Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1924 E. 2022/590 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1924
KARAR NO : 2022/590

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.02.2019
NUMARASI : 2018/496 E. 2019/236 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 11.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.04.2022

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.02.2019 tarih 2018/496 E. 2019/236 sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 24.10.2017 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile dava dışı … Şti’ne ait ve dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpıştıklarını, müvekkiline ait araçta maddi hasar oluştuğunu, kazada karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, karşı aracın davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davalıya yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, ancak müvekkilinin zararının karşılanmadığını belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL hasar bedeli ve 20,00 TL değer kaybı nedeniyle maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, müvekkili şirket tarafından 30.05.2018 tarihinde davacıya değer kaybı bedeli olan 313,69 TL ödeme yapıldığını, sorumluluğunu yerine getiren müvekkili şirket aleyhine açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları uyarınca teminat dışı kalan bir durum varsa davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini, kazaya karışan araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin netleştirilmesi için bilirkişiden hasar raporu alınması gerektiğini, ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, alınan bilirkişi raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde davacının kusursuz olduğu, davalı tarafından sigortalanan aracın gireceği şeritteki aracın emniyetle geçişini beklemeden, hızını ona göre ayarlamadan dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde şerit değiştirmesi ve kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 20.393,26 TL hasar meydana geldiği, dava konusu aracın piyasa rayiç değerinin 26.000,00 TL, sovtaj bedelinin 12.250,00 TL olduğu da nazara alındığında aracın ağır hasarlı olduğu, pert-total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu, piyasa değeri olan 26.000,00 TL’den sovtaj değeri olan 12.250,00 TL’nin mahsubundan sonra geriye kalan 13.750,00 TL’nin gerçek zarar olduğu, pert kabul edilen araçta değer kaybı oluşmayacağı, davacının zararından davalının zorunlu mali mesuliyet sorumluluk poliçesi kapsamına göre sorumlu olduğu, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 13.750,00 TL hasar bedelinin 20.04.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, değer kaybı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacı vekilinin müvekkili şirkete yaptığı ilk başvuruda, 02.05.2018 tarihli ekspertiz raporunda 2.550,00 TL hasar miktarı tespit edildiğini, KDV dahil 3.009,00 TL toplam zarar belirlendiğini, ancak davacının işlemlere hukuki yollardan devam edileceğini bildirdiğini, davacının değer kaybı için ayrı bir başvuru yaptığını, 03.04.2018 tarihli eksper raporu düzenlendiğini, 313,69 TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiğini, akabinde müvekkili şirket tarafından 30.04.2018 tarihinde 313,69 TL değer kaybı ödemesinin davacı tarafa yapıldığını, bilirkişi raporunda 17.283,43 TL + KDV olmak üzere toplam zararın 20.393,26 TL olduğunun belirtildiğini, raporlar arasındaki çelişki bulunduğunu, davacı tarafından iddia edilen zararın tamirine ilişkin fatura sunulmadığını, somut bir zararın tayininde, gerçekten yapılmış masrafın dikkate alınmasının esas olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan 313,69 TL ödemenin dikkate alınmadığını, araca pert-total işlemi uygulanacaksa, değer kaybından söz edilemeyeceğini, ödemenin mahsup edilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davacıya ait aracın rayiç bedelinin olması gerekenin üzerinde hesaplandığını, sovtaj bedelinin de olması gerekenden daha düşük hesaplandığını, davanın konusunun davacıların gelecekte doğacak zararları olduğundan işbu zararlar için faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasına sebebiyet veren karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından, araç hasar bedeli ve değer kaybı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, davalı şirket tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’un sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken şerit değiştirme esnasında, kendi aracının sağ ön kısmı ile, aynı yönde seyir halinde olan davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol arka çamurluk, tampon kısmından, şeridine ihlal ederek çarpması neticesinde, gireceği şeritteki aracın emniyetle geçişini beklemeden, hızını ona göre ayarlamadan dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde şerit değiştirmesi ve kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle, 2918 s. KTK’nun 46/B, 52/B, 84/F ve 84/G maddeleri gereğince kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, aracı 03.11.2017 tarihli ekspertiz raporlarında hasarın anlaşmalı kaza tutanağında belirtilen kaza ile uyumlu olabileceğinin, onarım başladıktan sonra hasar miktarının artabileceğinin belirtildiği, daha sonraki bir tarihte aracı inceleyen diğer eksperin kazanın ve hasarın oluşumu ile ilgili olumsuz bir görüş belirtmediği, araçta sağ arka kapı, sağ arka çamurluk, direksiyon, salıncak sağ ön ve sağ arka amortisör, sol arka çamurluk, arka tampon, dingil, sağ alt stop sacı taraflarından hasar aldığı, araç üzerinde tespit edilen hasarın, anlaşmalı kaza tutanağında belirtilen kaza ile uyumlu olabileceği ve dosya içeriğinde bilgi, belge ve delillere göre gerçekleşme ihtimali de olduğu, yapılan piyasa araştırmasında tespit edilen parça bedellerinin iskontosuz orijinal parça bedelleri olduğu, davaya konu … plakalı aracın hasar miktarının KDV dahil 20.393,26 TL olduğu, aracın piyasa rayiç değerinin 26.000,00 TL olduğu, savtaj değerinin ise 12.250,00 TL olduğu, aracın onarımının ekonomik olmadığı, pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği belirtilmiş, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu esas alınarak, rayiç değerden sovtaj bedeli düşülerek bakiye bedel yönünden hüküm kurulmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık, anlaşılır ve denetime elverişli olduğu, bilirkişi tarafından dosya kapsamındaki ekspertiz raporları incelenerek rapor düzenlendiği, aracın onarımının ekonomik olmadığı, mahkemece pert-total uygulanmasının isabetli olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, davadan önce 03.04.2018 tarihli değer kaybı ekspertiz raporu doğrultusunda davalı şirket tarafından davacıya 313,69 TL değer kaybı bedeli ödendiği anlaşılmakta olup, pert-total işlemine tabi olan araç için değer kaybı istenemeyeceğinden, bu ödeme bilirkişi raporunda tespit edilen hasar bedelinden mahsup edilerek bakiye bedelin hüküm altına alınması gerekirken, bu hususun gözden kaçırılması hatalıdır. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerindedir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuran davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.02.2019 tarih 2018/496 Esas 2019/236 Karar kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 13.436,31 TL hasar bedelinin 20.04.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve değer kaybı nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 917,83 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL peşin harç, 233,20 TL ıslah harcı toplamı 269,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 648,73 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen kısım yönünden 313,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ilk dava gideri harcı 77,00 TL ve ıslah harcı olan 233,20 TL, ile müzekkere ve tebligat gideri 97,00 TL, bilirkişi ücreti 400,00 TL olmak üzere toplam 807,20 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 788,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11.04.2022