Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2056 E. 2022/1065 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2056
KARAR NO : 2022/1065

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2019
NUMARASI : 2016/723 Esas 2019/303 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30.05.2016
KARAR TARİHİ : 06.07.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06.07.2022

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.04.2019 tarih 2016/723 Esas 2019/303 Karar
sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 16.04.2016 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalılardan …’ın işleteni, davalı …’ın sürücüsü ve davalı şirketin ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpıştığını, kaza nedeniyle müvekkilinin sürücüsü olduğu araçta büyük miktarda hasar meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/69 D.İş sayılı dosyasında yaptırdıkları tespitte dava konusu araçta 15.000,00 TL değer kaybı oluştuğunun tespit edildiğini iddia ederek, 15.000,00 TL değer kaybı ile 3.799,60 TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 18.799,60 TL’nin (davalı sigorta şirketinin 15.000,00 TL değer kaybı ile sorumlu tutularak) davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ikametgahının İstanbul olduğunu, davacının taleplerinin trafik sigortası genel şartları ek 1.2’de yer alan teminat dışı kalan hallerden olması nedeniyle davacının talebinin reddi gerektiğini, tespit dosyasında belirlenen tazminatın fahiş olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ile … davaya cevap vermemişler, duruşmada alınan beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı sürücü …’ın kazanın meydana gelişinde KTK’nın “84/d. Arkadan Çarpma” maddesini ihlali nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise kazanın meydana gelişinde kusursuz olduğu, davacının sürücüsü olduğu araçta meydana gelen değer kaybının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartları Ekinde belirtilen Hesap Tablosuna bağlı kalınarak 10.000,00 TL, ikame araç bedelinin 1.920,00 TL olduğununun tespit edildiği, davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibaret olduğu, davacının diğer talebi yönünden ise ikame araç bedeli gerçek zarar olmayıp poliçe şartları gereğince davalı zorunlu trafik sigorta şirketinin ikame araç bedelinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1.920,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin aracının yüksek model ve donanıma sahip bir araç olduğunu, bagaj kapağı, arka panel ve bagaj havuzunun değişip boyandığını, aracın büyük kısmının kazalı olarak değerlendirileceğini ve bu durumun belli olacağını, piyasa değerinin altına düşeceğini, aracın kaza sonrasında hasarlı olarak … yetkili servisine çekildiğini, yaklaşık 25 gün boyunca serviste kaldığını, müvekkilinin aracını tamir süresi boyunca kullanamadığını, 23 günlüğüne başka bir araç kiralamak zorunda kaldığını ve bu araca 3.799,60 TL ödediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen 10.000,00 TL değer kaybı ve 1.920,00 TL ikame araç bedelinin gerçekçi ve değerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin kaza tarihinde 31.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere maddi zararlara ilişkin teminat vermiş olduğunu, trafik sigortası poliçesi tanzim eden sigorta şirketlerinin, önceden Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise yeni adıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen ve her yıl için ayrıca ilan edilen teminat limitleri ile meydana gelen zararlardan sorumlu oldukları, müvekkili şirketin kaza tarihinde araç başına 31.000,00 TL ile sınırlı olarak araç başına maddi teminat verdiğini, davacıya ait aracın tamirat işlemlerini gerçekleştiren kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından müvekkili şirkete yapılan rücu başvurusu sonrası müvekkili şirketçe 19/08/2016 tarihinde 25.662,56 TL’llik ödeme yapıldığını, bu ödeme sonrası teminat limitinden geriye 5.337,44 TL kalmış olmasına rağmen, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda müvekkili şirketin 10.000,00 TL’lik tazminattan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın davacının kendi kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. tarafından karşılandığını, daha sonra sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunun anlaşılması üzerine adı geçen sigorta şirketi tarafından yapılan rücu başvurusu sonrasında 19/08/2016 tarihinde 25.662,56 TL’nin bu şirkete ödendiğini, ödeme sonrası müvekkili şirketin kaza tarihinde araç başına teminatından geriye sadece 5.337,44 TL kaldığını, teminat limitine ilişkin bu hususu bildirmiş olmalarına rağmen ilk derece mahkemesince gözetilmediğini, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Ek-1 değer kaybı zararının şartları ve hesaplama formülünün belirlendiğini, bilirkişi tarafından bu hesaplama yöntemine göre bir değerlendirme yapılması gerekirken bu husus gözetilmeksizin, hesaplama sonucunun 8.500,00 TL çıktığı belirtildikten sonra yuvarlama yapılmak suretiyle aracın cinsi, tipi gibi diğer hususlar gözetilerek 10.000,00 TL değer kaybı oluşacağının tespit edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine hüküm kurulsa bile müvekkili şirketin KTK uyarınca dava öncesi temerrüde düşürülmediği gözetilerek dava tarihinden itibarin faiz işletilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, karşı aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısından değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalı sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde 2918 sayılı KTK’nın 84/d maddesinde düzenlenen “Arkadan Çarpma” kuralını ihlal ettiği, kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davacının aracında meydana gelen değer kaybının 01.06.2015 tarihli karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ekinde belirtilen hesap tablosuna göre 8.500,00 TL olduğu, aracın hasarının büyük boyutta olmaması ile km’si, modeli, cinsi, tipi gibi hususlar dikkate alınarak aracın onarımından sonra hasarsız emsallerine göre 10.000,00 TL değer kaybına uğrayacağı, tespit dosyasında belirlenen 15.000,00 TL değer kaybının yüksek bulunduğu, tespit dosyasında aracın tamir süresi olarak belirlenen 12 günlük sürenin ve bu süredeki günlük ikame araç bedeli olarak belirlenen 160,00 TL’nin makul olduğu, davacının talep edebileceği ikame araç bedelinin toplam 1.920,00 TL olduğu, davacı tarafça dosyaya konulan 3.799,60 TL’lik ikame araç fatura bedelinin piyasa rayicine göre yüksek bulunduğu görüşü bildirilmiştir.
Davalı sigorta şirketi yönünden poliçe tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen hesaplama tekniğine göre değer kaybı belirlenmesi gerekir ise de Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan iptal kararından sonra bu hükümlerin uygulanması mümkün olmadığı gibi, dava tarihinden sonra 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı olarak dikkate alınarak…hesaplanır.” ibareleri eklenmek suretiyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararına uygun şekilde bir düzenleme yapılmıştır. Böylelikle poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun her halükarda Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Eldeki davada bilirkişi raporunda poliçe genel şartlarına göre 8.500,00 TL, piyasa rayiç değerine göre ise 10.000,00 TL değer kaybı oluştuğu belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince 10.000,00 TL değer kaybı tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı tarafından alınan tespit bilirkişi raporunda, dava konusu aracın sistemli bir çalışma ile tamir edilip, kullanılır hale gelmesinin 12 iş günü süreceği, bu sürede ikame araç giderinin günlüğü 160,00 TL’den toplam 1.920,00 TL olarak hesaplandığı, ilk derece mahkemesince eldeki davada alınan bilirkişi raporunda da bu tutarın makul olduğu belirlenmiş olup, davalılar ancak gerçek zarar miktarı ile sorumlu tutulabileceğinden, ilk derece mahkemesince hükmedilen ikame araç bedelinin de doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin değer kaybı ve ikame araç bedeli tutarına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Yargılama sırasında davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davacı tarafa ait aracın kasko sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete yapılan rücu başvurusu üzerine, müvekkili şirketin 19/08/2016 tarihinde bu şirkete 25.662,56 TL ödeme yaptığını, bu ödeme sonrasında teminat limitinden geriye 5.337,44 TL kaldığını savunmuştur. Dava dışı … Sigorta A.Ş.’ye mahkemece yazılan müzekkere üzerine verilen cevapta rücu şirketinden 19.08.2016 tarihinde tahsilat yapıldığı beyan edilmiştir. Her ne kadar bu yazıda tahsil edilen tutar belirtilmemiş ise de, davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesi ekinde 25.662,56 TL’lik ödemeye ilişkin 19.08.2016 tarihli banka dekontunu dosyaya sunmuştur. Böylece davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında 5.337,44 TL limitinin kaldığı sabit olduğundan, ilk derece mahkemesince değer kaybı tazminatın bu tutar ile sınırlı olmak üzere davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi gerekirken, dava dışı kasko sigortacısına yapılan ödeme gözetilmeksizin davalı sigorta şirketinin hükmedilen değer kaybı tutarının tamamından sorumlu tutulması isabetli olmamıştır. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
2918 sayılı KTK.nın 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Somut olayda davacının davadan önce davalı sigorta şirketine başvurmadığı anlaşılmakla, davalı sigorta şirketinin ancak dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile, dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulması gerekirken, mahkemece davalı sigorta şirketi yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi yasal düzenlemelere ve Yargıtay 17. H.D’nin içtihatlarına aykırı olduğundan davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf itirazı yerindedir. Bu nedenle kararın davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi yönünden de kaldırılması gerekmiştir.
Bu durumda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ise yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.04.2019 tarih 2016/723 Esas 2019/303 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş. bakiye teminat limiti olan 5.337,44 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
1.920,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 814,25 TL harçtan başlangıçta peşin olarak alınan 321,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 493,19 TL harcın davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş. 282,94 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 321,06 TL harç, 21 tebligat gideri 242,00 TL ve 4 posta gideri 35,40 TL, bilirkişi ücreti 350,00 TL olmak üzere toplam 948,46 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 601,37 TL’lik kısmının (davalı … Sigorta A.Ş. 320,95 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş.’nin ödediği istinaf harcının istek halinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye iadesine,
5-İstinaf yoluna başvuran davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’nin peşin alınan 203,56 TL’den mahsubu ile fazla yatan 122,86 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06.07.2022