirilmemiş olduğunu, tazminat hesabında asgari ücretin esas alınmasının hatalı olduğunu, mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarının düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, müvekkili şirketin kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, poliçede manevi tazminat klozunun bulunmadığını, mahkemecece manevi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde tazminat hesaplaması için eksik evrakların bulunduğu, bu nedenle hesaplama yapılabilmesinin mümkün olmadığının ve bu evrakların tamamlanması gerektiğinin davacı vekiline bildirildiğini, davacı tarafın bu cevabı başvurunun reddi olarak nitelendirerek dava açtığını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili şirketin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, ilk derece mahkemesince kusur raporu alınmaksızın ceza dosyasında alınan kusur raporuna atıf yapılarak hüküm kurulduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, gerçek kusurun tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, müteveffanın kaza anında gerekli ve yeterli önlemi alıp almadığı, emniyet kemeri kullanıp kullanmadığı gibi hususların da araştırılması gerektiğini, müteveffanın karşı araç sürücüsü olup üçüncü kişi konumunda olması nedeniyle davacıların zararının ferdi kaza teminatından karşılanmasının mümkün olmadığını, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini aracın ZMMS poliçesini yapan sigorta şirketine yöneltmesi gerektiğini, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğundan harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden de poliçe teminatına oranla sorumlu olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında desteğin vefatından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/245 E. 2017/369 K. Sayılı dosyasında sanık (eldeki davada davalı) … hakkında taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma, alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sırasında alınan 17.10.2017 tarihli kusur tespit raporunda sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile alkollü bir şekilde seyir halinde iken, kamyonetinin sağ ön köşe kısımları ile önünde aynı yön ve istikamete doğru sağ şerit üzerinde seyir halinde bulunan müteveffa sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonete arkadan çarptığı, kazanın etkisiyle her iki aracın ileri doğru savrulduğu, müteveffanın ve yanında yolcunun araç dışına düştükleri, müteveffanın arkasından kendi aracına çarpan … plakalı kamyonetin ön tekeri altında kalarak olay mahallinde vefat ettiği, sanık sürücü …’in olay saatinde 2.18 promil alkolün vermiş olduğu etki ile güvenli sürüş için gerekenleri yerine getiremeyecek halde iken gece vakti trafik akışının seri olduğu otoban üzerinde far ışığıyla seyri sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, kamyonetinin hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayarak, seyrini müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak, mahal şartlarına göre kontrolsüz seyretmesi ile önünde seyir eden araca tehlikeli biçimde yaklaştığı, takip mesafesini korumayarak, öndeki araca arkadan çarptığı, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d – 48/5 – 52/b – 56/1-c maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu bulunduğu; müteveffa sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş, ceza mahkemesince bu rapora dayanılarak sanık …’in mahkumiyetine karar verilmiştir. Kusur raporunun polis memurları tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, kusur durumunun bu rapordan farklı olduğuna ilişkin somut bir delilin davalı tarafça sunulamadığı, desteğin emniyet kemeri takmamış olmasının kazanın meydana gelmesine ve kusur oranlarına bir etkisinin de bulunmadığı, kaldı ki kaza tespit tutanağında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtilmiş olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince ceza dosyasında alınan kusur raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmış, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Davacıların desteği …’ın asgari ücretin üzerinde belgeli geliri bulunduğu davacı tarafça kanıtlanamadığından, asgari ücretin esas alındığı aktüerya raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi hali dahi HMK’nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğuna göre, başvurunun yapıldığı, ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksiklik de yargılama aşamasında tamamlanabilecektir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3042 E.- 2021/1562 K. sayılı kararı). Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin dava şartının gerçekleşmediğine ve müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğine ilişkin istinaf itirazları da yerinde değildir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili destekten yoksun kalma tazminatı sorumluluğunun ZMMS poliçesini düzenleyen şirkette olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de, poliçede ihtiyari mali sorumluluk teminatı bulunmakta olup, zorunlu mali sorumluluk sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmının poliçede yazılı hadlere kadar temin edileceği düzenlenmiş olmakla, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat; ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve moral yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Somut uyuşmazlıkta, gerçekleşen kazada davacıların desteği …’ın vefat ettiği, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/245 E. 2017/369 K. sayılı dosyasında alınan kusur tespit raporunda davalı sürücü …’in %100 oranında tam kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur durumu, kaza nedeniyle davacı …’ın babasını, davacı …’ın eşini, davacılar … ve …’ın oğullarını, davacılar …, … ve …’in ise kardeşlerini kaybetmeleri dolayısıyla yaşadıkları acı ve elem, tarafların ekonomik sosyal koşulları dikkate alındığında, mahkemece davacılar için takdir edilen manevi tazminat tutarları makul ve ılımlı bulunmuş olmakla, verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Dava dilekçesinde karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’den manevi tazminat talep edilmemiştir. Karayolları Trafik Kanununun 92/f ve Zorunlu Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 3/e maddesi gereğince manevi tazminat zorunlu trafik sigortasının teminatı dışında kaldığından davalı … Sigorta A.Ş. manevi tazminattan sorumlu değildir. Buna rağmen mahkemece manevi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’nyi de kapsar biçimde tüm davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru olmadığından davalı … Sigorta A.Ş.’nin bu yöndeki istinaf itirazı haklı bulunmuştur.
Sigorta şirketleri limitle sorumlu olduğu için yargılama gideri ve vekalet ücretinden poliçe limitiyle orantılı alarak sorumlu tutulması gerekmekte olup, istinafa gelen davalı … Sigorta A.Ş.’nin yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulması doğru değildir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.03.2019 tarihli 2017/552 E. 2019/259 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-A-Davacıların maddi tazminat talebinin KABULÜ ile;
a)Davacı eş … için 286.344,61-TL,
b)Davacı kız çocuk … için 59.957,64-TL,
c)Davacı anne … için 73.537,00-TL,
d)Davacı baba … için 46.468,65-TL maddi tazminatın,
Davalı araç sürücüsü … ve aracın işleteni … Şti’nden, olay tarihi olan 02.04.2017 tarihinden itibaren bu davalılar yönünden bu tarihten itibaren yasal faizi ile,
Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüde düştüğü 27.04.2017 tarihinden itibaren (Teminat limiti olan 310.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere),
Davalı … Sigorta AŞ yönünden temerrüde düştüğü 27.04.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile (Ferdi kaza teminat limiti olan 5.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere),
Tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE,
Davacı vekilinin maddi tazminatın sigorta şirketlerinden avans faizi işletilmek suretiyle tahsiline yönelik talebinin şartlar oluşmadığından bu aşamada REDDİNE,
Faizin fer’ine yönelik red sebebi, fer’i nitelikte olduğundan, davalı vekilleri lehine bu konuda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B-Davacı vekilinin manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
a)Davacı eş … yönünden 100.000,00-TL manevi tazminatın,
b)Davacı küçük … yönünden 100.000,00-TL manevi tazminatın,
c)Davacı anne … için 30.000,00-TL manevi tazminatın,
d)Davacı baba … için 30.000,00-TL manevi tazminatın,
e)Davacı kardeşler …, …, … yönünden ise ayrı ayrı 7.500,00’er TL manevi tazminatın, davalı … ve araç işleteni diğer davalı … Şti yönünden kaza tarihi olan 02.04.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile, davalı … Sigorta AŞ yönünden temerrüde düştüğü 27.04.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalı …, davalı …. Şti. ve davalı … Sigorta A.Ş.’den (Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden sigorta poliçesi teminat limiti olan 100.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Davacılar vekilinin fazlaya ilişkin isteminin ve sigorta şirketi yönünden avans faizi yönündeki talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 51.151,06 TL nispi harçtan, peşin alınan 1.895,61 TL ve artırım harcı olan 1.592,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 47.662,77 TL karar ve ilam harcının davalılardan (Davalı …. Sigorta A.Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulduğu miktar orantılanarak bu miktarın 6.682,32 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.895,61 TL peşin harç ve 1.592,68 TL artırım harcı olmak üzere toplam 3.519,69 TL’nin, davalılardan (Davalı …. Sigorta A.Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulduğu miktar orantılanarak bu miktarın 265,76 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Davacı tarafça yapılan toplam 1.590,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (%73 Kabul, %27 Red) 1.161,06 TL’sinin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulduğu miktar orantılanarak bu miktarın 162,78 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Davalılar yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 43.902,31-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulduğu miktar orantılanarak bu miktarın 6.155,10 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) davacı tarafa verilmesine,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 22.300,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
4-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş.ile davalı … Sigorta A.Ş.nin ödedikleri istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine iadesine,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği 121,30 TL başvurma harcından oluşan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
8-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği 121,30 TL başvurma harcından oluşan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.