Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2337 E. 2022/890 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2337
KARAR NO : 2022/890

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19.06.2018
NUMARASI : 2016/1062 E. 2018/768 K.
BİRLEŞEN DAVA İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2016/567 E – 2016/411 K SAYILI DOSYASINDA;
ASIL ve BİRLEŞEN
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ : 07.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.06.2022

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.06.2018 tarih 2016/1062 E. 2018/768 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla … Sigorta A.Ş. Vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA : Davacı vekili, 21.07.2007 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu taksinin nöbet kulübesinde nöbet tutan …’ye çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, yaralanan kişinin müvekkili aleyhine açtığı tazminat davası sonucunda Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığı’nın 2008/1128E, 2013/617K sayılı kararı gereğince icra dosyasına 22.12.2004 tarihinde 72.978,94 TL ödendiğini ileri sürerek 72.978,94 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili, davalının asıl davada kazaya sebebiyet veren taksinin maliki olduğunu ileri sürerek, 72.978,94 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kusur, maluliyet ve aktüerya raporu alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin kararı ve buna dayanılarak yapılan icra takibinde ödediği maddi manevi tazminatın ve işlemiş faizlerin tümüyle birlikte toplam 72.978,94 TL zararının tamamını talep etmiş ise de, davalı … Sigorta A.Ş’nin yalnızca poliçe limiti dahilinde maddi tazminattan sorumlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’ye dava dışı …’ye yaptığı ödeme mahsup edildikten sonra kalan 29.208,13 TL rücuen talep edebileceği, bu miktarın poliçe limiti dahilinde olduğu, diğer davalılara ise maddi, manevi tazminat, mahkeme ve icra masraflarıyla birlikte toplam 52.992,13 TL için rücu edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 52.992,13 TL tazminatın 29.208,13 TL’sinin davalı … Sigorta’nın sorumlu olması, diğer davalıların ise tamamından sorumlu olması kaydı ile 22.12.2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve katılma yoluyla … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin ilama dayalı ödeme yaptığını, sigorta şirketinin zarar görene yaptığı ödemenin müvekkilinin rücu alacağından mahsup edilemeyeceğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Katılma yoluyla … Sigorta A.Ş. vekili, mahkemece davacı tarafından mağdura yapılan ödemenin niteliği araştırılmadığını, hangi kanuna ya da yönetmeliğe göre ödeme yapıldığının belirlenmesi yasal mevzuatın rücuya izin verip vermediğinin belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin yaralanan kişiye ödeme yaparak tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, mahkemece hiç kusur raporu alınmadığını, maluliyet durumunun araştırılmadığını, maluliyet raporunun ATK 3. İhtisas Dairesinden alınması gerektiğini, Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/224E sayılı dosyasıyla sigortalı araç sürücüsü ve işleteni aleyhine 14.820,17 TL maddi, 6.000,00TL manevi tazminata hükmedildiğini, bu tazminatın mağdura ödenip ödenmediğinin net bir şekilde tespiti icap ettiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin güncel değeri tenzil edilmesi gerekirken ödeme tutarının direkt düşülmesinin doğru olmadığını, müvekkili bakımından ödeme tarihinden değil dava tarihinden faize hükmedilebileceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, rücüen tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu taksinin nöbet kulübesinde nöbet tutan …’ye çarpması nedeniyle bu kişinin yaralandığını, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığının verdiği karara istinaden zarar görene ödeme yapıldığını ileri sürerek, yapılan ödemenin tamamının davalılardan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur.Mahkemece alınan bilirkişi kök raporunda yaralanan …’nin açtığı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığının 2008/1128E, 2013/617K sayılı kararında 30.000,00 TL maddi tazminatın 12.03.2008 tarihinden, 8.000,00 TL manevi tazminatın 21.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline hükmedildiği, kararın kesinleştiği belirtildikten sonra % 7.3 maluliyete ve karar tarihi olan 2013 verilerine göre sürekli iş göremezlik tazminatının 28.661,61 TL olarak hesaplandığı, arada fahiş fark bulunmadığı, varsayıma dayalı hesaplamalarda davacı lehine olan bu tür farklılıkların makul değerlendirildiği, Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/170E sayılı dosyası ile yaralanan er …’nin davalı … Sigorta, … ve … aleyhine tazminat davası açtığı, dava devam ederken sigorta şirketi ile sulh olduğu kendisine 11.847,49 TL asıl alacak(sürekli iş göremezlik tazminatı) ödendiği, oysa ki ödeme tarihindeki verilere göre 21.919,99 TL ödenmesi gerektiği, yaralananın sigorta şirketi hakkındaki davasından vazgeçtiği, diğer davalılar hakkında davasına devam ettiği, 7.220,51 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı ve 2.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verildiği, maddi tazminatın eksik hesaplandığı, manevi tazminatın da düşük bulunduğu gerekçesiyle kararın Yargıtayca bozulduğu, 2014/224E sayılı dosya ile yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda sigorta şirketinin yaptığı ödemenin mahsubu ile bakiye 14.820,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, yeni hükmün dosya içinde bulunmadığı, davacının ödeme yaptığı 30.000,00 TL maddi tazminat yönünden ödemeye dayanak Askeri İdare Mahkemesi kararının yargılaması sırasında ödeme yapıldığı için güncelleme yapılmadan davalı sigorta tarafından yapılan 11.847,49 TL mahsubu ile 18.152,51 TL asıl alacak ile bu miktara AYİM tarafından hüküm altına alındığı gibi 12.03.2008 tarihi ile davacı …’nın ödeme yaptığı tarih olan 22.12.2014 tarihine kadar işleyecek yasal faizi olan 11.055,62 TL’nin ilavesiyle davacının davalı sigortadan 29.208,13 TL rücuen talep edebileceği, diğer davalıların maddi tazminat için 29.2008,13 TL, manevi tazminat için 13.416,76 TL ve mahkeme, icra yargılama ve vekalet ücreti dahil edilmek süretiyle toplam 52.992,13 TL’den sorumlu olduğu rapor edilmiştir.
Davalı vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin itirazları üzerine ek rapor alınmış, ek raporda dava dışı malul erin maddi ve manevi zararının tek olduğu, davalı sigortanın yaptığı ifa amacı taşıyan ödemenin mahsup edilmesi gerektiği, davacı … tarafından yapılan 30.000,00 TL maddi tazminatın gerçek zarar ile uyumlu bulunduğu, buna göre hesaplama yapıldığı, Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bozma sonrası 2014/224E(ilk numara 2009/170) olan dosya ile ilgili olarak davallı sürücü ve işleten aleyhine 14.820,17 TL maddi, 6.000,00TL manevi tazminata hükmedildiği, kararın 25.11.2015 tarihinde kesinleştiği, davalılar tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığı belirtilerek kök rapor tekrar edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek davalı sigortanın yaptığı ödemenin mahsubu ile davalı sigortanın 29.208,13 TL(maddi tazminat yönünden) olmak üzere diğer davalılar ise maddi ve manevi tazminat ve ferileri olmak üzere 52.992,13 TL’den müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
Eldeki davada rücu istemine dayanak olan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığının 2008/3280E, 2013/617 K sayılı kararıyla nizamiye kulübesinde nöbet tutan …’e ticari taksinin çarpası nedeniyle sakatlandığı, % 7.2 maluliyete uğradığı kabul edilerek yaralana kişi yararına 30.000,00TL maddi, 8.000,00TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davaya dayananak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararında zarar gören kişi yararına sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş olup bu kapsamda zarar görene ödeme yapıldığından kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sürekli iş göremezlik tazminatından rücuen sorumlu tutulması doğrudur. Mahkemece davalı araç sürücünün % 100 kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş olup, kaza tespit tutanağı ve dosyadaki diğer raporlar gözetildiğinde kaldırım üzerinde bulunan askeri nizameye önünde nöbet tutan yaralananın kazanın oluşumunda etken kusuru olmayacağı açık olmakla yeniden kusur raporu alınmasına gerek görülmemiştir. Mahkemece alınan ektüerya raporunda 31.08.2010 tarihli Adana ATK Şube Müdürlüğünden alınan %7.3 maluliyet bildiren rapora göre hüküm kurulmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir. Hükme esas alınan aktüreya raporu denetime elverişli, bilimsel ve dosya kapsamına uygundur. Davacı Kurum sürekli iş göremezlik tazminatı olarak yaptığı ödemeyi kazaya neden olan aracın sürücüsü, işleten ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından istemiş olup zararın tek olması nedeniyle davalı sigorta tarafından zarar görene bu kapsamda yapılan ödemenin mahsup edilmesi doğrudur. Davacı Kurum zarar görene yaptığı mükerer ödeme nedeniyle uğradığı zararı ancak zarar görene karşı ileri sürebilir. Gerek sigorta şirketi gerek müteselsil sorumlu olan davalı işleten ve sürücü sigorta şirketinin yaptığı ödeme kadar borçlarından kurtulmuşlardır. Davalı sigorta vekili, müvekkilinin yaptığı ödemenin güncellenmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de davalı sigorta rücuya dayanak AYİM kararının yargılaması sırasında yani bu davanın dava tarihinden sonra ödeme yaptığı için Yargıtay yerleşmiş içtihatlarına göre yaptığı kısmi ödemenin güncellenmesi mümkün değildir. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğrudur. Zarar görenin davalı sürücü ve işleten aleyhine açtığı davada davada Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/224E(ilk numara 2009/170) sayılı kararıyla 14.820,17 TL maddi, 6.000,00TL manevi tazminata hükmedilmiş ise de ile söz konusu karar nedeniyle herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı için mahkemece dilkkate alınmaması yerindedir. Zarar görene fazladan ödeme yapılmış olması ileride açılabilecek rücu davasının konusunu oluşturabilir. Böylelikle mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ve katılma yoluyla … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan istinaf karar harcı hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden istinaf karar harcı olan 1.990,94 TL’den peşin alınan 586,54 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.440,40 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den tahsiline,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile davacı ile katılma yoluyla davalının yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.07.06.2022