Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2270 E. 2022/837 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2270
KARAR NO : 2022/837

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15.05.2019
NUMARASI : 2016/539 Esas 2019/529 Karar
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 25.04.2016
KARAR TARİHİ : 30.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.05.2022

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.05.2019 tarih 2016/539 Esas 2019/529 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı ve kasko sigortacısı olduğu araç ile müvekkilinin sürücüsü olduğu motorsikletin 08.03.2016 tarihinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücününün asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin, bedeni ve maddi zararlardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle yaralandığını, hastanede uzun süre yoğun bakımda tedavi gördüğünü, hastanaden taburcu olduktan sonra da rahatsızlıklarının devam ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin sürekli iş gücü/efor kaybına bağlı olarak meydana gelen maddi zararının tazmini için 100 TL maddi tazminatın, 10 TL bakıcı gideri ile 10 TL kaza nedeniyle tedavi için ödemek zorunda kaldığı ve SGK tarafından karşılanmayan sair giderin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle tedavi gideri talebini 1.520,00 TL’ye, bakıcı gideri talebini 1.691,28 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, Yargıtay yerleşik içtihadı uyarınca ve Türk Hukuk Sistemi’nde savunulan hakim ilkeye göre manevi tazminat isteminin zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, temerrütün kaza tarihinden itibaren değil delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluşumunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, tescilsiz motorsiklet sürücüsü davacının kusursuz olduğu, kaza nedeniyle davacının meslekteki kazanma gücünde azalma olmadığı, iyileşme süresinin 3 ay olarak belirlendiği, aktüer bilirkişi tarafından hastanede yattığı dönem özel oda ücreti, tedavi amaçlı yol v.b gideri, bakım/refakat gideri olmak üzere hesaplanan toplam 3.211,28 TL maddi tazminatın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi teminat limiti içerisinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin talep gibi dava tarihinden itibaren sigortalı araç ticari nitelikte olduğundan reeskont faizi ile birlikte tazminattan sorumlu bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen birleşik kasko sigorta poliçesinde 2.500.000 TL’sine manevi tazminatın poliçe teminatına dahil bulunduğu, bu nedenle davacının manevi tazminat talep edebileceği gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 1.520,00 TL tedavi gideri, 1.691,28 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 3.211,28 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumu, davacının kaza nedeniyle duyduğu elam ve ızdırabın derecesi, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 25.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece hükmedilen 5.000 TL. manevi tazminat miktarının paranın alım gücü nazara alındığında düşük ve yetersiz bir meblağ olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle müvekkilinin ağır derecede yaralanmış olup, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 5 gün yoğun bakımda kaldığını, kaza sonrası hastane bünyesindeki tedavi sürecinin 08.03.2016 – 25.03.2016 tarihleri arası yoğun bir bir şekilde sürdüğünü, 2 haftayı aşkın süre taburcu olamadığını, kaza nedeniyle müvekkilinin sağ ön taraf kaburga kemiklerinden 5 tanesinin kırıldığını, kırılan kemiklerin akciğer, karaciğerin ve böbreküstü bezlerine batarak bu organların zarar görmesine sebebiyet verdiğini, henüz tam olarak iyileşmediğini, kazadan sonra 2018 yılına kadar farklı zamanlarda defalarca kazaya bağlı rahatsızlıkları ve şikayetleri nedeniyle farklı hastanelere gedip geldiğini, yaşam konforunun ciddi oranda azaldığını, kaza nedeniyle akciğeri zarar gördüğü için merdiven çıkarken zorlandığını ve nefessiz kaldığını, kaza nedeniyle yaşadığı acı ve üzüntünün psikolojik etkilerinin uzun yıllar süreceğini, hükmedilen manevi tazminat miktarı müvekkilin acılarını bir nebze olsun unutturacak bir meblağ olmadığı gibi kazaya %100 kusurlu olarak sebebiyet veren karşı yan sigortalı olan araç malikini ve sürücüyü etkileyecek, onlara pişmanlık hissettirecek bir meblağ da olmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının tam kusurlarıyla müvekkiline fiziki ve manevi zararlar veren sorumluları caydıracak, onları daha dikkatli olmaya sevk edecek ve onlara pişmanlık yaşatacak bir meblağ olması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kazaya sebebiyet veren karşı aracın zorunlu mali mesuliyet ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısından tedavi ve bakıcı gideri ile sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile 1.520,00 TL tedavi gideri, 1.691,28 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 3.211,28 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili sadece mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu yönünde istinaf yoluna başvurmuştur. Manevi tazminat; ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve moral yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Mahkemece alınan kusur raporunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali nedeniyle % 100 kusurlu olduğu rapor edilmiş, mahkemece de sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek kazada yaralanan davacı için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusuruyla 08.03.2016 tarihinde gerçekleşen kaza sonucu davacının maluliyeti oluşmamış ise de; kaza nedeniyle davacının sağ tarafında 5 adet kaburga kemiklerinin kırıldığı, karaciğerde laserasyon olduğu, kaza sonrası ilk 5 gün yoğun bakımda yattığı, toplamda 17 gün hastanede kaldığı, hayati tehlike geçirdiği, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, kırıkların hayati fonksiyonlarına etkisinin ağır 4. derecede olduğu anlaşılmakla; kaza tarihi, zararın ağırlığı, iyileşme süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde davacı için takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminat miktarı bir miktar düşük görülerek Dairemizce takdiren davacı için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmenin daha makul ve ılımlı olduğu kanatine varılarak davacı vekilinin istinaf itirazları haklı bulunmuş ve karar kaldırılmıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak manevi tazminat yönünden yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.05.2019 tarih 2016/539 Esas 2019/529 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE ile 1.520,00 TL tedavi gideri, 1.691,28 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 3.211,28 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 25.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 902,46 TL harçtan, peşin alınan 171,19 TL, ıslah harcı olan 55,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 676,27 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 171,19 TL peşin ve 55,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan başvuru harcı, bilirkişi ücreti, ATK ücretleri ve posta gideri olmak üzere toplam 2.063,60 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi nazara alınarak 511,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca kabul edilen maddi tazminat yönünden 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre hesap ve takdir edilen reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre hesap ve takdir edilen reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacının ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı, 13,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 134,80 TL istinaf yargılama giderinin istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen takdiren 26,96 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30.05.2022