Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2243 E. 2022/836 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2243
KARAR NO : 2022/836

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.07.2019
NUMARASI : 2016/569 E. – 2019/486 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.05.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.07.2019 tarih 2016/569 E. – 2019/486 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin 29.06.2011 tarihinde davalı banka şubesinden 60 ay vadeli işyeri kredisi ile 03.08.2010 tarihinde ticari taşıt kredisi kullandığını, Rekabet Kurulu’nun 08.03.2013 tarihli kararıyla davalı bankanında içinde bulunduğu 12 bankanın 21.08.2007 ile 22.09.2011 tarihleri arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri konusunda anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunu 4. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle idari para cezası verildiğini, rekabet kurulu kararına karşı açılan davanın redle sonuçlandığını, kararın Danıştay tarafından onandığını, 4054 sayılı yasanın 58. maddesi uyarınca müvekkilinin üç kat tazminat isteyebileceğini ileri sürerek, kartel faizi uygulanması nedeniyle uğranılan zarar tespit edilerek 3 katı oranında tazminata hükmedilmesine, şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplam talebini 20.062,73 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, ticari kredilerin dava konusu edilemeyeceğini, ortada bir zarar bulunmadığını, 3 katı tazminatın hukuki dayanağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ticari kredi faiz oranları konusunda rekabet hukuku açısından uyumlu eylem ya da kartel oluşturma eyleminin bulunmadığı, davalının tazminat talebinin Rekabet Kurulu kararına dayandırılamayacağı, dava dışı bankaların davacının kredi kullandığı güne ait faiz oranlarının, davacının kredisine uygulanan faiz oranından daha yüksek olması nedeniyle, davacının kullanmış olduğu kredi nedeniyle zararı tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, 4054 sayılı Rekabet Kanunun 1, 57 ve 58. maddelerinin dikkate alınması gerektiğini, Rekabet Kurulu kararlarında on iki bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine yönelik “uzlaşma” içerisinde bulunduğu sonucuna devam eden tek bir ihlal yaklaşımı doğrultusunda varıldığını, anılan kararda kredilerin türleri arasında ayrıma gidilmediğini, kararın 13. sayfasında KOBİ’lere sunulan kredilerin ihlal iddiası harici tutulduğuna dair bir ifade olmadığı aksine KOBİ’lere sunulan kredi hizmetleri ayrı bir ilgili ürün pazarı olarak tanımlanabileceği belirtilip, “ayrıca alternatif pazar tanımlarının tamamında rekabeti bozucu bir etkinin varlığından bahsedilmektedir” ibarelerine yer verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda zarar tespitine ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığını, soyut açıklamalarda bulunulduğunu, davada, zararı en doğru şekilde hesaplayabilecek kişilerin bu konuda özel eğitim almış rekabet kurulu uzmanları olduğunu, davalı yanın rekabeti kısıtlayıcı eylemlerden müvekkilinin gördüğü muhtemel zararın öncesi ve sonrası yönetimi çerçevesinde ekonometrik modeller yardımıyla hesaplanması, yapılacak hesaplamada ihlal dışındaki faktörlerin fiyat üzerindeki etkisinin analiz edilmesi için raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde Rekabet Kurulu ve kredi değerlerdirme uzmanı bilirkişilerden denetime elverişli rapor alınması gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla karar verildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 57 ve 58. maddeleri uyarınca uğranılan zararın tazmini istemli olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, Rekabet Kurulu’nun 08.03.2013 tarihli kararına dayanarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Kanunu 58. maddesi uyarınca tazminat isteminde bulunmuştur. Dava korunu Rekabet Kurulu kararında bankaların anlaşmalı olarak yüksek faiz belirledikleri tespit edilen kredilerin “tüketici kredileri” olduğu, somut uyuşmazlık konusu ticari kredilerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla mahkemece anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin benzer uyuşmazlıklarda verdiği 08.02.2022 tarih 2020/7124 E, 2022/1618K, 02.12.2019 tarih ve 2019/1213 E.- 2019/7738 K. ve 08.01.2020 tarih ve 2019/1496 E.- 2020/163 K. sayılı kararlarının da bu yönde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin tüm istinaf itirazları reddedilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.