Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1909 E. 2022/790 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1909
KARAR NO : 2022/790

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.02.2018
NUMARASI : 2017/1140 E. 2018/210 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.05.2022

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.02.2018 tarih 2017/1140 E. 2018/210 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 25.10.2014 tarihinde davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, Muğla C.Başsavcılığı’nın 2014/7251 Sor. sayılı dosyası ile soruşturmanın yürütüldüğünü, kaza tespit tutanağında karşı araç sürücüsü dava dışı …’nın kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 6704 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile KTK’nın 97 maddesinde yapılan değişiklik gereğince davalı sigorta şirketine 17.09.2017 tarihinde yazılı başvuru yaptıklarını, davalının eksik evrak bildiriminde bulunduğunu ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verildiğini, sağlık kurulu raporunun talep edilmesinin müvekkilinin hakkını sürüncemede bırakacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 100,00 TL sürekli iş görememezlik, 100,00 TL geçici iş görememezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafça 6704 Sayılı Kanun gereğince gerekli evrakların ibraz edilmediğini, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, … plakalı aracın 30.01.2014 – 30.01.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davacı adına maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle kaza başına azami 53.600,00 TL poliçe limitinin bulunduğunu, davacının taleplerinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/113 E. sayılı dosyasında yargılama konusu yapılarak hasar dosyası açıldığını, maluliyet tazminatının 23.700,00 olarak hesaplandığını, bu tazminatın müvekkil şirketçe 27.200,00 TL olarak 15.04.2015 tarihinde davacı vekiline ödendiğini, davacının müvekkilini gayri kabili rücu olarak ibra ettiğini, 2918 Sayılı KTK 111. maddesi gereğince 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkilinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ATK’dan davacının maluliyet oranının belirlenmesi ile kusur oranının da tespit edilmesi gerektiğini, davacıya ödenen 23.700,00 TL tazminatın güncellenerek maddi tazminat miktarına mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/113 E. 2015/756 K. sayılı dosyasında davacının davalı şirket aleyhine 5.000,00 TL bedelli maluliyetten doğan maddi tazminat davası açtığı, dosyanın takip edilmemesi nedeniyle 11.09.2015 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiği, davalı vekilinin dosyaya ibraz ettiği ibraname ile 07.04.2015 tarihinde taraflar arasında maluliyete ilişkin tazminat ödemesinin yapılmasına dayalı olarak bir ibraname düzenlendiği, ibraname tarihinin 07.04.2015 olduğu, 15.04.2015 tarihinde davacının hesabına 23.700,00 TL maddi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri olmak üzere toplam 27.200,00 TL ödeme yapıldığı, davacının KTK m. 111/2’ye göre tazminat miktarını sınırlayan yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşma ve uzlaşmalar yapılması halinde 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde talepte bulunması gerektiği, davacının davadan önce sigorta şirketine 11.09.2017 tarihinde başvuru yaptığı, eldeki davanın ise 12.10.2017 tarihinde açıldığı, davalı sigorta şirketinin davacıyı oyalamasının söz konusu olmadığı, davacı tarafın ibraname ile yapılan ödemeyi aldıktan sonra 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmadığı, davacının ibranamesinde İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davadan dolayı araç maliki ve sürücüsü ile davalı sigorta şirketini ibra ettiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davalının poliçe teminat limiti dahilinde sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin başvurusu sonucu davalı tarafından kısmi tazminat ödemesi yapıldığını, ancak yapılan ödemenin müvekkilinsı gerçek zararını karşılamadığını, 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesine göre bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu, tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, sürekli ve geçici iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davadan önce verilen ibraname nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın hem işletenleri, hem de onların hukuki sorumluluğunu üzerine alan zorunlu mali sorumluluk sigortalarını bağlayan emredici nitelikteki 111. maddesinin 1. fıkrasında, bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu belirtilmiş; 2. fıkrasında ise “Tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir” hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü gibi kanun, ibranamenin iptali için zarar görene yetersizlik, zarar sorumlusuna da fahişlik iddiası ile iptal hakkı tanımış, iptal sebebi olarak da objektif bir unsur olan bu yetersizliğin veya fahişliğin açıkça belli olması halini kabul etmiştir. Yasanın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkeme hakimince re’sen dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan, dava dışı …’nın sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpması sonucunda yaralanarak maluliyet zararına uğradığını ileri sürerek davalı sigorta şirketinden maluliyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Davacı tarafından imzalanan 07.04.2015 tarihli ibranamede, “25.10.2014 tarihinde …’un maluliyeti ile sonuçlanan trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini amacıyla İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığımız 2015/113 E. sayılı davası sebebiyle, karşılıklı mutabakatla sulhen aşağıda dökümü yazılı 27.200,00 TL’yi … Sigorta A.Ş.’den tamamen aldığımı(zı) ikrar eder, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığımız 2015/113 E. sayılı davada maddi tazminat ve fer’ilerinden dolayı … Genel Sigorta’dan her ne nam altında olursa olsun başkaca herhangi bir hak ya da alacağımız kalmadığını, … Genel Sigorta A.Ş.’ni, sigortalı araç malikini ve sürücüsünü tamamen ve katiyen gayri kabili rücu ibra ettiğim(izi), İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığımız 2015/113 E. sayılı davasında maddi tazminat ile ilgili taleplerimizden tüm hukuki sonuçları ile birlikte feragat ettiğimizi (araç maliki ve sürücüsünden manevi tazminat haklarımız saklı kalmak kavdı ile), aşağıda dökümü yapılan alacağın ödenmesi sonrasında ayrıca … Sigorta A.Ş. aleyhine İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığımız 2015/113 E. sayılı dosyasında maddi tazminat taleplerimiz yönünden feragat beyanında ederim.”şeklinde beyan bulunduğu anlaşılmakta olup, davacı tarafça, bu belgedeki beyanlara ve imzaya itiraz edilmemiştir.
Davacı, dava konusu trafik kazası ile uğradığı maddi ve manevi zararlarının tazmin olunduğu belirtilen 07.04.2015 tarihli ibraname başlıklı belgede, yapılan bu ödeme nedeniyle davalı işleten ve sürücünün ibra edildiği, davanın 12.10.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda KTK’nın 111/2 maddesinde ön görülen 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açılmış olmasına, hak düşürücü sürenin defi olarak ileri sürülmese dahi resen hakim tarafından dikkate alınacak olmasına göre ilk derece mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olup, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 44,80 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22.05.2022