Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2359 E. 2022/924 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2359
KARAR NO : 2022/924

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.02.2019
NUMARASI : 2017/884 E. 2019/102 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09.08.2017
KARAR TARİHİ : 13.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.06.2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.02.2019 tarih 2017/884 E. 2019/102 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı arcın müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araca çarptığını, müvekkilinin aracında maddi hasar oluştuğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin sigorta şirketine başvurduğunu, bir miktar ödeme yapılmış ise de gerçek hasar bedelinin ödenmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 150,00 TL hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 01/10/2018 tarihli değer artırım dilekçesi ile, hasar bedelini 7.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, dava açılmadan önce müvekkili şirkete değer kaybı için herhangi bir başvuru yapılmadığını, dava şartının gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan araçların kusur oranının tespitinin gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik poliçesi genel şartlarının ekinde yer alan değer kaybı hesaplama tablosunun kullanılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; gerek Karayolları Genel Müdürlüğünden temin edilen bilirkişi heyetinden, gerekse İTÜ’den temin edilen bilirkişi heyetinden alınan raporlarda davacının aracında KDV dahil 7.000,00 TL hasar meydana geldiği, Kara Yollarından alınan raporda her ne kadar davacıya %25 oranında kusur verilmiş ise de, İTÜ’den alınan raporda kusurun tamamen davalı sigortalı araç sürücüsünde olduğunun belirtildiği ve değer kaybı bedelinin de 2.000,00 TL olduğu yönündeki raporun davalı tarafa tebliğine rağmen herhangi bir itirazda bulunulmadığı, her ne kadar davalı vekili davacı tarafa 5.932,00 TL ödeme yaptıklarını belirtmiş ise de buna ilişkin makbuz sunmadığı, hasar dosyasında da böyle bir makbuzun bulunmadığı, kendisine ihtaratlı tebligat yapılan davalı tarafın böyle bir makbuzu süresinde ibraz etmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 7.000,00 TL hasar bedeli ile 50,00 TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının değer kaybı ile ilgili haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, bilirkişi raporunda hasar bedeli 7.000,00 TL olarak tespit edilmiş olmasına karşın trafik sigortası kapsamında müvekkili şirket tarafından 24.03.2017 tarihinde yapılan 5.932,00 TL hasar bedeli ödemesi mahsup edilmeksizin toplam tazminat tutarı üzerinden ıslah yapıldığını ve hüküm kurulduğunu, oysa yapılan ödeme mahsup edildikten sonra bakiye hasar bedeli tutarı olan 1.068,00 TL üzerinden karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar bedeli ve değer kaybı tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin aracının davalı nezdinde sigortalı aracın çarpması nedeniyle hasara uğradığını ileri sürerek 7.000,00 TL hasar bedeli ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL değer kaybı bedelinin tahsilini talep etmiş, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda toplam hasar miktarı KDV dahil 7.000,00 TL kabul edilerek bu tutarın ve 50,00 TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de; davadan önce 24.03.2017 tarihinde davacıya 5.932,00 TL ödeme yapıldığı, bu hususun dava dilekçesinde de kabul edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dava açılmadan önce yapılan kısmi ödeme nedeniyle bu kısımla ilgili olarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın hasar bedelinin tamamı yönünden mükerrer tahsilata yol açacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmayıp, hükmün bu kısmının düzeltilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.02.2019 tarih 2017/884 E. – 2019/102 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜNE, 1.068,00 TL hasar bedeli ile 50,00 TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının değer kaybı ile ilgili haklarının saklı tutulmasına, bakiye hasar bedeli isteminin reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 76,37 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 116,00 TL ıslah harcından mahsubu ile fazla yatan 71,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 116,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacının yapmış olduğu 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 280,30 TL tebligat gideri, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.716,30 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre belirlenen 430,52 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden 1.118,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davalının ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13.06.2022