Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/198 E. 2021/1357 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/198
KARAR NO : 2021/1357

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.11.2018
NUMARASI : 2016/235 E. 2018/499 K.
DAVANIN KONUSU : Hasar Tazminatı
KARAR TARİHİ : 16.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.11.2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.11.2018 tarih 2016/235 E. 2018/499 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 02.03.2015 tarihinde davalının işleteni/sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalı sürücünün hız ve geçiş kurallarına uymadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL tazminatın davalı sürücü/işleten yönünden olay tarihi, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 25.05.2016 tarihli dilekçesinde araçta meydana gelen maddi hasar zararının tazminini dava ettiklerini belirtmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacınıın kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı araç sürücüsünün KTK’nın 53/1-b maddesini ihlal etmesi nedeniyle asli kusurlu olup % 80 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücünün KTK’nın 52. maddesini ihlal etmesi nedeniyle tali kusurlu olup % 20 oranında kusurlu bulunduğu, davacıya ait araçta 15.000,00 TL hasar meydana geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL’nin davalı sürücü yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, bilirkişi … tarafından tanzim edilen 01.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücünün ne denli hızlı olduğu ve zararın bu kadar büyümesinin sebebinin davalının hızı olduğu ayrıntılı ve denetime elverişli bir şekilde izah edildiğini, buna rağmen davalı sürücünün tali kusurlu olarak nitelendirildiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davalı sürücünün ışıklarının yanmadığının ve hatalı sollama yaptığının hükme esas alınan raporda irdelenmediğini, 09.12.2016 tarihli celsede dinlenen tanık …, davalının kullanmakta olduğu aracın ışıklarının yanmadığını acıkça ifade ettiğini, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 157. madesinin son cümlesinde tanık ifadeleri de kusur durumunun tespitinde dikkate alınacağının belirtildiğini, ilgili yönetmelik uyarınca müvekkilinin asli kusurlu sayılmasının mümkün olmadığını, davalının farları yanmayan aracıyla ve yüksek hızda seyretmekte iken hatalı sollama yapmak suretiyle dava konusu kazayı meydana getirdiğini, davalının tüm bu nedenle asli kusurlu kabul edilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, araç hasar tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın işleteni/sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısman kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalıların sürücüs/işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu ileri sürerek, araç hasar tazminatı talebinde bulunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporlarına göre davalı sürücünün kazanın oluşumunda % 20 kusurlu olduğu kabul edilerek bu kusur oranına denk gelen hasar tazminatına hükmedilmiştir. Mahkemece araç hasar tazminatı yönünden yargılama yapılıp bilirkişi raporları alınmış olmasına rağmen kararda hasar tazminatı yerine değer kaybı ibarelerinin geçmesi maddi hata olarak değerlendirildiğinden kararın sırf bu nedenle kaldırılması yoluna gidilmemiştir. Mahkemece bilirkişi …’dan alınan raporda davacı sürücünün kavşakta durup sağdan gelen araçları tam kontrol etmeden geçtiği için kazanın oluşumunda % 80 oranında, davalı sürücünün ise kavşakta geçiş yaparken 60 km/h hız sınırını aştığı için kazanın meydana gelmesinde % 20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda davacı sürücü …, sevk ve idaresindeki araçla olay mahalli kavşakta sola dönüşe geçmeden evvel yeterli kontrollü sağlaması, bölünmüş yolu takiben düz seyreden davalı sürücü sevk ve idaresindeki araca ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, davalı sürücünün seyir istikametini kapattığı, bu nedenlerle % 80 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücünün hızını yeterince azaltıp kontrol tedbiri almadığı için % 20 oranında kusuru bulunduğu rapor edilmiştir. Görüldüğü üzere her iki bilirkişi raporu da birbirini teyit etmiştir. Polis memuru tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağındaki veriler ile olay yeri fotoğrafları ve gözlemlerine dayalı olarak hazırlanan her iki bilirkişi raporu karşısında davacının kardeşi …’in tanıklığına üstünlük sağlanamayacağı, tanığın beyanını destekleyen, davalıya ait aracın lambalarının yanmadığına dair dosyada başkaca delil bulunmadığı anlaşılmakla, davacının ilk geçiş hakkını vermemesi nedeniyle asli ve % 80 oranında kusurlu, davalı sürücünün ise hızını azaltmaması nedeniyle tali ve % 20 oranında kusurlu sayılması dosya kapsamına uygun bulunup davacı vekilinin istinaf itirazları reddedilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’nin peşin alınan 35,90 TL’den mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16.11.2021