Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2066 E. 2022/628 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2066
KARAR NO : 2022/628

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15.01.2019
NUMARASI : 2016/1410 E. 2019/18 K.
DAVANIN KONUSU : Değer Kaybı Bedeli
KARAR TARİHİ : 15.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.04.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.04.2019 tarih 2016/1410 E. 2019/18 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirkete ait araca davalıların sürücüsü- maliki ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın 05.06.2016 tarihinde çarpması neticesinde davacıya ait aracın sol tarafından büyük hasar aldığını ve bu hasar neticesinde toplam 6.769,24 TL bir onarım bedeli ödendiğini, tali yoldan kontrolsüz şekilde çıkan davalı sürücünün sağdan gelen aracın geçiş önceliği kuralına uymaması sebebiyle kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin aracında oluşan hasarın onarım bedeline ilişkin faturadada görüleceği üzere aracın tüm sol cephesi boyunca hasarın oluştuğunu, kaza tarihinde henüz 12.870 km’de olan …. model … marka aracın 2016 yılında trafiğe çıkmasının üzerinden yaklaşık 3,5 ay geçtikten sonra davalının kusuru nedeniyle büyük değer kaybına uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL değer kaybının davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 4.339,67 TL artırarak ıslah edilen 4.339,67 TL alacak için ıslah tarihinden itibaren işlemiş ticari reeskont faizi talep ederek talebini 6.339,67 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta vekili, sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanmasında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni trafik poliçesi genel şartlarının ekinde yer alan değer kaybı hesaplama tablosunun kullanılması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinde yasal isabet bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemiş, aşamalarında sunduğu beyan dilekçesiyle kazanın oluşumunda kusurunun olmadığını, kendisine ait araçta hasar olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluşumunda davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle bilirkişi raporunda yeni genel şartların Ek-1 Değer kaybı hesaplama formülasyonu esas alınarak yapılan hesaplamaya göre 6.339,67 TL değer kaybı meydana geldiği, poliçenin de 22.07.2015 tarihinde düzenlenmesi nedeniyle değer kaybı taleplerinin hesaplanmasında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve eklerinin esas alındığı, değer kaybından davalıların sorumlu olduğu, zarar miktarlarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davacının davalı sigorta şirketine 26.07.2016 tarihinde başvurduğu, başvuru tarihinden 8 iş günü geçmesiyle birlikte davalı sigorta şirketinin 06.08.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, diğer davalı araç sürücüsünün ise haksız fiilin gerçekleştiği 05.06.2016 tarihinde temerrüde düştüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile 2.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı …’dan kaza tarihi olan 05.06.2016 tarihinden, davalı … A.Ş’den 06.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 4.339,67-TL değer kaybı tazminatının ıslah tarihi olan 13.07.2018 tarhinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında çizilen krokiye göre davacının aracına kendisinin çarpmış olması durumunda aracın ön kapı veya çamurluğunda hasar meydana gelmesi gerektiğini, bilirkişinin raporunda bahsettiği üzere davacı aracının ön ve arka kapı ile çamurluğunda hasar meydana geldiğini, bu kadar geniş bir hasara meydan verecek hız limitinin belirtilmediğini, bu çarpmadan dolayı kullandığı araçta herhangi bir hasar ve en ufak çiziğin dahi olmadığını, bu hususun araştırılması gerektiğini, dosyada mevcut kendisine ait aracın fotoğrafların dikkate alınmadığını, yine davacı tarafından sunulan ve mahkemede dinlenilen tanık …’ın kaza anına dair bir bilgisinin bulunmadığını, sadece kazadan sonra kardeşi tarafından olay yerine çağrılmış olması nedeniyle kazadan sonraki olay mahallini gördüğünü, bilirkişinin sadece davacı aracın değişkenleri üzerinden ve olayın kavşakta meydana gelmesi nedeniyle kendisine % 100 kusur izafe edilmesi nedeniyle mahkemenin bilirkişi raporuna dayanarak bu şekilde aleyhine karar verildiğini, itiraz dilekçesinin de mahkemece dikkate alınmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle, kararın kaldırılmasını, yeni bir bilirkişi incelemesi yapılarak kusur oranının yeniden belirlenmesini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararının karşı araç maliki-sürücüsü ile zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Mahkemece trafik uzmanı bilirkişiden alınan 23.06.2018 tarihli raporda; davacı aracının cadde üzerindeki kendi şeridinde seyir halinde iken, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracı ile seyrettiği caddeden davacı aracının seyir halinde olduğu caddenin birleştiği T şeklindeki kontrolsüz kavşağa geldiğinde kendi aracının ön kısmı ile kendine göre sağında kalan ve kavşak içerisinde bulunan davacı aracının sol kısmından çarptığı, kavşak kolları konumuna göre davalı sürücünün ilk geçiş hakkı bulunan davacı aracına ilk geçiş hakkını vermemesi ve KTK’nun m.52/a-b,57/c-2 ve84/h maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda % 100 oranında asli ve tam kusurlu bulunduğu, cadde üzerinde düz doğrultuda seyir halinde olan davacı aracının kavşakta ilk geçiş hakkına sahip olması ve kavşakta kurallara uygun seyretmesi nedeniyle davacı aracının sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davacı aracında oluşan hasar ile kazanın uyumlu olduğu belirtilmiş olup, bilirkişi raporu tarafların kendi aralarında düzenledikleri kaza tespit tutanağına, kaza krokisine, kazanın oluş şekline, dosya kapsamına uygun gerekçeli ve denetime elverişli olduğundan hasar ile kazanın uyumlu olduğu da gözetilerek davacı aracının kavşakta ilk geçiş hakkı bulunmasına rağmen davalı sürücünün ilk geçiş hakkı bulunan davacı aracına ilk geçiş hakkını vermemesi ve KTK’nun m.52/a, m.57/c-2 ve m.84/h maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu,davacı aracının kavşakta ilk geçiş hakkına sahip olması ve kavşakta kurallara uygun seyretmesi nedeniyle davacı aracının sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı sonucuna varılmakla; mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı sürücünün kusura ilişkin soyut istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’ın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 433,06 TL’den peşin alınan 108,50 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 324,56 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı …’ın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15.04.2022