Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1762 E. 2022/332 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1762
KARAR NO : 2022/332

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
NUMARASI : 2017/895 Esas 2019/279 Karar
DAVANIN KONUSU :Hasar ve Değer Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ : 28.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.02.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.04.2019 gün ve 2017/895 Esas 2019/279 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 22.06.2017 tarihinde davalıların işleteni zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/102D.İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespiti sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda 56.219,00 TL hasar tespit edildiğini, müvekkilinin davalı sigortaya yaptığı başvurunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 20.000,00 TL hasar, 10,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 20.010,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, delil tespiti giderlerinin yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle davalı sigortanın poliçe limiti olan 33.000,00 TL’den her iki davalıdan tahsilini, bakiye 23.219,00 TL hasar tazminatı ile 3.000,00 TL değer kaybı tazminatının davlı …nden tahsilini istemiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkiline ait otobüs sürücüsünün kusurlu olmadığını, hasar ve değer kaybı tazminatından sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların işleteni ve sigortacısı olduğu otobüs sürücüsünün asli kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 33.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, bakiye 23.219,00 TL hasar tazminatı ile 3.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı …nden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunda otobüs sürücüsünün sağa aniden manevra yaptığı belirtilmiş ise de bu yönde dosyada hiçbir delil bulunmadığını, dosyaya sunulu fotoğraflardan da davacı tarafa ait aracın durakla otobüs arasına sıkıştığının anlaşılacağını, bu nedenle yolu kontrol etmeden aniden otobüsün önüne çıkarak kazaya sebebiyet veren davacıya ait araç sürücüsüne kusur verilmemesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan Ankara Trafik İhtisas Dairesi raporunda davacıya ait aracın piyasa değeri 89.000,00 TL, zarar miktarı ise 56.216,00 TL olarak tespit edildiğini, bu miktarda bir zararın oluşması için aracın pert total sayılması gerektiğini, hasarın piyasada daha uygun bedellerle tamir edilmesinin mümkün olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu araca ait hasarlı parçaların piyasa değeri ve işçilik bedelleri araştırılmadan sadece delil tespiti raporuna dayanılarak tespit yapıldığını, rapora dayanak delil tespiti raporunun tebliğ edilmediğini, aracın orijinal parçalarla onarılması halinde araçta değer kaybı oluşmayacağını, aksine değer artışı gerçekleşeceğini, aracın ikinci el piyasa değeri model ve markasına göre oldukça yüksek hesap edilmesine karşı hasarlı haldeki araç değeri çok düşük hesaplandığını, ayrıca belirlenen bu bedellerin dayanağının belirtilmediğini, müvekkilinin kamu kurumu olduğundan TTK’nın 16/2. maddesi uyarınca tacir sıfatı bulunmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar ve değer kaybı tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Mahkemece Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor benimsenerek hüküm kurulmuştur. Anılan raporda otobüs sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu belirtilip dosyadaki delil tespiti aşamasında alınan bilirkişi raporunda geçen hasar kalemleri topluca yazılarak araçtaki hasar miktarı 53.219,00 TL olarak belirtilmiştir. Söz konusu raporda davalıların yokluğunda alınan delil tespiti raporundaki hasar kalemleri irdelenmeden aynen alınması doğru olmadığı gibi hasar kalemleri de denetime elverişli şekilde tek tek gösterilmemesi de yerinde değildir. Yine bilirkişi raporunda hasar miktarına değer kaybının eklenmesi de hatalıdır. Bunların dışında benimsenen bu raporda aracın piyasa rayiç değeri 89.000,00 TL olarak belirlenmiş ise de bunun dayanakları gösterilmediği gibi aracın pert total sayılması gerekip gerekmediği yönünde bir inceleme yapılmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle mahkemece benimsenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan dosyadaki delillere göre sigortalı aracın modeli, özellikleri, km’si v.s gibi hususları gözönünde bulunduran araçta davaya konu trafik kazası nedeniyle meydana gelen onarım giderini(parça bedeli + işçilik + KDV – gerekiyorsa amortisman ve hurda indirimi) denetime elverişli şekilde ayrıntılı olarak tespit eden daha sonra aracın olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri ile sovtaj bedelini belirleyen, aracın pertinin mi, onarımının mı ekonomik olduğu hususlarında değerlendirme yapan, davalı tarafın başta kusur, hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin itirazlarını irdeleyen, ayrıntılı ve gerekçeli bir rapor alınarak, aracın pert total sayılması gerektiği sonucuna ulaşılırsa değer kaybı tazminatına hükmedilemeyeceği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken yeterli inceleme içermeyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bilirkişi incelemesi sonucu davacıya ait aracın pert sayılması gerekmediği kanaatine varılır ise değer kaybı tazminatının Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03.12.2020 tarih 2019/6271E -2020/8104K). Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre değer kaybının aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki fark olarak belirlenmelidir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.04.2019 tarih 2017/895 Esas 2019/279 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.28.02.2022