Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2043 E. 2022/1096 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2043
KARAR NO : 2022/1096

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02.05.2019
NUMARASI : 2018/207 E. – 2019/489 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 18.07.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.07.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.05.2019 gün ve 2018/207 E. – 2019/489 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 05/12/2017 tarihinde, davalı şirketin ZMMS poliçesi ile sigortaladığı … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’nın asli kusurlu olduğunu, kaza sonrası müvekkiline ait araçtaki hasar bedelinin tespiti amacıyla İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/201 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdıklarını, düzenlenen bilirkişi raporunda müvekkiline ait araçta 18.439,00 TL tutarında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, alınan rapor üzerine 09/01/2018 tarihinde davalının elektronik posta adresine başvuru yapıldığını, ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt alınamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tespit giderlerinin yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 10.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 17.000,00 TL’ye yükseltilmiştir.
CEVAP :Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı … şirketinin sigortalısı bulunan … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’nın davaya konu kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu, davaya konu … plaka sayılı aracın ağır hasarlı olması sebebiyle pert total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu, gerçek hasar bedelinin ise 17.000,00 TL olduğu, dava tarihinden sonra yargılama aşamasında davalı tarafça davacıya 7.958,16 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığı, davacının bakiye hasar bedeli alacağının 9.071,84 TL olduğu gerekçesiyle, davanın 7.958,16 TL’lik kısmı bakımından davalı tarafça dava tarihinden sonra ödeme yapıldığından konusuz kalan bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın 9.071,84 TL’lik kısmı bakımından kabulü ile bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, müvekkili şirketin ödemeye dayanak tespitlerinin sigortacılık kanunu gereği delil niteliğine haiz ekspertiz raporuna dayandığını, kaza neticesinde başvuru üzerine müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası oluşturulduğunu, Ekspertiz Raporu alındığını, 08.05.2018 tarihinde davacıya 7.958,16 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin başkaca bir borcunun kalmadığını, dava konusu aracın 2014 model olduğunu, piyasa rayiç değerinin 65.000,00 TL olduğunu, dava konusu aracın ağır hasarlı olarak işleme alınmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen rayiç değerin hatalı olduğunu, ekspertiz raporunda tespit edilen toplam hasar miktarı olan 7.958,16 TL’nin müvekkili şirket tarafından ödenerek mağdurun zararının tamamen karşılandığını, müvekkili şirketin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesinin önem taşıdığını, davalının beyanları ve eksik inceleme ile oluşturulan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, tespit raporunda ve ekspertiz raporunda aracın sovtaj değeri bulunmamasına rağmen hükme esas alınan raporda aracın sovtaj değerinin bulunduğuna ve ağır hasar olarak değerlendirilmesine ilişkin tespitlerin her iki rapor ile çeliştiğini, bu çelişkiler giderilmeden davalının beyanları ile hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısından davacının sürücüsü olduğu araçta oluşan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile 9.071,84 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, davalı nezdinde sigortalı aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını ileri sürerek hasar bedeline ilişkin maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sigortalı aracın sürücüsü dava dışı …’nın meskun mahalde, gece vakti görüş mesafesinin far ışığıyla sağlandığı cadde üzerinde seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, aracının hızını yol, görüş, hava, trafik ve vasıtanın teknik özelliğini dikkate alarak, müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak, hatalı bir şekilde kavşağa ters yoldan giriş yaparak, karşısından kendi şeridi üzerinden gelen davacı aracının seyir yönünü kapatarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-c maddesini ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/201 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda araçta yedek parça ve işçilik olarak toplam hasarın KDV dahil 18.439,80 TL olarak tespit edildiği, dosyaya sunulu tutanak, bilgi, belge ve fotoğraflara göre davaya konu … plakalı aracın meydana gelen kaza nedeniyle komple ön ve mekanik kısımlarından araç gövdesinde ve sökülebilir-takılabilir parçalarda büyük şiddette hasar olacak şekilde darbe alarak hasarlandığı, tespit raporunda belirlenen değişmesi gerekli yedek parçaların, dava konusu araca ait yedek parçalar olduğu, değişmesi gerektiği, yedek parça ve işçilik fiyatlarının rayiç değerlere uygun olduğu, araçta 18.439,80 TL hasar meydana geldiği, aracın kaza tarihindeki değerinin 39.150,00 TL olduğu, ancak marka, modeli, tipi, km.si, kaza öncesinde kısmi veya ağır hasar kaydının olmaması ve ayrıca pazarlık payı da dikkate alındığında kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 35.000,00 TL olduğu, kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç piyasa değerine yaklaşması nedeniyle aracın ağır hasarlı olduğu ve pert total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu, aracın sovtaj bedelinin 18.000,00 TL olduğu, böylece gerçek zarar miktarının 17.000,00 TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli, dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olmasına, kaza ile hasarın uyumlu olduğunun tespit edilmiş olmasına, sovtaj bedelinin piyasa rayiçlerine göre belirlenmesine, yargılama sırasında yapılan ödemenin hasar bedelinden düşülerek bakiye miktarın hüküm altına alınmış olmasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 619,69 TL’den peşin alınan 155,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 464,69 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 18.07.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.