Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2381 E. 2022/1059 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2381
KARAR NO : 2022/1059

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28.05.2019
NUMARASI : 2017/351 E. – 2019/672 K.
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 04.07.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.07.2022

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.05.2019 tarih 2017/351 E. – 2019/672 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin işyerlerinde yapılacak alışverişlerde kullanılacak pos cihazları için bankalarla anlaşarak pos cihazı aldığını, davalı bankanın her ay otomatik olarak pos kullanım ücreti kestiğini, diğer bankaların her ay otomatik pos kullanım ücreti olarak 15-25 TL arası kesinti yaparak başka ücret almadıklarını, davalı bankanın bu kesintilerin yanı sıra müvekkili şirketin hiçbir talebi ve başvurusu olmamasına rağmen müvekkili şirketin hesabından yazar kasa uygulama ücreti, IP pos ücreti, sabit pos ücreti, inaktif ücreti, world UIY ücreti, world telafi ücreti, BSMV kredi teklif ve değerlendirme ücreti adı altında 05.01.2012 tarihinden itibaren kesintiler yaptığını ileri sürerek davalı bankanın yapmış olduğu kesintiler için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 8.310,40 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, belirsiz ve kısmi dava açılmasının hukuken olanaklı olmadığını, davacının da banka gibi tacir olup imzalanan sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayacağını, yapılan işlemlerin mevzuata ve sözleşmeye uygun olduğunu, davacıya ait farklı işyerlerinde bankaca teslim edilen pos ve makinelerin kullanılarak davacıya hizmet verildiğini, alınan masraf ve tutarların bankanın ilan ettiği hizmet komisyon tarifesine, yasal mevzuata ve sözleşme hükümleri ile Yargıtay’ın emsal kararlarındaki düzenlemelere uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankaca davacıya tahsis edilen pos cihazları karşılığında 05.01.2012- 28.03.2017 tarihleri arasında 16.220,03 TL yazar kasa uygulama ücreti, IP pos ücreti, sabit pos ücreti, inaktif ücreti, world UIY ücreti, işyeri hizmet bedeli olarak kesinti yapıldığı, bu bedellerin alınacağının taraflar arasındaki sözleşmedeki masraf cetvellerinde yer alması nedeniyle davacının bu bedelleri davalıdan talep edemeyeceği, davalı tarafından davacıdan … Bankası Paket ücreti olarak alınan toplam 647,00 TL, kredi teklif ve değerlendirme ücreti adı altında alınan 6.075,00 TL, world telafi ücreti adı altında alınan 269,49 TL’ye ilişkin taraflar arasındaki sözleşmede bir hüküm bulunmadığından ve diğer banka uygulamalarında da bu şekilde masraf kalemleri olmadığından davacının bu bedelleri davalıdan talep edebileceği, BSMV ne ilişkin ise bu verginin ödenmesi yasal yükümlülük olduğundan banka gelirlerine kaydedilmediğinden davacının bu bedeli davalıdan talep edemeyeceği, davacının toplam 8.310,40 TL lik talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 8.310,40 TL nin 5.000,00 TL sinin dava tarihinden itibaren, 3.310,40 TL sinin ıslah tarihi olan 01.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacının keşide ettiği ihtarnamesinde 22.695,00 TL tutarın iadesini talep ettiğini, dava açıldığı tarihte tacir olan davacı tarafça belirlenebilen ve bilinebilecek tutar için belirsiz alacak ve kısmi dava açılmasının hukuken olanaklı olmadığını, bu nedenle davanın öncelikle hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken davanın kabulüne dair kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu, davacı ile müvekkili banka arasında imzalanan üye işyeri sözleşmelerine istinaden davacıya ait farklı işyerlerinde müvekkili banka tarafından teslim edilen pos ve makinaların kullanılması suretiyle davacıya hizmet verildiğini, tarafların tacir olup imzalanan sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayacağını, kredi teklif ve değerlendirme ücretinin alındığı tarih itibariyle davacı şirkete 50.000,00 TL limitli esnek ticari hesabı, 40.000,00 TL limitli businesscard kredisi ve 150.00,00 TL çek karnesi kredilerinin tahsis edildiğini, davacı yanca kullanılan ticari krediler nedeniyle toplam kredi limitleri üzerinden ve müvekkili banka ile davacı arasında imzalanmış olan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri ile müvekkili bankanın Hizmet Komisyon Tarifesi uyarınca davacıya tahsis edilen kredi limitleri gereğince 6.075,00 TL kredi teklif ve değerlendirme ücreti alındığını, alınan tutarın müvekkil bankanın prosedür ve uygulamalarına, Hizmet Komisyon Tarifesine ve yasal mevzuata uygun olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yeni tarihli içtihatlarında taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri, Borçlar Kanunu, Bankacılık Kanunu ile Merkez Bankasının Tebliği uyarınca, alınacak masraf ve komisyonların ilan ve yayımı yapılmış ise bankaların bu oranlar üzerinden masraf ve komisyon alabileceğinin belirtildiğini, Ticaret Kanunu uyarınca her hizmetin ücretlendirilmesinin yasal olduğunu, müvekkili banka tarafından verilen hizmetlerin karşılığı olarak müşterilerden ücret alınması hususunun taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleriyle de düzenlendiğini, bankalarca tahsil olunan ücret, komisyon ve masrafların, aslında verilen hizmetlerin bedelleri olduğu, piyasa mekanizması sonucu oluşan serbest rekabet ortamı ve farklı maliyetler nedeniyle bunlarla ilgili asgari ve azami hadler belirlenemeyeceğinin Bankalar Birliğince karar altına alınarak bankaların serbestçe belirleyeceği sonucuna varıldığını, davacının talebine istinaden imzalanan üye işyeri sözleşmesi ve genel kredi sözleşmelerine istinaden davacının imzaladığı sözleşmelerde yer alan ücret, komisyon, vesair tüm masraflara ilişkin düzenlemelere dayanılarak müvekkili bankanın konuya ilişkin duyuru ve düzenlemeleri doğrultusunda alınan dava konusu tutarların müvekkili bankanın uygulamalarına, usul ve yasa hükümlerine, bankacılık mevzuatına ve imzalanan sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, ticari kredilerin kredi talepleri doğrultusunda finansal analiz ve istihbarat yapılarak limit olarak tahsis edildiğini, bu tahsisin kredi vadesinden ve kullanımından bağımsız olarak müşterilerin kredibilitesinin ne şekilde devam ettiğinin belirlenmesi amacıyla yılda en az bir kere yenilendiğini, tüm bu işlemlerin bankalar açısından maliyet unsuru oluşturması nedeniyle davacı ticari müşteri ile imzalanan sözleşmeler çerçevesinde devresel olarak dava konusu kredi teklif ve değerlendirme ücreti tahsil edildiğini, dava konusu edilen ücretlerin müvekkili banka uygulaması gereğince ve imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda davacıdan alındığını, Türk Ticaret Kanununun 22.maddesinin “Tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir” hükmünü havi olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, taraflar arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesi nedeniyle davalı banka tarafından davacıdan paket ücreti, kredi teklif ve değerlendirme ücreti, world telafi ücreti ile sabit pos ücreti adı altında alınan ücretlerin davalı bankadan tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile 8.310,40 TL’nin 5.000,00’TL sinin dava tarihinden itibaren, 3.310,40 TL sinin ıslah tarihi olan 01.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı şirket ile davalı banka arasında 15.04.2014 tarihli üye işyeri sözleşmesi imzalandığı, sözleşme öncesi bilgi formları ve ekinde pos işlemlerine dair ücret ve masraflar listelerinin davacı tarafından imzalandığı, davacı şirketin talebi üzerine davacının muhtelif işyerlerine davalı banka tarafından pos cihazları ile yazar kasa tahsis edildiği,davalı banka tarafından davacıdan kesilen paket ücreti, kredi teklif ve değerlendirme ücreti, world telafi ücretinin davacı tarafından imzalanan sözleşme öncesi bilgi formları ve ekindeki pos işlemlerine dair ücret ve masraflar listelerinde yer almadığı, sabit pos ücretinin ise davacınnın imzaladığı masraflar listelerinde yer aldığı anlaşılmaktadır. Davalı banka davacı şirketten paket ücreti alınmasına dayanak herhangi bir sözleşme sunmadığından paket ücretinin neye dayanarak alındığı belirlenememiş, bazı bankaların paket ücreti adı altında masraf kalemi almadığı tespit edilmiştir. Davacı şirkete tahsis edilen kredi limiti ve kredi ile ilgili olarak davalı banka tarafından her hangi bir bilgi, belge ve sözleşme sunulmadığından davacıdan tahsil edilen kredi teklif ve değerlendirme ücretinin hangi kredi ve limitine karşılık alındığı belirlenememiş, bazı bankaların kredi teklif ve değerlendirme ücreti adı altında masraf kalemi almadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen üye işyeri sözleşmesi öncesi bilgi formu ekindeki masraf listesi ve bankanın yayınladığı üye işyeri hizmet komisyon cetvellerinde world telafi ücreti adı altında bir masraf türü de görülmemiştir. Davacı şirketin işyerlerine kurulan pos cihazı ve yazar kasaların davacı şirket tarafından alındığına ilişkin faturaların ibraz edilmesi ve pos cihazlarının davalı bankaya ait olduğunun davalı banka tarafından iddia ve ispat edilememesi ve davalı bankanın ayrıca yazar kasa uygulama ücreti tahsil etmesi nedeniyle davalı banka tarafından sabit pos ücreti tahsil edilmemesi, 1.318,91 TL olarak tahsil edilen sabit pos ücretinin de davacıya iade edilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı şirketten tahsil edilen paket ücreti, kredi teklif ve değerlendirme ücreti, world telafi ücretinin dayanağı sözleşmeler ve belgelerin dosyaya sunulamaması, bu ücretlerin davacı tarafından imzalanan sözleşme öncesi bilgi formları ve ekindeki pos işlemlerine dair ücret ve masraflar listelerinde yer almaması, davacı işyerlerine kurulan pos cihazlarının davacı şirketçe alınması nedeniyle davalı bankanın davacıdan paket ücreti, kredi teklif ve değerlendirme ücreti, world telafi ücreti ile sabit pos ücreti tahsil etmemesi gerektiği, tahsil edilen bu ücretlerin davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmakla; kısmi dava açılması da mümkün bulunduğundan mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 567,68 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 04.07.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.