Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2153 E. 2022/904 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2153
KARAR NO : 2022/904

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13.06.2019
NUMARASI : 2018/674 E. – 2019/366 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.06.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.06.2019 tarih 2018/674 E. – 2019/366 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının kooperatife ait C Blok Zemin Kat 1 numaralı 2+1 daire için 100.000,00 TL bedel ile müvekkili kooperatife ortak olduğunu, davalının kooperatif ortaklığı sürerken 14.01.2018 tarihinde gerçekleştirilen Kooperatif Olağan Genel Kurulu’nda alınan kararlar ile kooperatif üyelerine ödemeleri için borç tahsis edildiğini, söz konusu genel kurul kararı uyarınca kooperatif ortağı davalının dairesi için 15.450,00 TL ek ödeme yapması gerektiğini, davalı kooperatif ortağı ödemekle yükümlü olduğu bu borcu vadesi geçmesine rağmen müvekkili kooperatife ödemediğini, bunun üzerine Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4866 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının dava konusu genel kurul karar tarihinden öncesinde ve halen davacı kooperatifin ortağı olduğu, genel kurul kararları ile bağlı bulunan davalının 14.01.2018 tarihli genel kurulda alınan 15.450,00 TL aidat borcunu ödemesi gerektiği, ayrıca bu borcun son ödeme tarihi 01.03.2018’den takip tarihi 15.05.2018’e kadar olan 75 günlük dönem için %9 yasal faiz oranı üzerinden tahakkuk eden 285,72 TL işlemiş yasal faizden de davalı tarafın sorumlu olduğu, icra takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 15.450,00 TL aidat alacağı ve 285,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.735,72 TL alacağının bulunduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2018/4866 E.sayılı dosyası ile yapılan 15.735,72 TL’lik takibe yönelik haksız itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı 15.450,00 TL sına takip tarihinden itibaren artan ve eksilen oranlarda yasal faiz yürütülerek devamına, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince % 20 icra-inkar tazminatı 3.147,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, müvekkilin söz konusu daireyi yapan müteahhitten satın aldığını, satın alırken herhangi bir borcunun kalmadığına ve bundan sonra da kendisine borç çıkarılmayacağına dair dosyaya ibraz edilen 14.06.2016 tarihli belgeyi aldığını, daha sonra inşaat uzun sürdüğünden dolayı müvekkilinin davaya konu daireyi 2016 yılında başka bir müteahhite sattığını, bilirkişi raporuna süresi içerisinde itiraz ederek müvekkilinin 2016 yılında kooperatiften borcunun olmadığına dair almış olduğu belgeyi uyap üzerinden dosyayı gönderip bu belgenin davanın esasını ilgilendirdiğinden ek bilirkişi raporu alınması talebinde bulunduğunu,ancak mahkemece bu talebiyle ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, kararda dosyanın neden bilirkişiye tekrar gönderilip ek rapor alınmadığına dair herhangi bir gerekçe gösterilmediğini ve bu belge ile ilgili herhangi bir atıfta da bulunmadığını, sunulan bu belge ve müvekkilinin borçlu olmadığını açıkça belli olması nedeniyle kararın hukuka aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kooperatif genel kurulunca alınan karar gereğince ödenmesi gereken ek ödemenin kooperatif üyesi olan davalıdan tahsili için hakkında başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Eldeki davada kooperatif kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, davalının davacı kooperatifin üyesi olarak halen kayıtlı olduğu, 2006 yılından itibaren aidat ödeme kaydına rastlanılmadığı, halen ortaklığı devam eden davalının 14.01.2018 tarihli genel kurulda alınan ek ödeme kararı gereği davacı kooperatife 15.450,00 TL aidat aslı borcunun bulunduğu, genel kurul kararında 01.03.2018 tarihine kadar ödenmesi kararlaştırıldığından bu tarihten takip tarihi olan 15.05.2018 tarihine kadar % 9 yasal faiz oranı üzerinden 285,72 TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu tespit edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kooperatif genel kurulunca ödeme günü belirlenmek suretiyle aidat ödenmesine ve ödenmemesi halinde temerrüt faizinin uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı aşikârdır. Bu durumda, BK’nun 101/2 (TBK.’nun 117/2.) maddesi hükmü uyarınca ortaklara temerrüt ihtarı keşidesine gerek kalmaksızın borcun ifası istenebilecektir. Kooperatif genel kurul kararlarının ortaklara tebliğine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır. Genel kurul kararı, tesis edildiği tarihi kovalayan günden itibaren bir ay içerisinde iptal davası açılmadığı taktirde veya iptal davası açılmış olup da kesin hükümle reddedilmekle kesin hale gelir. Davalı vekili istinaflarında müvekkilinin söz konusu daireyi yapan müteahhitten satın aldığını, satın alırken herhangi bir borcunun kalmadığına ve bundan sonra da kendisine borç çıkarılmayacağına dair dosyaya ibraz edilen 14.06.2016 tarihli belgeyi aldığını, daha sonra inşaat uzun sürdüğünden dolayı müvekkilinin davaya konu daireyi 2016 yılında başka bir müteahhide sattığını istinaf sebebi olarak ileri sürmekte ise de; ortak tarafından dairenin üçüncü kişiye devrinin kooperatif ortaklığının da devri sonucunu doğurmadığı, ayrıca ortaklık payının devrinin gerçekleştiğini gösteren bir sözleşmenin varlığı ve devir alanla birlikte kooperatife başvuru gerektiği, davalının ortaklık payını devrettiğine dair belge sunmadığı gibi kooperatif defter kayıtlarında da halen kooperatif ortağı olduğu, davalı vekili tarafından ibraz edilen 14.06.2016 tarihli gelecek dönemlerde borç çıkarılmayacağına ilişkin belgenin kooperatif kayıtlarında mevcut olmadığı gibi bu hususun genel kurulun yetkisinde olduğu, kooperatif kayıtlarında da bu hususta bir genel kurul kararına rastlanılmadığı, bu nedenle bu belgenin geçerli olmadığı ve hukuki sonuç doğurmadığı, ek ödeme alınmasına ilişkin kesinleşen genel kurul kararının davalı ortağı da bağlayacağı, halen kooperatif ortağı olan davalının parasal yükümlülüklerinin devam ettiği sonucuna varılmakla; mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamış ve davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.074,90 TL’den peşin alınan 270,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 804,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.