Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1743 E. 2022/435 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1743
KARAR NO : 2022/435

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26.02.2019
NUMARASI : 2018/394 E. 2019/249 K.
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 15.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.03.2022

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.02.2019 tarih 2018/394 E. 2019/249 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 10.11.2016 tarihinde davalı şirket tarafından ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile sigortalı dava dışı …’e ait ve kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile alışveriş merkezi otoparkından çıktığı sırada … plakalı araca çarptığını, kaza neticesinde … plakalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkili …’un araç maliki … ile 15/11/2016 tarihinde temlik sözleşmesi yaparak davaya konu kaza nedeniyle davalı sigorta nezdinde doğmuş alacaklarını temlik aldığını, davaya konu hasar nedeniyle müvekkilinin davalı sigorta şirketine başvurduğunu, ekspertiz incelemesi yapıldığını, ancak davalı sigorta şirketi tarafından haksız ve gerekçesiz olarak gerçek zararın ödenmesinden imtina edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.650,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketçe görevlendirilen sigorta eksperinin belirlediği parça adet ve birim fiyatlarının gerçek duruma ve piyasa rayiçlerine uygun olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bu tutarı ve davacının temlik aldığı miktarı aşan taleplerin kabul etmediklerini, trafik sigortacısının haksız fiil sorumlusu olmayıp, sözleşmesel sorumlu olduğunu, öncelikle hasar gören parçaların onarımı mümkünse onarım yoluna gidilmesi gerektiğini, yedek parça firmalarının liste fiyatları üzerinden indirim yapmakta olduğunu, zarar görenlerin bu parçaları indirimli satın almak imkanı varken, sırf tazminat sigorta şirketince karşılandığı için indirimden sarfınazar etmenin, davacı zarar görenin zararını gidermeye değil, onarım yapan tamirhanelerin bu indirim tutarını mal edinmelerine sebep olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davaya konu kazanın oluşumunda, davacının temlik aldığı … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, dava konusu … plakalı araçta yedek parça ve işçilik dahil olmak üzere toplam 5.546,00 TL (KDV dahil) hasar meydana geldiği, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, … plakalı aracın 27.09.2016-2017 tarihleri arasında davalı Sigorta Şirketine Kasko Sigortası ile sigortalı olduğu, kasko ile sigortalı olma durumunda davacının temlik aldığı … plakalı araç sürücüsünün kusur durumunun zararı talep etmeye engel olmadığı, tazminat talep edebileceği, olayda teminat dışı bir halin de bulunmadığı, dolayısı ile temlik alan davacının 5.546,00 TL zarar gideriminden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 5.546,00 TL’nin 30.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davada müvekkili şirketin sorumluluğunun haksız fiilden kaynaklanmadığını, poliçenin de haksız fiil kaynaklı zararlar için zorunlu olarak tanzim edilen ZMMS gibi bir poliçe olmadığını, ihtiyari bir sözleşme olduğunu, zararın ne şekilde tazmin edileceği hususunda taraflar arasındaki sözleşmenin/poliçenin hükümlerine bakılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalının gittiği servisin sigortalıya iskonto yapmamış olmasının sorumluluğunun sigortalıya yüklenemeyeceğinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, kasko sigortalarında gerçek zararın tazmini prensibinin, sigortacının ödeyeceği tazminatın hiçbir şekilde gerçek zararın üstüne çıkamayacağı prensibinin bir sonucu olduğunu, sözleşmede/poliçede yazılı olan şartların görmezden gelineceği ve poliçede ne yazarsa yazsın araçtaki zarar tutarının liste fiyatları üzerinden ödeneceği anlamına gelmediğini, taraflar arasındaki Kasko Poliçesinin 10. No’lu Parça Türü başlıklı özel şartında, müvekkili şirketin yedek parçaları kendisinin temin edebileceğinin öngörüldüğünü, bilirkişi raporunda bu düzenleme göz ardı edilerek onarım hesaplaması yapıldığını, sigortalı istediği serviste aracını onartsa bile sigortacının kendisine ödeyeceği tutarın, yetkili serviste ödenecek olan tutarı geçemeyeceğini, gereksiz yere çekici masrafı yapıldığını savunarak kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı aracındaki hasarın, kasko sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, sigortalı … plakalı araç hakkında düzenlenen 23.11.2016 tarihli ekspertiz raporunda araçtaki hasarın giderim bedelinin yedek parça, işçilik ve ekspertiz masrafı olmak üzere toplam 5.379,26 TL olarak tespit edilmiş olup, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda da araçtaki hasar giderim bedelinin yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 5.546,00 TL olduğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, olayda teminat dışı bir halin mevcut olmadığı, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu görüşü bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince bilirkişi raporundaki tespit doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki sigorta ilişkisinin şartlarını belirleyen kasko poliçesinde, hasar halinde onarımın yapılacağı yerin belirlenmesi konusunda açık bir düzenleme bulunmadığından, davalı sigortacının belirlediği serviste onarımı yaptırmaya davacıyı zorlaması mümkün değildir. Ayrıca, davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisler arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması, davacı sigortalıyı bağlamaz. Bu durumda, poliçedeki hükmün davacı sigortalıya anlaşmalı serviste onarım yapmaya zorlayacak nitelikte bulunmamasına, davacının onarımı yaptıracağı yeri belirleme konusunda serbest olmasına, onarımı yapan servisin sigortacının anlaşmalı servisi olmaması nedeniyle, anlaşmalı servis iskontosu uygulamamasının, davacının iskontosuz olarak yapılan onarım bedel hakkını ortadan kaldıramayacak olmasına, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda parçaların iskontosuz değerlerine göre ve KDV dahil yapılan hesaplamanın doğru olmasına ve raporun dosya kapsamı ile olayın oluş şekline uygun, denetim ve hüküm kurmaya yeterli olmasına göre, mahkemece verilen karar isabetli olup, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 378,84 TL’den peşin alınan 94,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 284,44 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15.03.2022