Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2556 E. 2022/1252 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2556
KARAR NO : 2022/1252

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2019
NUMARASI : 2018/203 Esas 2019/134 Karar
DAVANIN KONUSU : Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Meni
KARAR TARİHİ : 19.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.09.2022

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 18.07.2019 tarih 2018/203 Esas 2019/134 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili adına TPE nezdinde 2014/01093 ve 2014/00683 tescil numaralı, 2017/02872 tescil numarası ile, 8 ve 10. sıralarda, 2017/07736 tescil numarası ile 1 ve 2. sıralarda ve 2016/07714 tescil numarası ile 1 ve 2. sıralarda, tescilli bulunan stand, yatak, karyola ve başlık tasarımlarının davalı şirket tarafından üretilerek “…” markası altında satışa sunulduğunu ve kataloglarda kullanıldığını, haklı sebebe dayanılmaksızın üretilen ve satışa sunulan karyola, yatak, stand ve başlık ürünlerinin, müvekkili şirket tasarımları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu iddia ederek, davalı şirketin müvekkili şirket adına 2014/01093 ve 2014/00683 tescil numaralı, 2017/02872 tescil numarası ile 8 ve 10. sıralarda, 2017/07736 tescil numarası ile 1 ve 2. sıralarda ve 2016/07714 tescil numarası ile, 1 ve 2. sıralarda tescilli bulunan tasarımlara tecavüz teşkil eden fiillerinin tespiti, men’i ve refine, davalı şirket ürünlerinin toplatılmasına, satışının ve gerek web sitesinde gerekse kataloglarda kullanılmasının engellenmesine ve imhasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı, davanın müvekkili şirketin ikametgahının bulunduğu Mudanya’da açılması gerektiğini, müvekkilinin imalat yapmadığını, perakende olarak ürün satışı yaptığını, dava konusu ürünlerin dava dışı … firmasından fatura karşılığı alınıp satışa sunulan ürünler olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının bu ürünlerin kendi adına tescilli olduğuna ilişkin bir delil sunamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın dava konusu ürünleri dava dışı bir şirketten fatura ile aldığını ve sergilediğini, teşhire koyduğunu, kendi satış faaliyetleri sırasında kullandığını belirterek hak tecavüzü bulunmadığını ileri sürmüş ise de, tasarım tescillerinin başvurudan sonra yayına çıktığı, 3. kişilerin bilgisine sunulduğu, sektör mensuplarının birbirlerinin sınai faaliyetlerini takip etmelerinin basiretli tacir olmanın gereği olduğu, tasarım tescilinin münhasır hak sağladığı, davalı tarafça gerekli özenin gösterilmediği ve bilirkişi raporunda ihlal oluşturan tasarımların kullanıldığının ve satışa sunulduğunun belirlendiği, tasarımların hukuka uygun tescillendiği, geçerliliklerinin devam ettiği ve davalı firmanın raporda belirtilen ürün teşhir standlarının da tasarımları ihlal ettiği, SMK 81/1-a maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı, dava konusu tasarımların dava dışı …. A.Ş’ye ait olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu ürünleri dava dışı …’nın bünyesindeki dava dışı … firmasından satın aldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yatak standının tasarımının … A.Ş.’ye ait olduğunu, buna ilişkin tasarım tescil belgesini dosyaya sunduklarını, müvekkilinin taklit ürün yapmadığını, müvekkili şirketin imalat yapmayan perakende ürün satışı yapan bir firma olduğunu, dava konusu tasarımların … etiketi altında satıldığını, marka hakkına tecavüz bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, men’i ve refi, ürünlerin toplatılması, web sitesinde ve kataloglarda kullanılmasının ve satışının engellenmesine, imhası istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekilince, müvekkili şirket adına tescilli tasarımların taklit edilerek davalı şirket tarafından üretilip satıldığı iddia edilerek, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, men’i ve refi, ürünlerin toplatılması, web sitesinde ve kataloglarda kullanılmasının ve satışının engellenmesi, imhası istemine ilişkindir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 81/1-a maddesinde “Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak.” tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sayılmıştır.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Türk Marka ve Patent Kurumu nezdinde davacı şirket adına tescil edilerek koruma altına alınan 2017/02872 tescil numarası ile 8. ve 10. sıralarda tescilli yatak, 2016/07736 tescil numarası ile 1. ve 2. sıralarda tescilli karyola, 2016/07714 tescil numarası ile 1. ve 2. sıralarda tescilli başlık, 2014/01093 ve 2014/00683 tescil numaralı stand tasarımlarının benzerlerinin, davalı tarafın satış mağazasında bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı vekilince istinaf sebepleri arasında, yatak standının tasarımının dava dışı … A.Ş.’ye ait olduğu belirtilmiş ve yargılama sırasında tasarım tescil belgesi sunulmuş ise de, HMK’nın 141. maddesinde düzenlenen savunmanın genişletilmesi yasağı uyarınca, davalı tarafça bu husus cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde ileri sürülmemiş ve davalı tarafça açıkça savunmanın genişletilmesine muvafakat edilmemiş olduğundan bu belgenin sonradan sunulmasının savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğu anlaşılmakta olup, davalı şirketin showroomunda davacı şirketin tasarımlarına tecavüz teşkil eden ürünlerin satışa sunulduğu anlaşılmakla, tasarıma tecavüzün varlığına dair bilirkişi raporu benimsenerek davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19.09.2022