Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/176 E. 2021/1361 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/176
KARAR NO : 2021/1361

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19.10.2018
NUMARASI : 2016/1236 E. 2018/751 K.
DAVANIN KONUSU : Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından Kaynaklanan Tazminat
KARAR TARİHİ : 16.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.11.2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.10.2018 tarih 2016/1236 E. 2018/751 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını ileri sürerek, 4.000,00 TL hasar, 300,00 TL kazanç kaybı tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle hasar tazminatı talebini toplam 14.986,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanç kaybı isteminin reddine, hasar tazminatı isteminin kabulü ile 14.986,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece 09.10.2018 tarihli tavzih kararı ile davacı vekilinin tavzih talebinin kabulü ile davalı lehine takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin tavzihi ile AAÜT’ye göre 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 987,20 TL delil tespiti giderinin kabul ve red oranına göre 967,82 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tavzih kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, HMK’nın 305/1 maddesi uyarınca hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağını, genişletilemeyeceğini ve değiştirilemeyeceğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle tavzih kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇELİ : Talep, tavzih istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle tavzih isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava tarihinde ve karar tarihinde yürürlükte olan 6100 saylı HMK’nın 305. maddesinde ” (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Karar tarihinden sonra 22.07.2020 tarih 7251 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen HMK’nın 305/A maddesinde “(1) Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilip gerekçeli karar taraflara tebliğ edildikten sonra davacı vekili delil tespiti masrafları ile vekalet ücretinin yargılama gideri içinde hüküm altına alınmadığını belirterek tavzih talebinde bulunmuş, mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme sırasında davacı vekili tavzih talebini tekrar ettiğini, ayrıca kararda kazanç kaybı talebinin 300,00 TL yerine 3.000,00 TL olarak yazıldığını, buna göre 2.180,00TL red vekalet ücretine hükmedildiğini, oysa ki 300,00 TL red vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, maddi hata bulunduğunu belirtmiştir. Mahkemece 09.08.2018 tarihli ek kararla tavzih istemi kabul edilerek 2.180,00 TL olan davacı aleyhine red vekalet ücretinin 300,00 TL olarak düzeltilmesine, 987,20 TL delil tespiti giderinin kabul ve red oranına göre 967,82 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili tavzih dilekçesinde vekalet ücretinin unutulduğunu belirtmiş ise de duruşmadaki beyanında yukarıda açıklandığı üzere kazanç kaybı taleplerinin kararda yanlış geçtiği için aleyhlerine fazla vekalet ücretine hükmedildiğini beyan ederek talebini genişletmiştir. Davalı yararına hükmedilen red vekalet ücretinin tavzih yoluyla düzeltilmesi HMK’nın 305. maddesi uyarınca mümkün değildir. Zira tavzih yoluyla taraflara tanınan hak ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Yine gerekçeli kararda kazanç kaybı talebinin 300,00 TL yerine 3.000,00 TL olarak belirtilmiş olması maddi hata olarak nitelendirilmesi mümkün ise de reddedilen kazanç kaybı talebi nedeniyle davacı aleyhine hüküm altına alınan 2.180,00 TL vekalet ücreti maddi hata kapsamında değerlendirilemez. Reddedilen kısım miktar itibariyle kesin olduğundan davacı tarafça istinaf yoluna başvurulması mümkün olmasa da bu durum davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmasına engel değildir.
Delil tespiti giderlerinin hüküm altına alınmasının unutulması Yargıtayca HMK’nın 305. maddesi kapsamında değerlendirilmemektedir. Zira tavzih yoluyla hükme yargılama giderlerinin ilave edilmesi tarafların hak ve borçlarını genişletip değiştirmektedir. Delil tespiti giderlerinin hüküm altına alınmasının unutulması HMK’nın 305/A maddesi kapsamında kalmakta ise de tavzih talebinde bulunulan 13.09.2018 tarihinde HMK’nın 305/A maddesi yürürlükte olmadığından mahkemece bu yönde tavzih kararı verilmesi de doğru değildir. Mahkemece davacı vekilinin tavzih istemi reddedilmesi gerekirken tavzih talebi kabul edilerek hükmün tavzihen değiştirilmesi doğru değildir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.10.2018 tarih 2016/1236E, 2018/751K sayılı tavzih isteminin kabulüne dair ek kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- Davacı vekilinin tavzih talebinin reddine,
3- İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16.11.2021