Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/201 E. 2021/1325 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/201
KARAR NO : 2021/1325

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2018
NUMARASI : 2017/1304 Esas 2018/1084 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.11.2021

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.10.2018 tarih 2017/1304 Esas 2018/1084 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 13.12.2016 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın yoldan karşıdan karşıya geçmekte olan ve geçişini tamamlamak üzere bulunan yaya müvekkiline çarpması ile meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin gördüğü tedavilerden sonra iyileşmesinin tam olarak mümkün olmaması nedeniyle … Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesine başvurduğunu ve %23 Meslekte Kazanma Gücü Kaybı yaşadığını öğrendiğini, davalı … şirketine yapılan başvuruda taraflarına 20.11.2017 tarihinde 22.965,71 TL tazminat ödemesi yaptığını, yapılan ödemenin müvekkili zararını karşılamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte şimdilik 500,00 TL sürekli iş gücü kaybı ve 500,00 TL geçici iş gücü kaybı tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Islah dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminat talebini 13.577,62 TL ‘ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili başvuru üzerine açılan hasar dosyasında davacı tarafa 20.11.2017 tarihinde 22.965,71 TL ödendiğinden, davacının herhangi bir alacağının kalmadığını, daimi sakatlık iddiasının ispatlanması gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin teminat dışı olduğunu, müvekkili şirket üzerine üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğinden temerrüt faizi talebinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan alınan raporda kaza sebebiyle davacıda sakatlık oranının % 8 ve tıbbi iyileşme süresinin 9 ay belirlendiği, Trafik Uzmanı ile aktüerya uzmanından oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporda davalının ZMMS sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 oranında asli kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, kaza sonucu yaralanan davacının sürekli malul hale geldiği, TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak tespit olunan geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağı 13.577,62 TL, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağın 24.536,82 TL olmak üzere, toplam maddi tazminat alacağının 38.114,44 TL hesaplandığı, önceden ödenen ve güncelleştirilen 24.412,55 TL bedelin mahsubu sonrasında ise davacının bakiye tazminat alacağının 13.701,89-TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, raporların benimsendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 124,27 TL daimi iş gücü kaybı bedeli, 13.577,62 TL geçici iş gücü kaybı bedeli olamak üzere toplam 13.701,89-TL maddi tazminatın 14/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışı olduğu halde, müvekkili aleyhine hüküm kurulduğunu, davacıya davadan önce yapılan ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığını, sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini, geçici iş göremezlik taleplerine ilişkin sorumluluğun … ‘ya ait olduğundan, verilen kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, genel şartların A.5 maddesine göre mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren sürekli sakatlık raporu alınana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ve tedavi ile ilgili diğer giderlerin teminat kapsamında kaldığını, davanın reddi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince trafik uzmanı ve aktüerya hesap bilirkişisinden oluşan heyetten alınan kusura ilişkin raporun değerlendirilmesinde sigortalı araç sürücüsünün manevra yaparak dönüş yapmak isterken, kavşak başında yolun diğer tarafına geçişini tamamlamak üzere olan davacı yayaya çarpması ile meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu, davacı yayanın kusursuz olduğu belirtilmiş olup, kusur yönünde yapılan bu tespitler, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamına uygun olmakla, davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması ve Anayasa mahkemesi kararlarının kesinleşmemiş davalarda da uygulanmasının gerekmesi nedeniyle, geçici işgöremezlik talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir ( Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/3583 E.- 2021/3799 K. ve 2021/9666 E.- 2021/2206 K.sayılı kararları ). Davalı vekilinin geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışında kaldığı yönündeki istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf itirazları ile bağlı kalınarak kamu düzeni gözetilerek yapılan inceleme neticesinde ilk derece mahkemesince benimsenin raporların hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunması ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemesi karşısında, davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde kabul edilmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 935,97 TL’den peşin alınan 234,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 701,97 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10.11.2021