Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2420 E. 2022/937 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2420
KARAR NO : 2022/937

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07.05.2019
NUMARASI : 2017/842 Esas 2019/513 Karar
DAVANIN KONUSU : Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından Kaynaklanan Hasar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 26.07.2017
KARAR TARİHİ : 14.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.06.2022

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.05.2019 tarih 2017/842 Esas 2019/513 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 25.05.2017 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracında bulunduğu üç aracın karıştığı kazada müvekkiline ait yabancı plakalı aracın hasarlandığını, aracın pert haline gelmesi nedeniyle gümrük mevzuatı gereğince aracın … İşletmeciliğine terk edildiğini, bu nedenle tespit edilen rayiç değerden hurda değerinin düşülmesinin mümkün olmadığını, Almanya’da alınan bilirkişi raporunda aracın rayiç değerinin 6.500,00 Euro olarak belirlendiğini, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, 6.500,00 Euro’nun temerrüt tarihi olan 03.07.2017 tarihinden tiibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak tahsiline, 100,00 Euro bilirkişi ücretinin fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, kusur, hasar, gerçek zarar ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, müvekkilinin poliçe limitiyle sorumluluğu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, hasar bedelinin 6.257 Euro, aracın piyasa değerinin 6.500 Euro olarak tespit edildiği, pert-total işlemi uygulanmasının yerinde bulunduğu, hasar gören aracın …nda gümrüğe teslim edildiği ve bu şekilde hasarlı aracın millileştiği için davacı için sovtaj değerinin söz konusu olmadığı, toplam rayiç bedelin tazmininin gerektiği, zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 6.500,00 Euronun 03.07.2017 tarihinden itibaren kamu bankalarının bir yıllık Euro mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasının tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kaza tarihi itibariyle müvekkilinin poliçe limitinin 31.000,00 TL olmasına rağmen teminat limitini aşılacak şekilde 6.500,00 Euro’ya hükmedildiğini, yabancı menşeili araçların zararı tespit edilirken aracın gümrüğe terk edilmesi halinde öncelikle kayıtlı olduğu ülkedeki ikinci el piyasa değeri(olay tarihindeki) ile Türkiye’deki tamir masrafları TL üzerinden belirlenip, bunlardan hangisi ekonomik ise ona hükmedilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda aracın riziko tarihi itibariyle Türkiye’deki onarım maliyeti ile yine riziko tarihi itibariyle ikinci el piyasa değerinin usulüne uygun şekilde belirlenmediğini, raporda somut bilgi ve dayanak bulunmadığını, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik-Fen Heyeti gibi kurumlardan gerçek hasar-zarar miktarının tespiti açısından yeniden rapor alınması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, yabancı plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle uğranılan zararının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacsı olduğu aracın müvekkilinin Almanya’da trafiğe kayıtlı yabancı plakalı aracına çarpması nedeniyle aracının hasarlandığını ileri sürerek hasar tazminatı isteminde bulunmuştur. Davacı, yabancı plakalı aracını kazadan sonra tamir ettirmeden hasarlı olarak gümrük dairesine terk etmiştir.
Yabancı plakalı araçların hasar tazminat talepleri yönünden aracın pert değerlendirilmesi yapılsa dahi, aracın onarım bedeli, aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri ile karşılaştırılması bakımından önem arz etmektedir. Şöyle ki; eğer aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri onarım giderinden fazla ise davacı yalnız onarım giderini, onarım giderinden az ise, aracın olay gününde satın alındığı ülkedeki sürüm değerini davalıdan isteyebilir. Bu durumda mahkemece, bilirkişiden rapor alınarak aracın Türkiye’deki tamir bedelinin tespiti ile daha önce usulüne uygun olarak tespit edilen, olay tarihinde kayıtlı olduğu ülkedeki ikinci el piyasa rayiç değeri ile karşılaştırılarak hangisi az ise o miktara hükmedilmesi gerekir.(Yargıtay 17. H.D’nin 14.11.2019 tarih 2016/10741E-2019/10657K, 12.04.2017 tarih 2016/9325E-2017/4007K sayılı kararları).
Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan raporda davacıya ait araçta 15.274,00TL(KDV hariç) yedek parça, 2.950,00 TL(KDV hariç) işçilik olmak üzere 18.224,00TL (KDV hariç) , KDV dahil 24.939,00TL hasar meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle Merkez Bankası döviz kuruna göre 1 Euro 3.9859 TL’den hesaplandığında toplam hasar tutarının 6.257,00 Euro tespit edildiği, Almanya’dan alınan bilirkişi raporuna göre aracın Almanya’daki ikinci el piyasa rayicinin 6.500,00 Euro olduğu, aracın perte ayrılmasının uygun olacağı, aracın gümrüğe bırakılarak millileştirildiği için aracın hurda değerinin(sovtaj) aracın kayıtlı olduğu ülkedeki piyasa rayiç değerinden düşürülmesinin doğru olmadığı bildirilmiştir. Davalı vekilinin rapora itirazı üzerine alınan ek raporda orijinal yedek parça fiyatları döviz bazında tespit edildiği için yurt dışı ve yurt içi fiyatlarında ciddi bir fark bulunmadığı, işçilik fiyatının Almanya’ya nazaran ülkemizde daha ucuz olduğu, 2011 model … … 1.6 aracın modeli, kmsi ve tipi dikkate alındığında Almanya’daki ikinci el piyasa rayiç satış fiyatının 6.500,00 Euro olduğu, böylelikle kök raporda değişiklik yapılmasını gerektiren bir hal bulunmadığı rapor edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek 6.500,00Euro tazminata hükmedilmiştir.
Bilirkişi raporu denetime elverişli, bilimsel ve dosya kapsamına uygun olup yeniden bilirkişi raporuna alınmasına gerek bulunmayıp bu yöndeki istinaf itirazı haklı değildir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere aracın yurt dışındaki ikinci el piyasa rayici ile Türkiye’deki onarım giderinden hangisi daha az ise ona hükmedilmesi gerektiği için onarım gideri olan 6.257,00 Euro’ya hükmedilmesi yerine aracın Almanya’daki piyasa rayici olan 6.500,00 Euro’ya hükmedilmesi hatalı olduğu gibi davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sorumlu olduğu belirtilmeden doğrudan araç rayiç değerine hükmedilmesi de hatalıdır. Davacı vekili, poliçe limitinin Euro cinsinden kaza tarihine göre veya dava tarihine göre uyarlanması gerektiğini belirtmekte ise de poliçede yabancı plakalı araçlarla ilgili olarak bu yönde ayrıca bir limit belirtilmediğinden poliçede geçerli olan limitten sorumlu tutulması gerekmektedir. Dosyadaki poliçede aracın 07.11.2016-07.11.2017 tarihleri arasında araç başına 31.000,00 TL limit ile sigorta örtüsü altında olduğu anlaşılmaktadır. Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.1. Maddesinde kaza tarihi itibariyle geçerli limitin uygulanacağı belirtilmiş olup poliçede limit 31.000,00 TL olarak gösterilse de kaza tarihi olan 2017 yılı için Hazine Müsteşarlığınca teminat limiti 33.000,00 TL olarak belirlenmiş olmakla Dairemizce poliçe limiti olan 33.000,00 TL’yi aşmamak koşuluyla hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.05.2019 tarih 2017/842 Esas 2019/513 Karar sayılı kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, poliçe limiti olan 33.000,00 TL’yi aşmamak üzere 6.257,00 Euro’nun 03.07.2017 tarihinden itibaren kamu bankalarının bir yıllık Euro mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen harca esas kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen harca esas kısım üzerinden hesaplanan 1.341,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ilk masraf 497,87 TL, bilirkişi ücreti (100-Euro) 416,08 TL, 12 davetiye gideri 180,50 TL, bilirkişi ücreti 990,00 TL toplamı 2.084,45 TL’nin kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen 2.006,49 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3- İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından istinaf yargılaması nedeniyle yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 18,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 139,30 TL istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen 134,09 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14.06.2022