Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2400 E. 2022/916 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2400
KARAR NO : 2022/916

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28.03.2019
NUMARASI : 2018/238 Esas 2019/430 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.06.2022

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.03.2019 tarih 2018/238 Esas 2019/430 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketinin ihtiyari mali sorumluluk sigortasını kasko poliçesi ile temin ettiği davalı şirketin maliki olduğu aracın 15.11.2016 tarihinde park halinde olan araçlara çarpması neticesinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın kaza mahallini terk eden sigortalı aracı kullananın tam kusuru ile meydana geldiğini, dava dışı araç malikinin ” trafik sigortacısı tarafından poliçe limitini aşması nedeniyle değer kaybı talebinin reddedildiğinden” bahisle müvekkili şirkete başvurduğunu, dava dışı bu araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin bağımsız eksper incelemesi yapıldığını, hak sahibine 26.07.2017 tarihinde 17.595,00 TL ödeme yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk ettiğini, trafik kazalarından kaynaklanan hasarlara sebebiyet veren sigortalı aracın sürücüsü olay yerini terk etmiş ise hak sahiplerine ödenen bedeli sigortacının sigortalısına rücu talep edebileceğini, dava dışı araç malikine ödenen araç değer kaybı bedelinin sigortalıdan rücuen tahsili için İzmir 24.İcra Müd.nün 2018/777 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek icra dosyasına vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, olay günü aracı müvekkili şirkette şoför olarak çalışan …’nun kullandığını, kaza sonrası büyük panik yaptığını, araçta şirkete ait yüklü miktarda nakit para ve çeklerin bulunması ve çalınabileceği düşüncesi nedeniyle olay yerini terk edip fabrika binasına geldiğini, şirket yetkililerine bilgi vererek aracı teslim almaya gittiğini, müvekkili şirket ve araç sürücüsünün kanunlara yada İMSS Genel Şartlarına aykırı davranmadığını, olay yerini terk nedeniyle rücu şartlarının oluşmadığını, dava dışı araç malikinin aracında oluşan değer kaybının ödenmesi için başvurduktan sonra davacı şirketin müvekkil şirketle arasındaki sözleşmeyi fesetmediğini, müvekkili şirket aleyhine davacı şirketçe kendilerine ödenen değer kaybının az olması nedeni ile İzmir 11.Asliye Hukuk Mah.nin 2018/38 Esas nolu dosyası ile dava açıldığını savunarak davanın reddine, davacı aleyhine % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. Maddesinde kaza yerini terk etmenin tek başına sigortalıya rücu edilecek haller arasında sayılmadığı, B.4-d bendinde sigortalının genel şartların B.1. maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile zararda bir artışın meydana gelmesinin rücu sebebi sayıldığı, rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortalı ve/veya sigorta ettirenin yükümlülüklerinin sayıldığı Genel şartlar B.1. Maddesinde açıkça kaza yerinin terk edilmemesi gerektiğinin düzenlenmediği, onun yerine genel olarak sigortacıya ihbar, zararın artmaması için alınacak önlemler ile diğer tedbirlerin düzenlendiği, bilirkişi raporunda kaza yerini terk etmenin zararın artışında bir etkisinin olmadığının belirlendiği, davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, yetkili resmi görevliler tarafından kazaya sebebiyet veren sigortalı aracın sürücüsünün kazaya sebebiyet verdikten sonra olay yerini haklı bir neden olmaksızın terk ettiğinin açıkça tespit edildiğini, KMAZMSS Genel Şartlarının B.4/f bendi ile “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” sigortalıya rücu edilebileceğinin açıkça hüküm altına alındığını, davalı şirket çalışanı kaza yerini terk ederek müvekkili şirketin sözleşmeye uyulup uyulmadığını denetleme imkanını ortadan kaldırdığını, olay yerinin terki halinde sigortalıya rücu edilmesini düzenleyen Kanun ve Genel Şartların ilgili maddelerinin gerekçesinin akdedilen sigorta sözleşmesine aykırı bir durum olup olmadığının sigorta şirketinin denetimine elverişli olmasını sağlamak olduğunu, bu husus öncelikle TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralının gereği olduğu gibi TTK’nın sigortalının yükümlülüklerini düzenlediği maddeleriyle de uyum içerisinde olduğunu, davalı şirket tarafından sürücüsünün olay yerini terk etmesinin, Genel Şartlarda işaret edildiği şekilde haklı bir nedenle (tedavi, yardım, can güvenliği) yapıldığını gösteren hiçbir delil sunulmadığı gibi mahkemece bu konuda bir araştırma da yapılmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kazaya sebebiyet veren aracın ihtiyari mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen davacı sigorta şirketince kazada zarar gören araç malikine yapılan araç değer kaybı bedeli ödemesinin olay yeri terk nedenine dayalı olarak davalı sigortalıdan rücuen tahsili için hakkında başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkin olup , ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkili nezdinde ihtiyari mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın park halinde çarptığı araçta maddi hasar meydana geldiğini, müvekkilince karşı araç değer kaybı nedeniyle üçüncü kişiye değer kaybı bedeli ödendiğini, sigortalı aracın sürücüsünün kaza mahallini terk etmesi nedeniyle Genel Şartların 4.B.f madesi uyarınca müvekkilinin üçüncü kişiye yaptığı ödemeyi rücuen tahsil edebileceğini ileri sürerek, başlattığı icra takibine davalının itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Poliçe tarihi olan 15.01.2016 tarihinde yürürlükte olan Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının ” Tazminatın Azaltılması ve Kaldırılması Sonucunu Doğuran Haller” başlıklı 4. maddesinde sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi sigortalıya rücu sebebi olarak gösterilmemiş, 4.maddesinin son fıkrasında sigorta ettirenin zarar vukuunda 10.maddede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve bunun sonucu zarar ve ziyan miktarında bir artış olması halinde sigortacının zarar görene tazminatı ödemekle beraber bu artış için sigorta ettirene rücu edeceği belirtilmiştir. Genel Şartların 10.maddesinde ise sigorta ettirenin ihbar, gerekli kurtarma ve korunma tedbirlerini alma yükümlülüğü bulunmaktadır. Mahkemece alınan denetime ve hükme elverişli bilirkişi raporu ile davacı sigorta şirketi nezdinde ihtiyari mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın park halindeki araca çarptıktan sonra olay yerini terk etmesinin değer kaybı ödemesi yapılan dava dışı aracın zararının miktarında artışa sebebiyet vermediği tespit edilmekle ve İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 4. maddesinde sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi sigortalıya rücu sebebi olarak gösterilmemekle, ihtiyarı mali sorumluluk sigortacısı olan davacının davalı sigortalıya rücu hakkı bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış ve davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL maktu harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13.06.2022