Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2361 E. 2022/982 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2361
KARAR NO : 2022/982

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.01.2018
NUMARASI : 2015/511 E. – 2018/15 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 21.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.06.2022

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.01.2018 tarih 2015/511 E. – 2018/15 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi .davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 24.06.2014 tarihinde davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan, davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki aracın müvekkili şirkete ait … plakalı tıra çarptığını, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketince hasar bedelini karşıladığını, ancak çekici giderinin karşılanmadığını, müvekkilinin tır serviste iken 10.980,00 TL ödeyerek başka bir tır kiralamak zorunda kaldığını iddia ederek, müvekkilinin uğradığı 12.750,00 TL zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili, dava konusu kazanın Torbalı İlçesinde meydana geldiğini, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin 73 yaşında olduğunu, kaza tutanağında yazılanları okuyamadan imzalamak zorunda kaldığını, bu nedenle kusur oranını kabul etmediklerini, kaza nedeniyle tırın gördüğü tamir süresinin neye göre belirlendiğinin belli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, müvekkilinin dava konusu kaza nedeniyle davacıya 3.140,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin davacının kazanç kaybından sorumlu tutulamayacağını, sigortalının kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu olabileceğini, kabul anlamına gelmemek üzere dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait … plakalı ticari araç ile davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi kapsamında teminat altına alınan, dava dışı …’e ait, davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın 24.06.2014 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 06.12.2017 tarihli raporu uyarınca davacıya ait … plakalı aracın 1.770,00 TL çekici bedeli olduğu, davacıya ait aracın kaza sebebiyle 10 gün boyunca onarımda kalması gerektiğinden, davacının günlüğü 272,08 TL olmak üzere toplam 5.778,98 TL ikame araç bedeli ödeyeceği, davalı şirketin ZMMS sigortacısı sıfatına haiz olduğu, işleten ve onun eyleminden sorumlu olduğu kişinin kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde zarar gören davacıya karşı sorumlu olduğu, davalı …’ın da haksız eylem sorumluluğu uyarınca sorumlu olduğu, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, çekici bedeli olan 1.770,00 TL maddi tazminatın davalılardan sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, ikame araç bedeli isteminin davalı sigorta şirketi yönünden reddine, davalı … yönünden kısmen kabulü ile 5.778,98 TL maddi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, aracın tamirde kaldığı sürenin müvekkilini ilgilendirmediğini, makul sürenin tayin edilerek kusuru oranındaki kirlama araç bedeline hükmedilmesi gerektiğini, faturaya bağlı kalınamayacağını, serviste yapılan beklemelerden müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, 10 iş günü olarak tayin edilen kira bedellerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, çekici ücretinin de piyasa şartlarına göre fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, karşı aracın sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısından davacıya ait aracın araç çektirme masrafı ile araç mahrumiyet zararının tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Mahkemece bir sigorta uzmanı ile bir makina mühendisi bilirkişiden oluşan heyetten alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/h maddesinde yer alan “Kavşaklarda Geçiş Önceliğine Uymama” ve 57/5 maddesindeki “Tali yoldan anayola çıkan sürücüler, anayoldan gelen araçlara yol vermeye mecburdur” kurallarını ihlal etmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli kusurlu olduğu; davacı şirkete ait aracın 22.07.2014 tarihinde servisten teslim alındığı, bu tarihe kadar 19 iş günü süresince … plakalı aracın kiralandığı ve kiralama bedelinin 10.980,02 TL olduğu, kiralama ücretinin piyasa rayiç değerlerine uygun olduğu, aracın kaza mahallinden çekilmesi için 1.770,00 TL çekici ücreti ödenebileceği bildirilmiştir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 06.12.2017 tarihli raporda ise, aracın çekim ücretinin 1.770,00 TL olduğu, ancak aracın hasar durumu itibarı ile onarım süresinin makul gecikmeler de dikkate alındığında Cumartesi dahil 12 iş gününde tamir edilebileceği, araç ikame bedelinin dava dilekçesi ekinde mevcut 3 sayfadan müteşekkil E-5 belgelerinin incelenmesinde Cumartesi ve Pazar günleri hariç olmak üzere 10 günlük toplam 5.778,98 TL olduğu görüşü bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince Adli Tıp Kurumu raporu uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemce hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporu denetime elverişli, bilimsel ve dosya kapsamına uygun olup, dava konusu aracın onarımı için gerekli makul süre belirlenerek ikame araç bedeline hükmedilmesine, çekici ücretinin de her iki bilirkişi raporunda da piyasa rayiçlerine uygun olduğunun tespit edilmiş olmasına göre; davalı … vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 515,67 TL’den peşin alınan 128,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 386,77 TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı …’ın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.