Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2110 E. 2022/1423 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2110
KARAR NO : 2022/1423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.06.2019
NUMARASI : 2019/19 E. 2019/96 K.
DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım Belgesinin Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ : 12.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.10.2022

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 12.06.2019 tarih 2019/19 E. 2019/96 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin kendi endüstriyel tasarımı olan ütü tablasını 22.09.2006 tarihinde tescil ettirdiğini, tasarımlarını … markasıyla satışa arz ettiğini, davalının müvekkilinin ürünü ile birebir aynı olan 2014 04048 sayılı endüstriyel tasarım tescil başvurusu yaptığını, müvekkilinin itirazının TPE Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu tarafından rededildiğini, davalının tasarımının yenilik, özgün olma ve ayırt edilebilme unsurlarını taşımadığını ileri sürerek, 25.08.2015 tarihli 2015/T-448 K sayılı YİDK kararını iptaline, tasarım tescilinin sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili müvekkilini tasarımının yenilik ve ayrıt edicilik unsurunu taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, YİDK iptal davası tefrik edildiği, 2014/04048 nolu tasarım davalı adına tescilli olduğu, patent marka vekili, tasarım tescil uzmanı ve sınai mülkiyet uzmanından oluşan kuruldan alınan raporda tasarımın kıyas, önceki tarihli davacı tasarımına göre farklı, yeni ve ayırt edici olduğunun belirtildiği gerekçesiyle tasarımın hükümsüzlüğü davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, bilirkişi raporunda tasarıma farklılık olarak beyan edilen hususların hiçbirinin yenilik ve ayırtedicilik sağlamadığını, farklılıkların, ortak özelliklerden daha az ve daha geri planda olduğunu, tasarımların tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğunu, iki ürünün de aynı amaçla kullanıldığı, aynı görüntüye sahip oldukları, Yargıtay karalarına göre ayrıntı denecek ufak değişikliklerin yenilik kazandırmayacağını, farklı unsurlardan çok ortak özelliklere bakılması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Gerek mülga 554 sayılı KHK, gerekse 10.01.2017 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda, bir tasarım başvurusunun tescil edilebilmesi için; tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, bir başka deyişle mutlak yenilik ihtiva etmesi ve ayrıca önceki tasarım görsellerine göre ayrt edicilik özelliğinin bulunması koşulu getirilmiştir. Küçük ayrıntılar yenilik incelemesinde dikkate alınmaz.
Ayırt edicilik unsurunun tespitinde ise, koruma talep edilen tasarımın bütününün önceki tasarımlara nazaran genel izlenim itibariyle farklı olduğu hissini uyandırması gerekir.
Birden fazla tasarımın farklı unsurlarının birleştirilmesiyle elde edilen tasarımların ayırt edici olduğu söylenemez. Koruma telep edilen tasarım ürünün bütününe yönelik olabileceği gibi bir kısmına ilişkin de olabilir. Ürünün tamamı yönünden koruma talep edilmiş ise tasarımın tamamının tüm unsurları yönünden bilinen önceki tasarımlara nazaran ayırt edici nitelikte olması gerekir.
Ayırt edicilik değerlendirmesinde markalardaki hedef tüketici kitlesinden farklı olarak “bilgilenmiş kullanıcı” kitlesinin görüşleri dikkate alınır. Bilgilenmiş kullanıcı o ürün grubunda uzman olan kişiler değil, ancak tasarıma konu ürünün kullanıcıları arasında bulunan ve genel kitleye nazaran ürünlerin dış görünüşüne değer veren yeteri kadar bilgi sahibi, titiz ve dikkatli kişilerdir. Yargıtay 11. H.D’nin 08.03.2022 tarih 2020/7358 E, 2022/1612K sayılı kararı).
Somut olayda mahkemece hükme essa alınan bilirkişi raporunda seçenek özgürlüğü değerlendirilerek dava konusu tasarımlarda geniş seçenek özgürlüğü bulunduğu, bu tasarımlarda tasarımlar arasındaki farklılığın derecesinin yüksek olmasının beklendiği, bilgilenmiş kullanıcının ütü masası kullanan kişiler olabileceği gibi bu ürünlerin satışında bulunan satış görevlileri ve reyon sorumluları olabileceği, davalının tasarımı davalının tasarımı yanında yeni ve ayırt edici olduğu rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunda her iki tasarım detaylı olarak tartışılarak incelenmiş olup rapor denetime elverişli ve bilimsel bulunmuş olmakla davanın reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL maktu harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.