Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2042 E. 2022/1029 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2042
KARAR NO : 2022/1029

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.05.2019
NUMARASI : 2018/359 Esas 2019/616 Karar
DAVANIN KONUSU : Hasar Tazminatı(ZMSS)
KARAR TARİHİ : 30.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.06.2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.05.2019 tarih 2018/359 Esas 2019/616 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 22.01.2018 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/19 D.İş sayılı dosyasıyla yapılan delil tespiti neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda 36.066,00 TL araç hasarı tespit edildiğini, davalıya yapılan başvurudan sonuç alınamadığını ileri sürerek, 10.000,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, delil tespiti giderlerinin yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle toplam talebini 35.948,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, kusur ve hasarın ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 35.948,45 TL hasar meyana geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 35.948,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kusur oranını kabul etmediklerini, hava durumu, yol şartları ve kazanın oluşumuna etki edebilecek diğer hususların dikkate alınmadığını, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kusuru bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını istediklerini, bilirkişi raporunda hasar bedeli hesaplanırken doğrudan delil tespiti dosyasındaki raporun esas alındığını, bu rapor denetime tabi tutulmadan ve araç kilometresi, geçmiş hasar kayıtları araştırılmadan, hasar ile kazanın uyumu değerlendirilmeden, piyasa rayici göz önüne alınmadan rapor hazırlandığını, davacıya ait aracın 103.122 km oluşu ve geçmiş hasarları değerlendirilerek rayiç bedelinin belirlenmesi icap ettiğini, kararda poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak karar verildiğinin belirtilmediğini, fahiş miktarda tazminata hükmedildiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, araç hasar tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını ileri sürerek hasar tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemece alınan kök raporda araç sürücüleri tarafından imzalı kaza tespit tutanağı, delil tespiti dosyasında hazırlanan bilirkişi raporu ve dosyadaki diğer deliller incelenerek, sigortalı araç sürücüsün % 100 kusurlu olduğu, delil tespiti dosyasında belirlenen hasar kalemlerinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, sadece işçilik(boya) kaleminin bir miktar yüksek belirlendiği belirtilerek toplam hasar miktarı 35.948,45 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı vekilinin itirazı üzerine alınan ek raporda kaza tespit tutanağının sürücüler tarafından imzalandığı, kazanın sigortalı aracın davacıya ait araca takip mesafesini korumayarak arkadan çarpması nedeniyle meydana geldiği, kaza tespit tutanağında hava durumu, yol şartları ve kazanın oluşumuna etki edebilecek hususlar beyan edilmediği, kazada fren izi hususunda bir tespit bulunmadığı, kazanın anayol-tali yol durumu ile alakasının olmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yol yapısı vs bir kusurunun tespit edilmediği, hasar miktarının ayrıntılı ve açıklamalı olarak belirlendiği, değişecek parça ve işçilik bedellerinin piyasa kontrolünün yapıldığı, raporda örnek ekran görüntüsüne de yer verildiği belirtilerek kök rapor tekrar edilmiştir. Mahkemece kök rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Sigortalı araç sürücüsünün de imzası bulunan kaza tespit tutanağında arkadan çarpma nedeniyle kazanın meydana geldiği belirtilmiş olup bilirkişilerce belirlenen kusur ve hasar miktarı dosya kapsamı, araç fotoğrafları ile delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporu ile örtüşmekle davacı vekilinin kusur ve hasara ilişkin istinaf itirazları haklı görülmemiştir. Bilirkişi raporunda aracın piyasa değeri belirtilmemiş ise de aracın modeli ve yaşı(2014 …. …. Dizel 1.4) ile hasar miktarı birlikte gözetildiğinde aracın pert sayılamayacağı açıktır. Davalı sigortanın Karayolları Genel Müdürlüğü’nnü kusurlu olduğuna dair iddiası ise ancak bu kuruma karşı açılacak rücuen tazminat davasında incelenmesi mümkün bulunduğundan zarar görenin açtığı davada bu iddia sonuca etkili görülmemiştir.
Mahkemece kararda poliçe limitinin belirtilmemesi doğru değil ise de hüküm altına alınan hasar tazminatı poliçe limitinin altında olması halinde bir sorun teşkil etmeyecektir. Dosyadaki poliçeye göre davalı nezdinde sigortalı araç 20.09.2017-20.09.2018 tarihleri için sigorta örtüsü altında olup poliçede araç başına maddi tazminat limiti 33.000,00 TL olarak görünmekte ise de her yıl Hazine Müsteşarlığı tarafından güncellenen limitlere göre kaza tarihi olan 22.01.2018 yılı itibariyle kaza başına maddi tazminat limiti 36.000,00 TL’dir. Mahkemece limit aşılmayacak şekilde 35.948,45 TL’ye hükmedildiği için poliçe limitinin kararda gösterilmemesinde bir eksiklik bulunmayıp davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı da haklı bulunmamıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 2.455,60 TL’den peşin alınan 500,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.955,60 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30.06.2022