Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2085 E. 2022/722 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2085
KARAR NO : 2022/722

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2019
NUMARASI : 2016/407 Esas 2019/17 Karar
DAVANIN KONUSU : Geçici ve Kalıcı İş Göremezlik Tazminatı, Tedavi ve Bakıcı Gideri
KARAR TARİHİ : 10.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.05.2022
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.01.2019 tarih 2016/407 Esas 2019/17 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 05.07.2009 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarpması nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik, 1.000,00 TL tedavi, bakım ve yol giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle toplam talebini 1.365,17 TL geçici, 1.450,00 TL tedavi, 34.313,79 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak artırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin tedavi ve bakıcı giderinden sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusuruyla kazanın gerçekleştiği, davacının % 21,2 sürekli iş göremezliğe uğrayacak şekilde yaralandığı, tıbbi iyileşme süresinin 75 gün olduğu, davacının bakiye 37.128,87 TL isteyebileceği, davalı sigortanın 125.000,00 TL ödediği, bakiye 25.000,00 TL limiti ile sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 25.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, müvekkili aleyhine bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine hükmedilmesinin doğru olmadığını, 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile müvekkilinini sorumluluğu bulunmadığını, kaldı ki davacı vekili ile müvekkilinin sulh olduğunu, ibraname incelendiğinde tüm tazminat taleplerinden feragat ettiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatı, bakım ve tedavi, yol giderinin kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumlluk sigortacısı olduğu araçla gerçekleşen kazada yaya olan müvekkilinin maluliyete uğrayacak şekilde yaralandığını ileri sürerek geçici ve kalıcı iş göremezlik, bakım gideri, tedavi ve yol gideri talebinde bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının bakiye 37.128,87 TL tazminat talep edebileceği, davalının 150.000,00 TL poliçe limitinden yargılama sırasında yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye 25.000,00TL kaldığı gerekçesiyle bakiye 25.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili, yargılama aşamasında 12.07.2017 tarihli “İbraname ve Feragatname” başlıklı belge karşılığında davacının müvekkilini ibra ettiğini, dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekte ise de, Yargıtay 17. H.D’nin yerleşmiş içtihatlarına göre ister davadan önce ister dava sırasında davacı tarafın KTK’nın 111. maddesine göre iki yıllık hak düşürücü süre içinde ibranameden dönebileceği, nitekim davacı vekili, yargılama sırasında henüz aktüerya raporu düzenlenmeden önce 30.01.2018 tarihli dilekçesiyle yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek ibranameden dönme iradesini ik yıllık hak düşürücü süre içinde bildirmiş olduğundan davalı sigorta tarafından yapılan ödemenin açıkça yetersiz olduğu için makbuz hükmünde sayılması doğrudur. (Yargıtay 17. H.D’nin 21.12.2020 tarih 2019/6524E, 2020/8748K ve 10.04.2017 tarih 2014/22364 E, 2017/3810 K sayılı kararları),
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tedavi, bakım ve yol giderinin SGK kapsamında kalmadığı belirlenmiş olup 6111 sayılı Kanun kapsamında kalmayan tedavi, yol ve bakıcı giderlerinden davalı sigorta sorumludur. Dosyadaki 06.06.2009-06.06.2010 tarihleri arasında geçerli poliçede kaza başına sakatlık teminatı 150.000,00 TL, tedavi teminatı ise ayrıca 150.000,00 TL olup davalı tarafından yapılan ödemenin sakatlık teminatından mahsubu ile bakiye 25.000,00 TL bakiye sakatlık(geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı) limiti kalmış ise de bakım, tedavi ve yol gideri yönünden poliçedeki tedavi teminat limiti tüketilmediği için tüm bu kalemler yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Ancak davacı taraf istinaf yoluna başvurmamış olup istinafa gelenin davalı sigorta olması nedeniyle istinafa gelenin sıfatına göre kararın kaldırılması yoluna gidilmemiş, verilen karar sonucu itibariyle doğru bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.707,75 TL’den peşin alınan 426,94 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.280,81 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10.05.2022