Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1813 E. 2022/588 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1813
KARAR NO : 2022/588

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06.02.2018
NUMARASI : 2016/86 E. 2018/81 K.
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ : 11.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.04.2022

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.02.2018 tarih 2016/86 E. 2018/81 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı çekici aracın 17.09.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu tam hasara uğrayarak onarım için davalı firmaya ait servis istasyonuna bırakıldığını, hasar dosyasından eksper görevlendirilerek araca tam hasar (pert total) işlemi yapılarak rayiç araç değerinin 185.000,00-TL’nin 01.12.2015 tarihinde sigortalıya tam hasar tazminatının ödendiğini, ekspertiz raporuna göre aracın onarım maliyetinin 165.000,00 civarında olduğunu, buna karşılık rayiç değerinin 190.000,00 TL civarında olduğunun tespit edildiğini, bu esnada ise henüz hasar işlemleri tamamlanmamışken aracın davalı servis istasyonunda iken çıkan yangın neticesinde aracın yanarak hurda haline geldiğini, müvekkili sigorga şirketi tarafından yapılan araştırmada hasarlı aracın trafikten çekme belgeli ruhsat ibrazı ile 64.750,00 TL’ye satılacağının tespit edildiğini, ancak aracın yanarak hurda hale gelmesi nedeniyle bunun mümkün olmayarak hurda tescil belgesi ile değerlendirilmek zorunda kalındığını ve sunulan teklifler ile en fazla 11.510,00 TL teklif verildiğini, davalının talebi üzerine hasarlı aracın, hurda hali ile davalı adına hareket eden bir kişiye 11.510.00 TL karşılığı satıldığını, ancak davalı tarafın sovtaj farkını ödemeye yanaşmadığından müvekkili şirketin sigortalı aracın sovtajındaki değer azalmasından kaynaklanan hasarının karşılanmadığını, hasara uğrayan sigortalı aracın, davalının servis istasyonunda iken yanmasa idi hasarlı aracın 64.750,00 TL ile satılabilecekken 11 510,00 TL’ye satılması nedeniyle 53.240,00 TL sovtaj bedelinde zarara uğradığını ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak kabul edilmek ve daha sonra alacak belirli hale geldiğinde arttnlıp azaltılmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL sovtaj değer azalmasına ilişkin tazminatın 21.12.2015 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesi ile talebini 53.240,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, kazalı aracın hasarlı şekilde çekici marifetiyle getirilerek müvekkili firmanın arsasına bırakıldığını, müvekkili firmanın … Sk. No: … …/… adresinde bulunan park alanında araç park halindeyken 26.09.2015 tarihinde aracın kaza neticesinde hasar gören elektrik aksamındaki kablolarının kısa devre yapması neticesinde kupa kısmının yandığını ve aracın itfaiye marifetiyle söndürüldüğünü, itfaiye raporunda da belirtildiği üzere hasarlı aracın kendiliğinden yandığını, aracın kazalı olması sebebiyle zarar gören elektrik aksamının neden olduğu yangında müvekkiline izafe edilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, davacının zararı tazmin sorumluluğunun hukuka aykırı şekilde müvekkiline yöneltmesinin kabul edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile talep edilen zararın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın 17.09.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hasarlı olarak davalı tarafın park alanına çekildiği, söz konusu aracın trafik kazası sonucu eksper değerlendirilmesinde pert total olduğundan bahisle dava dışı sigortalı şirkete 185.000,00TL’nin davacı tarafça ödendiği, aracın hasarlı durumda davalı tarafın park alanında iken elektrik aksamındaki kablolarının akü kutup başlarının sökülmemesi nedeniyle kısa devre yapması sonucu aracın kupa kısmının yandığı, davalı tarafın aracın teknik özelliği nedeniyle teknik önlemini almadığı, basiretli bir yüklenicinin göstermesi gerekli özeni göstermediği, aracın pert total değerlendirilmesi sonucu 64.750,00TL’ye satılacak iken yangın sonucu 11.510,00TL’ye satıldığı ve aracın sovtaj değerinde 53.240,00TL miktarında azalma meydana geldiği, davalı tarafın söz konusu tutardan sorumlu olduğu, davanın niteliği itibariyle kısmi dava olduğu ve bedel arttırım dilekçesinde faiz talep edilmediğinden 20.000,00 TL’sine avans faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 53.240,00 TL’nin (20.000,00 TL’sine 21.12.2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek) davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, mahkemece kusur ve sorumluluk konusunda hatalı değerlendirme yapıldığını, müvekkili firmanın hasarlı aracı onarım için teslim almadığını, aracın tamamen park amaçlı ve hatır ilişkisi için müvekkiline ait açık arsaya bırakıldığını, müvekkili firmanın onarım için teslim aldığı araçları 2. Sanayi sitesi içerisinde bulunan servis bakım merkezinde teslim aldığını, müvekkili firmanın dava konusu aracın markası olan … markalı araçların yetkili servisi olmasının doğrudan sorumlu olduğu anlamına gelmediğini, bu sebeple bilirkişi heyeti raporunda dava konusu aracın davalı şirkete ait park alanına çekilme sebebinin aracın davalı şirket tarafından onarımının yapılmasına yönelik olduğu, bu nedenle söz konusu aracın davalı şirkete ait park alanına çekilmesinden itibaren aracın yetkili servisi olan davalı şirketin bakım ve onarım sorumluluğunda olduğunu kabul edilmesi gerektiği yönündeki değerlendirmenin ve mahkemenin müvekkilinin bu yönlü sorumluluğunun bulunduğu yönündeki kanaatinin hatalı olduğunu, hasarlı aracın onarım için teslim alınmadığı yönündeki itirazı saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin aracın kaza neticesi hasar gören elektrik aksamındaki kablolarının akü kutu başlığının sökülmesi ile ilgili olarak teknik önlemi almayarak yangının meydana gelmesinden TBK’nın 471. Maddesi anlamında servis kusurunun olduğu yönündeki değerlendirmenin de hatalı olduğunu, ancak TBK’nın 471. Maddesinde düzenlendiği şekilde müvekkili firmanın dava konusu araç bakımından yüklenici sıfatına faiz olmadığını, aracın kazalı olması sebebi ile zarar gören elektrik sisteminin neden olduğu bu yangında müvekkiline yüklenebilecek herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacı sigorta şirketinin sigortalısına tazmin sorumluluğunun hukuka aykırı bir şekilde müvekkiline yöneltilmesinin kabul edilemeyeceğini, itirazın saklı kalmak kaydıyla onarım amaçlı teslim edilen araçların kutup başlarının aküden sökülmesi gerektiği yönünde talimat, yasal bir zorunluluk, prosedür, yönetmelik de bulunmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın trafik kazası sonucu hasarlı olarak davalı şirketin park alanına çekildikten sonra aracın hasarlı durumda davalı tarafın park alanında iken elektrik aksamındaki kablolarının akü kutup başlarının sökülmemesi nedeniyle kısa devre yapması sonucu aracın kupa kısmının yanması sonucu aracın sovtaj değerinde oluşan 53.240,00TL zararın davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı vekili, hasarlı aracın onarım için teslim alınmadığı, bu aracın tamamen park amaçlı ve davalı şirket tarafından hatır ilişkisi içerisinde davalıya ait açık arsaya bırakıldığı yönünde istinaf itirazlarında bulunmuş ise de; dosyaya ibraz edilen ve davalı şirketin tanzim ettiği 010748 nolu servis iş kartına göre dava konusu aracın 17.09.2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu … yetkili servisi olan davalı şirkete ait park alanına çekildiği, aracın park alanında iken yağmurlu bir günde 26.09.2015 tarihinde kupa kısmının yandığı ve itfaiyenin müdahalesi ile söndürüldüğü, bu nedenle dava konusu aracın davalı şirkete ait park alanına çekilme sebebinin aracın davalı şirket tarafından onarımının yapılmasına yönelik olduğu, aracın davalı şirkete ait park alanından çekilmesinden itibaren dava konusu … marka aracın yetkili servisi olan davalı şirketin bakım ve onarım sorumluluğunda olduğu kabul edildiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
TBK’nın 471.maddesinde “Yüklenici üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatleri gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Davacı sigorta şirketi tarafından tamir edilmesi için davalı şirkete ait servis istasyonuna bırakılan aracın onarım hizmetini yüklenici sıfatıyla üstlenmiş olan davalı şirketin TBK’nın 471. maddesinde belirtilen hükümleri gereğince kendisine bırakılan aracın muhafazası ve tamirat işlerinin yapılmasında gereken özeni göstermek ve bu hususta benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranmakla yükümlü olduğu, aracın kaza neticesi hasar gören elektrik aksanındaki kablolarının akü kutup başlarının sökülmemesi nedeni ile kısa devre yapması neticesinde aracın kupa kısmının yandığı ve aracın hasarlanmasına sebebiyet veren yangının bu şekilde meydana geldiği, araçlarda bir kaza meydana gelmesi durumunda kısa devreden çıkabilecek yangını önlemek için aracın akü bağlantısının derhal sökülmesi ve böylece sisteme akım gidişinin önlenmesi gerektiği halde davalı şirketin sunduğu hizmetin ve araçların teknik özelliği nedeni ile akü kutup başlarının sökülmesi ile ilgili teknik önlemini almadığı, araçta kısa devreye karşı güvenlik önlemini almadığı ve yangının meydana gelmesinde davalı şirketin servis kusurunun olduğu, araç servis istasyonu işletmeciliği ile iştigal eden davalı şirketin kendisine tamir için bırakılan aracın onarım hizmetleri sunumunda benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin uyması gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranmadığı, TBK’nın 471.maddesi gereğince basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken özeni göstermediği, teknik zorunluluklar nedeni ile alması gereken önlemi almadığı, bu nedenle davacı sigorta şirketinin onarım için davalıya bıraktığı araçta meydana gelen yangın sebebi ile davacı sigorta şirketinin uğradığı sovtaj değerinde oluşan azalmaya ilişkin zarardan sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmakla; mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin tüm istinaf itirazları reddedilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 3.636,82 TL’den peşin alınan 909,25 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.727,57 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11.04.2022