Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1626
KARAR NO : 2022/1651
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2019
NUMARASI : 2017/77 Esas 2019/51 Karar
DAVANIN KONUSU : Faydalı Model, Tecavüz, Tazminat
KARAR TARİHİ : 10.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.11.2022
İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 20.03.2019 tarih 2017/77 Esas 2019/51 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin 2015/13053 nolu “… sistemi” isimli faydalı modelin sahibi olduğunu, davalılardan …. A.Ş.’nin müvekkiline ait faydalı model içeriğindeki sistemi üretip sattığını, diğer davalı … Şti.’nin ise bu sistemi satışa sunduğunu, mahkemenin 2017/9 D.İş sayılı dosyasında tespit edildiğini, tespit raporuna göre, davalı … Şti.’nde bulunan … markalı güneş enerjisi sistemi ile müvekkilinin 2015/13053 nolu faydalı model belge içeriğinin birebir aynı olduğunun belirtildiğini, davalı…. A.Ş. firmasının ise “…” adı altında sevkiyat edilecek olan ürünlerin fotoğraflarını sosyal medyada paylaştığını, reklam yaptığını, 2016 yılı ürün katalogunun 8. sayfasında dava konusu güneş enerji sistemleri fotoğraflarının yer aldığını, online satış sitesi “…” sistemi üzerinden satışa sunduğunu iddia ederek, müvekkilinin yoksun kaldığı kazancının tespitine, faydalı model hakkına tecavüzün durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş. vekili, davacı ile müvekkili arasında 07.03.2016 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin konusunun 2014/05510 nolu faydalı model olduğunu, ancak davacı şirketin müvekkiline 2015/13053 nolu faydalı model çizimlerini vererek müvekkilini aldattığını, müvekkilinin bu üretimi davacının gözetimi ve bilgisi dahilinde 2016 yılının Mayıs ayında yaptığını, daha sonra ise üretim yapmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin yükümlülükleri yerine getirilmediğinden bu üretimin bir kaç adet ile sınırlı kaldığını, davacının müvekkili şirket ile yaptığı sözleşmeyi ihlal etmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, tazminat istemlerinin kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. şirketi vekili, müvekkilinin toptan ve perakende inşaat malzemesi satışı yapan bir yapı market olduğunu, davalı…A.Ş.’nin davacı ile yaptığı sözleşme kapsamında tek üretici/satıcı yetkisi çerçevesinde ürünleri müvekkiline satmak istediğini, müvekkili tarafından satışa konu edilen güneş enerjisi sistemi üzerinde 2014/05510 nolu faydalı model numarasının …A.Ş. tarafından basılı olduğunu, müvekkilinin bu numaranın lisans sözleşmesindeki numara olması nedeniyle satışa arzında bir sakınca görmediğini, davacının dava konusu ürünlerin satışı için nakliye, hammadde alımında bulunarak satışa onay verdiğini, bu ürünün hiç satılmadığını, ticari defterler incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, davacının tazminat taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2015/13053 nolu “güneş enerjisinden sıcak su temini” konulu faydalı modelin davacı adına tescilli olduğu, 2017/9 D.İş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalılardan …A.Ş’nin faydalı model kapsamına giren ürünleri ürettiğinin tespit edildiği, ürünlerin bu firma tarafından üretilerek davalı … firması tarafından pazarlandığı, bununla birlikte, faydalı model sahibi ile davalı …A.Ş. arasında bir lisans sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmede lisans alanın 2014/05510 nolu, 15/05/2014 tarihli faydalı modeli kullanma hakkı elde ettiği, lisans verenin, karşı taraf …’ya anılan faydalı modeli üretme konusunda tekelci yetki de verdiği, kâr üzerinden belli bir yüzde öngörüldüğü, ancak 2017/9 D.İş dosyasında, faydalı model ihlali oluşturduğu belirtilen ürünlerin bu belgenin değil, lisans sözleşmesi kapsamında olmayan, davacıya ait 2015/13053 nolu belgenin kapsamında olduğu, mali müşavir, patent vekili ve teknik bilirkişiden oluşan heyetten alınan 13.04.2018 tarihli raporda ihlal karşılığı 2.500,00 TL lisans bedeli belirlendiği, tarafların itirazları üzerine alınan 26.11.2018 tarihli raporda ürünün 2015/13053 nolu faydalı modelin kapsamına girdiği, davalıların üretim ve satış için çıkış noktalarının ise 2014/05510 nolu faydalı model olduğu, davalıların ilk faydalı model için aldıkları yetkinin, 2015/13053 nolu belgeyi de kapsadığını ileri sürdükleri, ancak alınan rapora göre 2015/13053 nolu faydalı modelin, ilk belgeden farklı, yenilik içeren, ayrı bir sözleşmeye konu olabilecek nitelikte olduğu, davalıların eyleminin ihlal oluşturduğu, mali bilirkişinin 26.11.2018 tarihli ek raporunda davalı üretici … firmasının 9.555,99 TL, bu malları satan davalı … firmasının ise 1.737,45 TL kâr kaybına yol açtığını tespit ettiği, sınai mülkiyet hakkı ihlalinden doğan tazminat davalarının zamanaşımı konusunda, TBK hükümlerine yollama bulunduğu, davanın 26.04.2017’de açıldığı, 10.01.2017’de yürürlüğe giren SMK’nın zamanaşımı konusundaki yollama hükmünün TBK’nın 72. Maddesinde olduğu, eylemi ve faili bütün unsurlarıyla öğrenmeden itibaren 2 yıl ve her durumda 10 yıllık zamanaşımı bulunduğu, ıslaha konu kısım için zamanaşımı işlemeye devam etmekle birlikte, 2 yıllık süre dolmadan arttırma söz konusu olduğu, eylem aynı zamanda suç oluşturduğunda, uzun olan ceza zamanaşımı kabul edildiği, başkasına ait sınai mülkiyet hakkının ihlalinin aynı zamanda, haksız rekabet oluşturduğu ve TTK 62. md. uyarınca haksız rekabetin bir suç olarak düzenlendiği, dolayısıyla zamanaşımının bulunmadığı, gerekçesiyle, davalıların davacıya ait 2015/13053 nolu faydalı modeli kullanarak üretim ve satış yapmalarının faydalı modele tecavüz oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına, bundan böyle önlenmesine, 1.737,45 TL maddi tazminatın 18/02/2019 ıslah tarihinden işleyen yasal faiziyle, 1.000 TL manevi tazminatın 18/02/2019 ıslah tarihinden işleyen yasal faiziyle davalı … Ltd.’den alınarak davacıya ödenmesine, 9.555,95 TL maddi, 4.000 TL manevi tazminatın 18/02/2019 ıslah tarihinden işleyen yasal faiziyle davalı . .. A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … A.Ş. vekili, üretildiği iddia edilen ürünün davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan 07.03.2016 tarihli sözleşmede belirtilen 2014/05510 nolu faydalı modele uygun bir üretim olduğunu, davacının bu sözleşmeye aykırı davrandığını, davacının 2014/05510 nolu faydalı model çizimlerini vererek, bizzat kendi gözetimi ve bilgisi dahilinde 2016 yılının Mayıs ayında birkaç adet üretildiğini, sözleşmeye konu olan 2014/05510 nolu faydalı model ile dava konusu yapılan 2015/13053 nolu faydalı modelin yapısal ve teknik olarak aynı olduğunu, taraflar arasındaki lisans sözleşmesinin 2. maddesinde davacıya ürün geliştirme yükümlülüğü yüklendiğini, müvekilinin lisans yolu ile verilmiş hakların genişletilmesi izni birlikte değerlendirildiğinde faydalı modele tecavüzün söz konusu olmadığını, takdir edilen manevi tazminatın haksız ve fahiş olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı …Şti. vekili, müvekkili tarafından fikri mülkiyete dair bir tecavüzün bulunmadığını, davacı ile diğer davalı …. A.Ş. arasında 07.03.2016 tarihinde imzalanan lisans sözleşmesi ile, davacının 2014/05510 sayılı faydalı model belgesine konu güneş enerjisi sisteminin tek yetkili üretici ve satıcı hakkının diğer davalı … A.Ş.’ye verildiğini, sözleşmenin 2. Maddesinde lisans sahibinin görsel ve verimlilik olarak ürünü geliştirme yükümlülüğünün bulunduğunu, 3. maddesinde ürünlerin üretim sonrası ne şekilde satışa sunulacağının hüküm altına alındığını, müvekkilinin yapı market işlettiğini, burada harhangi bir üretim yapılmadığını, davalı … A.Ş.’nin de, sahip olduğu tek üretici/satıcı yetkisi çerçevesinde, davaya konu ürünleri müvekkili şirkette satmak istediğini, müvekkili tarafından satışa arz edilen güneş enerjisi sistemi üzerinde TR2014/5510 sayılı faydalı modelin numarasının davalı … A.Ş. tarafından basıldığını, müvekkilinin de bu numaranın lisans sözleşmesindeki numara olması nedeniyle satışa arzında bir sakınca görmediğini, davacının haberi veya bilgisi dışında herhangi bir üretim ve satış yapılmadığını, ihlal edildiği iddia edilen ve tespiti istenen 2015/13053 başvuru numaralı buluşun TPE nezdindeki açıklamasında “Buluş güneş enerjili su ısıtıcıları ile ilgilidir. Buluşun amacı depo ve kolektörü tek bir kasa içinde toplayarak mevcut tek veya iki depolu sistemlerin özellikle tarihi ve turistik bölgelerde yaratmış olduğu görüntü kirliliğini ortadan kaldırmaktır.” denilmektedir. Bu sonraki buluşta, ilk amacın bir önceki TR2014/05510 sayılı buluşun görsel itibari ile geliştirilmesi olduğunu, dosyaya sunulan ilk bilirkişi raporunda bilirkişilerin davacı ile diğer davalı arasındaki lisans sözleşmesine atıfta bulunarak, davacının ürünü geliştirmekle ilgili sorumluluğuna değindiklerini, kaldı ki, lisans sözleşmesinin yapıldığı tarihte lisans sözleşmesine konu ürünün daha verimli bir versiyonu var ve tescili için başvuru yapılmış iken, davacının bundan hiç bahsetmediğini, ama ürünü geliştireceğine dair yazılı olarak taahhütte bulunduğunu, davacı tarafın itirazları üzerine alınan ek raporda ise bu kez aynı bilirkişilerin 2. faydalı modele konu ve ihlal edildiği ileri sürülen ürünün yeni ve tamamen farklı bir ürün olduğunu ileri sürdüklerini, fark olarak belirtilen hususların lisans sözleşmesine konu buluşun geliştirilmesinden ibaret olduğunu, müvekkilinin kendisine satış için teslim edilen malların iç tesisat parçalarının nelerden ibaret olduğunu, cihazın üzerindeki numaraya ait faydalı modelle uyumlu olup olmadığını tespit edebilecek durumda olmadığını, aksi takdirde müvekkilinin firmasına gelen her ürünü açıp faturada ya da ambalaj üzerindeki ürün olup olmadığını tek tek kontrol etmesi gerektiğini, pratik olarak böyle bir durumun mümkün olmadığını, kök rapor ile ek rapor arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacının TMK’nın 2. Maddesindeki iyi niyet kuralına aykırı davrandığını, müvekkili aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili yönünden hükmedilen maddi ve manevi tazminatları aşan vekâlet ücretine hükmedildiğini, müvekkilinin toplamda maddi-manevi 2.737,45 TL’lik zarar verdiği hüküm altına alınırken toplamda 4.931,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davacıya ait 2015/13053 nolu faydalı modele tecavüzün tespiti ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı ile davalı …. A.Ş. arasında düzenlenen 07.03.2016 tarihli lisans sözleşmesinde, davacıya ait TR 2014/05510 numaralı faydalı model belgesine konu “Güneş enerjisinden sıcak su temini için kollektör, boyler ve don koruma amaçlı ısıtıcı aparat entegre edilmiş sistem” başlıklı ürünün tek yetkili üretim ve satış hakkının davalı … A.Ş.’ye verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, davacı ile davalılardan …. A.Ş. arasında düzenlenen lisans sözleşmesinin davacıya ait TR 2014/05510 numaralı faydalı modele ilişkin olduğu hususu çekişme konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait 2015/13053 nolu faydalı modelin, söz konusu lisans sözleşmesinin kapsamında olup olmadığı, davalıların davacıya ait 2015/13053 nolu faydalı model hakkına tecavüzlerinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının kazanç kaybının bulunup bulunmadığı, miktarı ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince mali müşavir, patent uzmanı ve teknik bilirkişiden oluşan heyetten alınan bilirkişi raporunda, 2014/05510 ve 2015/13053 nolu faydalı modellerin ilgili oldukları teknik saha, tekniğin bilinen durumunun ve sanayide uygulanma biçimlerinin aynı olduğu, 2014/05510 sayılı faydalı modelde boruların kireçlenmeden dolayı tıkanmalarını önleyici olarak borularla aynı çapla ara bağlantı parçası ve donmayı önleyici elektrikli ısıtıcı kullanıldığı, 2015/13053 sayılı faydalı modelde aynı bağlantı parçaları kullanıldığı halde bunlara ilave sistem suyunu donmasını önlemek için, sistemdeki suyu otomatik boşaltmaya yarayan bimetal otomatik yay sistemi ilave edildiği, iki faydalı model birbirine benzemekle birlikte, 2015/13053 sayılı faydalı modelin 2014/05510 sayılı modelin düzenlenip geliştirilmiş hali olduğu, davalı şirketler tarafından “…” etiketi ile üretilip piyasada satışa çıkarılan ürünün özelliklerinin 2015/13053 sayılı faydalı model belgesinde yer alanlarla aynı olduğu, 2015/13052 sayılı faydalı modelin, lisans sözleşmesine konu ürünün geliştirilmiş şekli olduğu, lisans sözleşmesinin 2. maddesinde yer alan, davacının ürün geliştirme yükümlülüğü kapsamında “lisans yoluyla verilmiş hakların” genişletilmesi olarak yorumlanması durumunda, faydalı model hakkına tecavüzün söz konusu olmadığı, aksi takdirde bunun lisansa konu hakların izinsiz genişletilmesi nedeniyle, tecavüz teşkil ettiği; maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede, yıllık üretim kapasitesinin 40 adet olduğu, ürünün maliyet fiyatının 1.200,00 TL, toplam üretim maliyetinin 48.000,00 TL olduğu, %25 kârlı satış fiyatının 1.500,00 TL, net satış bedelinin 60.000,00 TL olduğu, net kârın 48.000,00 TL, brüt kârın 12.000,00 TL, net kârın 9.000,00 TL olduğu, davacıya ödenecek tutar düşüldükten sonra net getirinin 5.850,00 TL olduğu, net gelir karşılığı katlanılabilecek lisans alım bedelinin 2.500,00 TL olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine mali müşavir bilirkişi tarafından davalı şirketlerin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme üzerine müstakilen düzenlenen raporda, davalılar arasında cari hesap çalışması bulunduğu, ancak bu cari hesap çalışmasının tespit öncesi dönemde de var olduğu, cari hesap çalışmasında faydalı modelin alışına, satışına, üretimine ilişkin kayıtların, firmaların envanterlerinde, satış faturaları ve sevk irsaliyelerinde, faydalı modele ait evsaf bildirilmek suretiyle yer almadığı, davalı şirketler arasında gerçekleşen cari hesap çerçevesinde davalı … firmasının ticari defterlerinde, davalı … firmasından KDV hariç 86.872,61 TL tutarında mal aldığı, davalı … firmasının davalı … firmasına kaç adet faydalı model hakkına ilişkin mal sattığı tespit edilemediği, hakkaniyet ilkesi bağlamında cari hesap çalışmasının en fazla yarısının davacı tarafın faydalı modele ilişkin olduğu kabul edilmesi durumunda, davalılardan ….’un kârlılık oranının %4, davalı …’nın ise %22 olduğu, bu oranların olası yoksun kalınan kazanç olarak hesaplandığında en fazla … için 86.872,61 TL x %4 = 3.474,90 TL/2 = 1.737,45 TL; …. için 86.872,61 TL x %22 = 19.111,97 TL/2 = 9.555,99 TL yoksun kalınan kazancın oluştuğu tespit edilmiştir.
Patent uzmanı ve teknik bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ise, 2015/13053 numaralı faydalı modelin, her ne kadar sözleşmeye konu 2014/05510 numaralı faydalı modelin gelişmiş şekli olsa da, bazı teknik farklı özellikler taşıdığı, bu farklılıkları nedeniyle de yeni bir faydalı model belgesi aldığı, davacının bu yeni faydalı model belgesinin de sahibi olması dolayısıyla, SMK md. 149’da belirtilen hakların sahibi konumunda olduğu görüşü bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince alının bilirkişi asıl ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalıların davacıya ait 2015/13053 sayılı faydalı modeli üretip sattıkları, davacı ile davalı arasındaki lisans sözleşmesinin ise 2014/05510 sayılı faydalı modele ilişkin olduğu, taraflar arasında 2015/13053 sayılı faydalı modele ilişkin olarak düzenlenen herhangi bir lisans sözleşmesi bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalıların eylemlerinin 2015/13053 sayılı faydalı modele tecavüz oluşturduğu sabit olup, bilirkişi asıl ve ek raporlarındaki hesaplamaların açık, denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, mahkemece bu tutarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranların dilekçelerinde yer verdikleri itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ….. A.Ş. vekili ve davalı … Şti. vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …. A.Ş. yönünden istinaf karar harcı olan 926,00 TL’den peşin alınan 278,25 TL’nin mahsubu ile bakiye 647,75 TL’nin davalı …. A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … Şti. yönünden istinaf karar harcı olan 186,99 TL’den peşin alınan 46,75 TL’nin mahsubu ile bakiye 140,24 TL’nin davalı …. Şti.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalılar tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10.11.2022