Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1959 E. 2022/953 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1959
KARAR NO : 2022/953

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.12.2018
NUMARASI : 2017/684 E. 2018/1255 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ :17.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.06.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.12.2018 tarih 2017/684 E. 2018/1255 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 25.12.2012 tarihinde …Şti. hisseleri hakkında satış sözleşmesi akdedildiğini, davalının bu sözleşmede alıcı olduğunu, işbu sözleşme uyarınca hisse devri ile birlikte satış sözleşmesinin ekinde yer alan kredi sözleşmeleri ile doğan borcun tamamının alıcıya geçeceğini, satıcının şahsı adına olup da şirket için kullanılan kredi borçlarının da alıcı tarafından ödeneceğini, müvekkili adına olan kredi kartlarından şirket borçları için ödenenlerin de alıcı tarafından ödeneceğini, sözleşmenin ekinde yer alan mevcut borçların da devralan davalı tarafından ödeneceğini, şirket için kullanılmak üzere … adına … T.A.Ş.’den çekilmiş olan kredi borcunun davalı yanca ödenmediğini, … T.A.Ş. tarafından … aleyhine İstanbul 9.İcra Müdürlüğü’nün 2015/8326 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalı yanca ödenmesi gereken kredinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir 6.İcra Müdürlüğü’nün 2015/4585 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, söz konusu ödemelerden 25.12.2012 tarihi itibari ile davalının sorumlu olduğunu, sözleşme ve eklerinde kredi borçlarının davalı yanca ödeneceğinin açıkça beyan ve kabul edildiğini ileri sürerek davalının haksız ve dayanaksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1144 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtıklarını, o davada … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde … tarafından … için kullanılan krediye istinaden söz konusu senedin …’e verildiğinin iddia edildiğini, … tarafından kullanılan 1 tane kredi olduğuna göre senet bedeli olarak talep edilen 2015/1144 esas sayılı dosyadaki bedel ile iş bu davada talep edilen bedelin konusunun aynı krediden kaynaklı olduğunun açıkça anlaşılabileceğini, …’in şirket için çektiği tek bir kredi olduğunu, buna istinaden verilmiş bir senet olduğunu ve bu senedin … tarafından tahsil edildiğini, bu kez …’in eşi … tarafından iş bu kredinin 16.630,79 TL sinin ödenmediği gerekçesi ile bu davanın açıldığını, ancak bu kredi borcunun asıl kredi kullanan …’e zaten ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan 25.12.2012 tarihli şirket hisse devir sözleşmesi … Şirketinin satışı hususunda anlaşıldığı, sözleşmenin 2 nolu maddesinde “Şirketin hisse devri ile birlikte iş bu satış sözleşmesinin yer alan kredi sözleşmeleri ile doğan borcunun tamamı alıcıya geçecektir. (Ek 1)” hükmünün bulunduğu, sözleşmenin ekinde yer alan banka kredileri başlıklı tablonun bireysel krediler başlıklı kısmında … -… taksit sayısı 42 , anapara 27.343,61 ,faiz 10.049,24, aylık taksit 890,31 olarak kaydın bulunduğu, kredinin ödenmemesi nedeniyle dava dışı … tarafından dava dışı … aleyhine icra takibine geçildiği, bu icra takibi üzerine de davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 6.İcra Müdürlüğünün 2015/4585 Esas sayılı dosyası ile taraflar arasında imzalanan hisse devrine ilişkin sözleşmenin ekinde bulunan kredinin davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle icra takibine başlanıldığı, davalının itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1144 Esas sayılı 2017/653 Karar sayılı dosyasında dava dışı …’in elinde bulunan ve bu senede dayalı takibe geçilen dava konusu edilen 22.11.2012 düzenlenme tarihli 22.12.2013 ödenme tarihli 50.000 TL bedelli senetten dolayı borçlu olunmadığına dair açılan davada …’in vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde takibe konulan borca dayanak senedin müvekkiline verilme sebebi olarak davacı şirket adına o dönemde kullandığı kredi ve şirkete verdiği borca karşılık verildiğinin kabul edildiği, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesindeki kabul doğrultusunda dava konusu itirazın iptaline konu sözleşmenin ekinde yer alan davacının eşi olan …’in kullandığı bireysel ihtiyaç kredisinin borcunun yani sözleşmenin ekinde yer alan kredi borcunun dava dışı …’e verilen senetle ödendiği, böylelikle sözleşmenin 2 nolu maddesinin davalı yanca yerine getirildiği, sözleşme ekinde … adına sadece 1 adet krediden bahsedildiği, kaldı ki davacı tarafından …’in kullandığı başka bir kredinin olduğu veya ödenmediğinin iddia ve ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davanın red kararının davalı tarafça senetle ödeme yapılarak yükümlülüğünün yerine getirildiği gerekçesinin yerinde olmadığını, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1144 Esas sayılı dosyasının taraflarının … ile … Şti olduğunu, …’in … şirketine borç verdiğini ve bu borcun şirket defterlerine de işlendiğini, defterlere işlendikten sonra borca istinaden şirket tarafından …’e senet verildiğini ancak sonrasında ise şirket tarafından senet üzerinde bulunan kaşeye ve kaşede yer alan unvanın kendisine ait ve borcu olmadığı hususunda itiraz edildiğini, senet nedeniyle …’in alacağı için … Şirketi hakkında takip başlatıldığını, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1144 Esas sayılı dosyasının da şirket tarafından ikame edilen menfi tespit davası olduğunu, şirket için kullanılan şahsi kredilerin 25.12.2012 tarihli sözleşme ve eklerine konu edildiğini,İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne konu alacak şirket hisse devir sözleşmesine konu edilmediği için zaten bu alacağa karşılık senet verildiğini ve bu senetlerin şirket kayıtlarına da “borç senetleri” olarak geçtiğini, kaldı ki şirket kayıtlarında borç senetleri olarak yer alan tek senedin bu senet olmadığını, bu davaya konu alacağın doğrudan şirket adına kullanılan kredi bedelleri olduğunu, şirketin verdiği senede konu alacağın ise …’in kendi adına kullandığı kredi bedeli yahut başkaca elde ettiği alacaklarından şirkete ayrıca borç verilmesinin karşılığı olduğunu, … tarafından … Bankası A.Ş. Kuşadası şubesi’nden de kendi adına da kredi çekildiğini, bu hususun mahkemeye bildirilmiş olmasına karşın mahkemece başka bir kredi kullandığının ispatlanmadığı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığını, netice itibariyle …’in kendi malvarlığından şirkete verdiği borç karşılığında kendisine borç senedi düzenlenerek verildiğini, şirket adına kullandığı kredilerin ise doğrudan 25.12.2012 tarihli sözleşmeye konu edilerek davalı tarafından üstlenildiğini, borç senedinde borçlunun şirket olduğunu, bu davada borçlunun ise şirket adına kullanılan kredi bedellerini de ödemeyi üstlenen davalı … olduğunu, davaya konu alacak ile borç senedine konu edilen alacaklar farklı alacaklar olup davaya konu alacak şirket adına … A.Ş.’den kullanılan krediden kaynaklandığını, borç senedine konu alacağın ise dava dışı şirkete verilen diğer şahsi borçlardan kaynaklandığını, borç senedine karşılık verilen tutar için de … … Bankası A.Ş. Kuşadası Şubesi’nden şahsi kredi kullanarak sonradan şirkete borç verdiğini, bu dava ile 2015/1144 Esas sayılı davaların konularının, her iki davanın taraflarının, alacak miktarlarının, dayanak icra dosyalarının dahi aynı olmadığını, mahkemece hatalı değerlendirme ile davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan 25.12.2012 tarihli hisse satış sözleşmesi ve ekinde belirtilen davacının eşi … tarafından şirket adına …tan çekilen ve icra takibi sonucu ödenen kredi borcunun sözleşme gereğince devralan davalıdan tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan şirket hisse devri sözleşmesine konu olup dava dışı şirket için kullanılmak üzere dava dışı … tarafından … T.A.Ş.’den çekilmiş olan kredi borcunun davalı tarafça ödenmediğini, … T.A.Ş. tarafından … aleyhine yapılan icra takibi sonrası bu borcun ödendiğini, taraflar arasında imzalanan 25.12.2012 tarihli hisse satış sözleşmesine göre satış sözleşmesinin ekinde belirtilen bu kredi borcunun hisseyi devralan davalı tarafça ödenmesi gerektiğini, davalı tarafça ödenmesi gereken bu kredinin borcunun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının itirazının bu nedenle haksız olduğunu, sözleşme ve eklerinde kredi borçlarının davalı tarafça ödeneceğinin açıkça beyan ve kabul edildiğini ileri sürerek davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davacı ile davalı arasında imzalanan 25.12.2012 tarihli hisse satış sözleşmesinde “bu satış sözleşmesinin ekinde yer alan kredi sözleşmeleri ile doğan borcunun tamami alıcıya geçecektir. (Ek 1)” hükmü bulunmakta olup sözleşmenin ekinde yer alan banka kredileri başlıklı tablonun bireysel krediler başlıklı kısmında … -… taksit sayısı 42 , anapara 27.343,61 ,faiz 10.049,24, aylık taksit 890,31 olarak kayıt bulunmaktadır. 25.12.2012 tarihli hisse satış sözleşmesinde ve ekinde belirtilen …’in …tan şirket adına kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle … aleyhine yapılan icra takibi sonrasında 25.01.2016 tarihinde 22.846,40 TL olarak ödenerek kredi borcu kapatılmıştır. İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1144 Esas sayılı 2017/653 Karar sayılı dosyasında dava dışı …’in elinde bulunan senede dayalı takibe geçilen dava konusu edilen 22.11.2012 düzenlenme tarihli 22.12.2013 ödenme tarihli 50.000 TL bedelli senetten dolayı borçlu olunmadığına dair dava dışı şirket tarafından açılan davada …’in vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde takibe konulan borca dayanak senedin müvekkiline verilme sebebi olarak davacı şirket adına o dönemde kullandığı kredi ve şirkete verdiği borca karşılık verildiğinin kabul edildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ekinde …’in şirket adına kullandığı sadece 1 adet kredinin belirtildiği, kesinleşen İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1144 Esas sayılı 2017/653 Karar sayılı dosyasındaki cevap dilekçesinde belirtilen kabul doğrultusunda taraflar arasında imzalanan 25.12.2012 tarihli hisse satış sözleşmesi ekinde belirtilen davacının eşi olan …’in …tan şirket adına kullandığı kredi borcunun dava dışı …’e verilen senetle ödendiği, böylece davalının sözleşmenin 2 nolu maddesi gereğince ödemesi gereken kredi borcunun bahsi geçen senetle ödendiği sonucuna varılmakla; mahkemece davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17.06.2022