Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1873 E. 2022/1112 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1873
KARAR NO : 2022/1112

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.04.2019
NUMARASI : 2018/225 E. – 2019/64 K.
DAVANIN KONUSU : Faydalı Modele Tecavüzün Bulunmadığının Tespiti, Faydalı Modelin Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ : 18.07.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.07.2022

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 11.04.2019 tarih 2018/225 E. – 2019/64 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirketin beyaz ticari buzdolapları üretimiyle sektörde yerini aldığını, sonraki yıllarda da endüstriyel buzdolapları ile faaliyetlerine devam ettiğini, davalı adına TPMK nezninde 2012/04756 tescil numaralı soğutucu olarak tanımlı faydalı model belgesi bulunduğunu, davalının 09.04.2018 tarihinde ihtarname çekerek müvekkili şirketin ürün kataloğunda yer verilen ürün modellerinin teşhiri ve piyasaya sunulmasının faydalı model hakkının ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek bu modellerin teşhiri, piyasaya sunulması, üretimi, satışı ve her türlü katalogdan silinmesini ve kullanılmamasını ihtar ettiğini, cevabı ihtarname ile faydalı modele konu ürünün ülke çapında ve ülke dışında müvekkili şirket tarafından ve üretim yapan birçok firma tarafından faydalı modelin tescil tarihinden çok evvel üretimlerinin yapıldığı hem yurt içine hem yurt dışına satışlarının yapıldığı ve faydalı modelin yenilik vasfı taşımadığının bildirildiğini, davalı adına kayıtlı faydalı modelin yenilik vasfı taşımadığını, ekli mütalaada bu hususların belirtildiğini, müvekkili şirketin ürün kataloğunda yer verilen ürün modellerinin faydalı modele herhangi bir tecavüz etmesinin mümkün olmadığını, söz konusu ürünlerin faydalı model ile herhangi bir benzerliklerinin bulunmadığını ileri sürerek müvekkili şirketin ürün kataloğunda yer verilen ürün modellerinin davalı adına tescilli 2012/04756 tescil numaralı soğutucu olarak tanımlı faydalı modele tecavüzün mevcut olmadığının tespiti ile davalı adına tescilli faydalı modelin hükümsüzlüğüne, sicilden terkine ve bu kararın ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının dava açmakta korunmaya değer hukuki bir menfaatinin bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, taleplerin zaman aşımına uğradığını, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davanın haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın faydalı modelin hükümsüzlüğü ve faydalı modele tecavüz bulunmadığının tespiti davası olduğu, dava konusu olan 2012/04756 nolu faydalı modelin davalı şirket adına kayıtlı ve geçerli olduğu, faydalı modele tecavüzün bulunmadığının tespiti talebiyle dava açılabilmesi için SMK’ya göre ihtar şartı bulunmadığı, PatKHK’da olduğu gibi Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 154. maddesi uyarınca hukuki yararı bulunanların giriştikleri ticari veya sınai faaliyetlerin tescilli bir sınai mülkiyet hakkını ihlal etmediği konusunda mahkemeden karar isteyebildikleri, davacının ticaret sicil kaydından anlaşılan iştigaline göre bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, dava konusu olan faydalı model belgesinin 24.04.2012 tarihinde başvurularak sicile tescil edildiğinden SMK’nun geçici 1.maddesine göre hükümsüzlüğünün de PatKHK şartlarına göre değerlendirileceği, işin teknik niteliği gözetilerek patent uzmanı Dr. …’ den alınan 12.03.2019 havaleli raporda, davacının dava dilekçesine eklediği uzman mütalaasının değerlendirildiği, ancak burada yer alan genel geçer teorik bilgilerin ötesinde 24.06.2010 tarihli US20100154452A1 sayılı patentin istemlerinin davalı adına tescilli faydalı modelin kapsamında olduğunun ve faydalı modelin mevcut teknik bilgiye bir yenilik getirmediğinin tespit edildiği, bilirkişinin faydalı modelin başvuru tarihi itibariyle yenilik taşımadığı sonucuna vardığı, başvuru tarihi itibariyle faydalı modelin tescil şartlarının mevcut olmadığı, SMK m. 139(1).maddesi gereğince hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olduğundan davacının bu belgeyle korunan faydalı modeli ihlal ettiğinin de ileri sürülemeyeceği, davacının ürün veya girişimlerinin faydalı modeli ihlal ettiğinin de kabul edilemeyeceği, davacı ürünlerinin fiili olarak istemlerle karşılaştırması yapılarak sonuca varılmasa da, 2012/04756 sayılı faydalı modelin yeni olmadığı belirlendiğinden tecavüzün bulunmadığı davasının da yerinde olduğu gerekçesiyle davalı adına kayıtlı 2012/04756 nolu faydalı model belgesinin tescil şartları bulunmadığından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, faydalı modele tecavüz bulunmadığının tespiti davasının da kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, delillerin tam olarak toplanmadığını, keşif ve bilirkişi incelemesinin delil olarak sunulduğunu, keşfin faydalı modele ilişkin ürün üzerinde yapılması gereken bir inceleme olduğunu, ancak mahkemenin tüm ısrarlarına rağmen faydalı modelin bulunduğu ürün üzerinde bir bilirkişi incelemesi gerçekleştirmediğini, incelemenin eksik ve yetersiz olduğunu, iddia ve savunmaların faydalı modelin yer aldığı bir ürün üzerinde keşfen yapılacak bir inceleme ile irdelenmesi gerektiğini, müvekkiline ait tescilin 2012 yılında gerçekleşmiş olup dava zamanaşımı gerçekleştiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının bu davayı açmaktaki hukuki yararının varlığını kanıtlamadığını, ticaret sicil kaydındaki iştigal konusunda yer alan hususların tek başına hukuki yararı kanıtlamaya yeterli olmadığını, tescil aşamasında hangi şartların eksik olduğunun somutlaştırılmadığını, karara dayanak olan bilirkişi raporu eksik ve yetersiz olup denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporda dayanak olarak gösterilen ve tescili hükümsüz kılan hususun 24.06.2010 tarihli US20100154452A1 sayılı belge olarak gösterildiğini ancak rapor ekinde bu belgenin içeriğinin yer almadığını, bilirkişinin söz konusu dayanak belgeyi raporuna eklemesi gerektiğini, bilirkişi raporunda 2 adet görüntü için WEB adresi yazıldığını, bu görüntülerin belgelenerek rapora eklenmesi gerektiğini, raporun ancak bu şekilde yargısal denetime tabi olabileceğini, yargısal denetime tabi olmayan bir raporun karar dayanağı yapılamayacağını, ayrıca bu belgenin ülkemiz için geçerliliği olup olmadığı ve dayanaklarının da raporda yer almadığını, müvekkilince bulunan modelin dolabın çalışma sistemi ile ilgili olduğunu, bu sistemde dolap içi havası temizlenir iken asıl amacın etin yumuşatılarak daha lezzetli hale getirilmesi yani marine edilmesi olduğunu, modelin sisteme katkısının bu husus olduğunu, aynı zamanda ultraviyole ışınlar ile içerdeki havayı temizleyerek bakteri üremesini önlediğini, yine modelde kullanılan Himalaya tuzunun da ete lezzet verdiğini, raporda yer alan fotoğraf ve görüntülerin WEB adreslerinden sistemin ne olduğu, marine eden bir sistem olup olmadığının tespit edilemeyeceğini, özellikle dava konusu faydalı modelin yeni olup olmadığı noktasındaki tespitin sistemlerinin incelenmesi ve kıyaslanması sonucu elde edilebileceğini, müvekkiline ait … isimli WEB sayfasındaki modelleri davacı ya da diğer kişilerin taklit edip ürettiklerini, bilirkişinin bu WEB adresinden de yararlanabilecekken yararlanmadığını, raporda bu hususların yer almadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kararın hukuka uygun olduğu düşünülecek olsa dahi vekalet ücreti tayinininde hata yapıldığını, dava maktu vekalet ücretini gerektirmekte olup bu hususun dikkate alındığını ancak birden fazla vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davalı adına tescilli faydalı modelin hükümsüzlüğü ve faydalı modele tecavüz bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 165/3. maddesinde “Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü, koruma süresinin devamınca talep edilebilir.” hükmü, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 144/3.maddesinde “Faydalı modelin hükümsüzlüğü davası, faydalı modelin koruma süresince veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde, sicile faydalı model sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılabilir.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu faydalı model, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 21 Şubat 2013 tarihinde 2012/04756 tescil numaralı “bir soğutucu” olarak başvuru tarihi olan 24 Nisan 2012 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile koruma verilmek üzere tescil ettirilmiş olup dava ise faydalı modelin 10 yıllık koruma süresi içerisinde kalacak şekilde 02.10.2018 tarihinde açılmıştır. Hem mülga 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 165/3.maddesi hem de yürürlükte bulunan Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 144/3.maddesi uyarınca faydalı modelin hükümsüzlüğü davası dava konusu faydalı modelin koruma süresi içerisinde açıldığından davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazı reddedilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 154. maddesi uyarınca menfaati olan herkes Türkiye’de giriştiği veya girişeceği ticari veya sınai faaliyetin yada bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hususunda hak sahibinden görüşlerini bildirmesini talep edebilir. Bu talebin tebliğinden itibaren 1 ay içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi tarafından kabul edilmemesi halinde, menfaat sahibi hak sahibine karşı fiillerinin tecavüz teşkil etmediğini karar verilmesi talebi ile dava açabilir. Bildirimin yapılmış olması açılacak davada dava şartı olarak aranmaz. Bu dava, kendisine karşı tecavüz davası açılmış bir kişi tarafından açılamaz. Davadan önce davalı şirket tarafından faydalı modele tecavüzün önlenmesi istemli davacı şirkete ihtarname keşide edildiği de gözetilerek SMK 154. maddesi uyarınca davacı tarafın faydalı modele tecavüzünün bulunmadığının tespiti istemiyle dava açmasında hukuki yararı bulunduğundan davalı vekilinin hukuki yarar bulunmadığına ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir.
10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun geçici 1/2. maddesinde patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş olup hükümsüzlüğü istenen davalıya ait 2012/04756 tescil numaralı faydalı modelin tescil tarihi gözetildiğinde eldeki davada 551 sayılı KHK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
551 sayılı KHK’nın 154. maddesine göre, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 156 ncı maddesi hükmüne göre yeni olan ve 10 uncu madde anlamında sanayiye uygulanabilen buluşlar, faydalı model belgesi verilerek korunur. Aynı KHK’nın 156. Maddesine göre faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise, yeni değildir. 156.maddede “yeni” olma kavramı, faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmamış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmamış olma şeklinde tanımlanmıştır. 551 sayılı KHK’ya göre faydalı modelin tescil edilebilmesi için yeni ve sanayiye uygulanabilir olması gerekmekte olup faydalı model bu özellikleri taşımıyorsa hükümsüz kılınır. Burada aranan yenilik mutlak yeniliktir. Faydalı model için de geçerli olan aynı KHK’nın 83. maddesine göre patent başvurusu veya patentten doğan korumanın kapsamı istem veya istemler ile belirlenir. İstem veya istemler tarifname ve resimler esas alınarak yorumlanır. 551 sayılı KHK’nın 165/1-a maddesi uyarınca faydalı model belgesi konusunun, bu KHK’nın 154 üncü, 155 inci ve 156 ncı maddelerinde belirtilen, hükümlere aykırılığı ispat edilmişse hükümsüzlüğüne karar verilir.
Yasal düzenlemeler ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacı vekili, davalı adına tescilli 2012/04756 sayılı faydalı modelin yenilik unsuru taşımadığını ileri sürerek hükümsüzlüğüne ve davacının faydalı modele tecavüzünün bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece her iki talep kabul edilerek faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Mahkemece sınai mülkiyet uzmanından alınan bilirkişi raporunda, davalıya ait 24.04.2012 tarihinden itibaren on yıl süre ile geçerliliğe sahip 2012/04756 sayılı faydalı model belgesi ile korunan buluşun dana ve sığır etinin yumuşatılarak daha lezzetli hale getirilmesini sağlayan bir soğutucu ile ilgili olduğu, dava konusu faydalı model belgesinin 9 istemden oluştuğu, 1 nolu istemin en geniş kapsamı ile tanımlandığı ana istem olduğu, 2-9 nolu istemlerin ise bu isteme bağlı yazılmış bağımlı istemler olduğu, yenilik incelemesine esas olarak davacı delilinin 24.09.2018 tarihli mütalaadan ibaret olduğu, söz konusu mütalaada özünde Dry-Aging prosedüründen bahsedildiği soğutma çevrimi ve soğutuculardan bahsedilerek bu sistemlerin ana bileşenlerinin tanımlandığı, faydalı modelde yenilik bulunmadığı kanaatinin belirtildiği, söz konusu mütalaanın faydalı modelin yenilik vasfını ortadan kaldırıcı nitelikte bir delil olmadığı, google patent üzerinden yapılan basit bir araştırmada dahi bu temel unsurları içeren bir yapılanmanın varlığının tespit edilebildiği, bu basit araştırmada tespit edilen 24.06.2010 yayın tarihli US20100154452A1 patent dökümanı incelendiğinde dava konusu faydalı modelin ana istemi olan 1 nolu istemdeki özelliklere ilişkin olduğu, döküman konusunun aging işlemi için bir soğutucu ile ilgili olduğu, en üstte bir üst tavan pano bulunduğu, evaporatör, fan, sirkülasyon panjuru, arka pano, yan kapaklar, ızgara, ısı camlı kapak, alt şase, kondenser, kompresör unsurlarını içerdiği, benzer şekilde … adresindeki 15.06.2011 tarihli video (video1) ve … 01.11.2011 tarihli video (video2) incelendiğinde de bu unsurları içeren bir yapılanmanın faydalı model başvuru tarihinden önce açıklandığının anlaşıldığı, bu durumda 1 nolu istemin yeni olmadığının görüldüğü, diğer istemlerin yenilik durumu değerlendirildiğinde ; istem 2 de bahsedilen krom ızgaraların videolardan görülebildiği US patent konusunda da ızgaranın mevcut olduğu, istem 3 te bahsedilen ön ışıklı panonun hem videolardan hem de US patent dokümanından tespit edildiği, istem 4 de bahsedilen panelle ilişkili bir dijital termostatın gerek videodaki görüntülerden gerekse US patent dokümanından tespit edilebildiği, istem 5 teki iç aydınlatma butonunun varlığının gerek videodaki görüntülerden gerekse US patent dokümanından anlaşıldığı, istem 6 da bahsedilen tabanın poliüretan malzemeden mamul olma durumunun soğutucular için genel kabul görmüş rutin bir özellik olduğu, istem 7 de bahsedilen alt muhafazanın hem videolarda hem de US patent dokümanından tespit edilebildiği, istem 8 deki dijital termometrenin videolardan görüldüğü gibi US patentindeki dijital göstergeden de varlığının anlaşıldığını, istem 9 daki kapakların alt kısmında poliüretan malzemeden mamul taban özelliğinin soğutucular için genel kabul görmüş rutin bir özellik olduğu, bu değerlendirmeler doğrultusunda faydalı modelin tüm istemler itibariyle yeni olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun 8. sayfasının en altında yer alan dipnotta 26 Haziran 2010 tarihinde kamuyla paylaşılan US20100154452A1 numaralı patent dokümanının ek yapıldığı belirtilmiş ve mahkemeye de US Patent dokümanı rapor ekinde sunulmuştur. Bunun yanı sıra, “…” internet platformu üzerinden yapılan araştırma sonucunda tespit edilen 15 Haziran 2011 ve 1 Kasım 2011 tarihli olan iki ayrı videonun da erişim adresleri açık bir şekilde yazılmış olup kamuya açık bir platformda herkes tarafından erişilebilir olan bu videoların indirilip dosyaya sunulması da bir zorunluluk değildir. Bilirkişi raporunda ilgili video ekran kesitleri de sunulmuştur. Bilirkişi tarafından incelenen US patent dokümanının ve dokümana konu faydalı modele ilişkin videoların herkesin ulaşabileceği “…” ve “…” platformları üzerinden kamu ile paylaşılmış olması, KHK madde 156 uyarınca bu dokümanın Türkiye sınırları içerisinde hüküm ifade etmesi için de yeterlidir. Dava konusu faydalı modelin yenilik unsuru taşıyıp taşımadığının faydalı model belgesi üzerinde inceleme yapılarak tespiti gerekmekte olup ürün üzerinde keşif niteliğinde bir inceleme yapılmasına da gerek bulunmamaktadır. Bilirkişi raporu 551 sy. KHK’nın 83. maddesine ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına uygun olarak faydalı modeldeki tüm istemler değerlendirilerek başvuru tarihi 24.04.2012 tarihinden önceki yeniliği kaldırıcı belgelerdeki istemlerle karşılaştırılarak düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu objektif, denetime elverişli ve bilimsel olup dava konusu faydalı modelin istemleri tek tek karşılaştırılarak sonuca ulaşılmış olmakla bu rapora göre tescil başvuru tarihi itibariyle yenilik vasfını taşımayan faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru bulunmuş, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. SMK m. 139/1.maddesi gereğince hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olduğundan davacının ürün veya girişimlerinin faydalı modeli ihlal ettiği de kabul edilemeyeceğinden mahkemece faydalı modele tecavüz bulunmadığının tespiti davasının kabulüne karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili şirketin ürün kataloğunda yer verilen ürün modellerinin davalı adına tescilli 2012/04756 tescil numaralı faydalı modele tecavüzün mevcut olmadığının tespiti ile davalı adına tescilli faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiş olup davada iki ayrı talep bulunduğundan mahkemece kabul edilen her bir talep için ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olduğundan davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazları da yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 18.07.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.