Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2377 E. 2022/941 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2377
KARAR NO : 2022/941

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.02.2019
NUMARASI : 2017/371 E. 2019/113 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 14.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.06.2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.02.2019 tarih 2017/371 E. 2019/113 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 04.11.2016 tarihinde davalıların sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin davalıya yaptığı başvurunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, şimdilik 100,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, maddi tazminat talebinin 23.254,78 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, davalının asli kusurlu olduğunu, fahiş manevi tazminat talep edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davlı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sürücünün % 75 oranında kusuruyla kazanın gerçekleştiği, davacının sakatlık oranının % 4, iyileşme süresinin 6 ay olduğu, davacının maddi tazminatın ödenmesi nedeniyle davalı sigorta şirketi açısından maddi tazminatla ilgili olarak davadan feragat ettiği gerekçesiyle davalı sigortaya yönelik maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davalı …’ye yönelik açtığı maddi tazmin davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline, davacının davalı sigortaya karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin yaralanma derecesi, tedavi süresi, tarafların kusur durumu gözetildiğinde müvekkili yararına daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmesini gerektiğini, manevi tazminat eğer poliçe teminatı kapsamında ise manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsili icap ettiğini, davalı şirket manevi tazminatın teminat kapsamında olup olmadığına dair açık bir beyanda bulunmadığını, kaldı ki bunu dava açmadan önce bilme ihtimali bulunmadığını, aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Manevi tazminat; ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve moral yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır.
Somut olayda davalı sürücünün % 75 oranında kusuruyla gerçekleşen kazada davacının % 4 oranında sakatlığa uğradığı, iyileşmesinin 6 aya kadar uzadığı, davalı sürücünün emekli, davacının çalışmadığı anlaşılmış olmakla kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların ekonomik sosyal koşulları, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi karşısında mahkemece takdir edilen 7.000,00TL manevi tazminat makul ve ılımlı bulunmuş olmakla, davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazı haklı bulunmayıp verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası zarar gören kişinin ölüm, sakatlık, tedavi ve araç hasarı gibi zararlarını limiti oranında karşılayan bir sigorta türü olup bu poliçede manevi tazminat teminatı verilmediği bilinmesi gereken bir durumdur. Bu nedenle dava dilekçesinde ya davalı sigortanın sadece maddi tazminattan sorumlu tutulması istenmeli ya da davalı sigortanın poliçe limitiyle sorumlu olduğu açıkça belirtilmelidir. Eldeki davada dava dilekçesinde hiç bir açıklamaya yer verilmeden manevi tazminatın tüm davalılardan tahsili istenmiş olmakla davalı sigorta yönünden manevi tazminat davasının reddi doğru olduğu gibi bu red kararına istinaden davalı sigorta yararına red vekalet ücretine hükmedilmesi de yerindedir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davada adli yardım talebi kabul edildiğinden istinaf karar harcı alınmadığından, davacı yönünden istinaf karar harcı konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.06.2022