Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/267 E. 2021/1476 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/267
KARAR NO : 2021/1476

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2017
NUMARASI : 2015/767 Esas 2017/240 Karar
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 06.12.2021
KARAR YAZIM TARİH : 06.12.2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.02.2017 tarih 2015/767 Esas 2017/240 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 24.05.2014 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki toplama bisikletin karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalı sürücünün asli kusurlu bulunduğunu, kaza sonucu müvekkilinin vücudunun değişik kısımlarında kırıklar meydana geldiğini, 90 gün iş gücünden kaldığını, kaza öncesinde günlük işlerde yevmiye ile çalıştığını, bu sebeple 90 günde 4.500,00 TL kazanç kaybı yaşadığını, hastanede tedavi altına alındıktan sonra hastaneye gidip geldiği sürede en az 1.000,00 TL tedavi masrafı yaptığını, halen de çalışamaz vaziyette olduğunu, bacağında topallama, sekme ve çömelememe nedeniyle yürümekte dahi zorluk çektiğini, kalıcı yara ve kesik izleri bulunduğunu, kırıkların kalıcı hasar bıraktığını, bu sebeple kazanç kaybı olacağını, manevi olarak da zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 12.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ‘den tahsiline, 5.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta şirketi vekili, sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olunabileceğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu bulunmadığını, davacının kask ve koruyucu teçhizatları kullanmadan motosikleti kullanması nedeniyle zarar ve kaza arasındaki illiyet bağının koptuğunu, müterafik kusuru bulunduğunu, tedavi masraflarından … sorumlu olup, müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davacının gelirinin ispat edilmesi gerektiğini, sigorta şirketinin temerrütünün gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sırasında davacı vekilinin 24.02.2017 tarihli havaleli UYAP sisteminden gönderdiği dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu,6100 sayılı HMK’nın 307 vd. maddeleri gereğince feragat davayı sona erdiren taraf işlemi olup, açıklandığı anda tüm hüküm ve sonuçlarını doğurduğu ve feragatin karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gerekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, feragatin sehven yapıldığını, sehven yapılan feragatin iptaline yönelik İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/907 Esas 2018/558 Karar sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduklarını, bu dosyada karar çıktığından istinaf yoluna başvurulduğunu, hak sahibinin mevcut hakkından feragat etmesi için haklı nedenlerin olması gerektiğini, aksini düşünmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, istinafa konu dosyada davacının davadan feragatini gerektirir hiçbir neden olmadığı gibi davacının zararının davalılar tarafından tazmin edilmediğini, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2017/907 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin davasından feragatini gerektirecek yapılmış bir ödeme ya da sulh anlaşması olup olmadığı ve davacı için maluliyet raporu alınıp alınmadığı hususlarının tespitini talep ettiklerini,bu dosyada müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığının tespit edildiğini, kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle geçici, kalıcı iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderinin karşı aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısından, manevi tazminatın sürücü ve işleten olan davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nun 309. ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere, davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurur. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsat eden bir nedenle malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı verir. Diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi (BK. Madde 23 vd ), hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürülebilir. 6100 sayılı HMK’nun 311. maddesi, ”feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü öngörmektedir.
Eldeki davada, yargılama sırasında davacı vekili 24.02.2017 tarihli havaleli UYAP sisteminden gönderdiği dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş, mahkemece 27.02.2017 tarihinde feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinden sonra davacı vekili İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açtığı davada feragatin iptalini ve aynı kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiş, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/907 Esas sayılı 2018/558 Karar sayılı dosyasında mahkemece yapılan yargılama sonucunda “davadan feragat nedeniyle reddine ilişkin kararın henüz kesinleşmediği gerekçesiyle” derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, feragatin sehven yapıldığını, feragatin iptali ile maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik açtıkları davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/907 Esas 2018/558 Karar sayılı dosyasında verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulduklarını istinaf nedenleri olarak ileri sürmektedir. Davacı vekilinin istinaf itirazları, feragatin iptali ile maddi ve manevi tazminat talepleri ile açılan İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/907 Esas 2018/558 Karar sayılı dosyasında davanın konusunu oluşturup bu dosyanın istinaf aşamasında olması ve feragatin iptali koşullarının oluşup oluşmadığının bu dosyada değerlendirilecek olması nedeniyle mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06.12.2021