Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2466 E. 2022/887 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2466
KARAR NO : 2022/887

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2019
NUMARASI : 2017/651 Esas 2019/670 Karar
DAVANIN KONUSU : Geçici ve Kalıcı İş Göremezlik Tazminatı
KARAR TARİHİ : 07.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.06.2022

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.06.2019 tarih 2017/651 Esas 2019/670 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 10.06.2012 tarihinde davalıların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın karşıdan kaşıya geçmek isteyen yaya olan müvekkiline çarpması nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 50,00 TL geçici iş göremezlik, 50,00 TL maluliyet tazminatının davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle toplam tazminat talebinin 35.814,69 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, kusur ve maluliyetin ispatlanması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararından müvekkilin sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın davacının % 75, sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında kusuru ile gerçekleştiği, davacının % 13.2 maluliyete uğradığı, iyileşmesinin 9 aya kadar uzadığı, ceza yargılamasındaki uzlaşmalarının amacının ceza dosyasının sonuçlandırılmasına yönelik olduğu, haksız fiilin tüm sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde uzlaşmanın söz konusu olmadığından davalı … şirket vekilinin ceza dosyasındaki uzlaşmasının hukuk mahkemesindeki davadan da feragati kapsadığına dair iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 1.677,47 TL geçici iş göremezlik zararı ve 34.137,21 TL kalıcı iş gücü kaybı zararı olmak üzere toplam 35.814,68 TL’nin 25.04.2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsü ile davacının 13.12.2012 tarihli uzlaştırma raporunda görüldüğü üzere uzlaşmayı açıkça kabul ettiklerini, savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiğini, CMK’nın 253/19. maddesi ve Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 23/7 maddesine göre uzlaşmanın sağlanması halinde tazminat davası açılamayacağını, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağını, kusur, maluliyet ve hesap raporlarını kabul etmediklerini, sürekli iş göremezlik tazminatının afaki hesaplandığını, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, 25.04.2017 tarihinden itibaren değil dava tarihinden itibaren faize hükmedileceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.5237 sayılı CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Somut olayda davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortartacısı olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, davalı vekili ise yargılama sırasında davacının sigortalı ile uzlaştığını, uzlaşma nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Dosyadaki uzlaşma raporu incelendiğinde davacının, araç sürücüsü şüphelinin özür dilemesi karşılığı uzlaştığı belirtilmiştir. Uzlaşma raporunda CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca zarar görenin(müştekinin) ayrıca hukuk davası açamayacağı hususunda bir ihtarata yer verilmemiş olmakla hukuk mahkemesinde dava açma hakkını ortadan kaldırıcı şekilde uzlamanın gerçekleştiğinden söz edilemez. Bu nedenle de mahkemece uzlama tutanağı yeterli görülmeyerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmüştür.
Mahkemece alınan kusur raporunda davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiş olup alınan rapor kaza tespit tutanağına ve dosya kapsamına uygun görülmekle bu yöndeki istinaf itirazı haklı bulunmamıştır.
Davacıya ait maluliyet raporu Ege Üniversitesi tıp Fakültesinden alınmış olup kaza tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarihi Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olmakla bu kapsamdaki istinaf itirazı da haksız bulunmamıştır.
Yine mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporu da denetime elverişli ve dosya kapsamına uygundur.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Eldeki davada davacı tarafça 13.04.2017 tarihinde davalı sigortaya başvurulmuş olup 8 iş günü sonrası olan 25.04.2017 tarihinde davalı … temerrüde düştüğü için bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi doğru olup davalı vekilinin dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine dair istinaf itirazı da haklı değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 2.446,50 TL’den peşin alınan 611,63 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.834,87 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.07.06.2022