Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1581 E. 2022/318 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1581
KARAR NO : 2022/318

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019
NUMARASI : 2017/1239 Esas 2019/288 Karar
DAVANIN KONUSU :Maddi Tazminat (Trafik Sigorta Poliçesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 23.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.02.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.03.2019 gün ve 2017/1239 Esas 2019/288 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı … Sigorta A.Ş. Vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 07.08.2017 tarihinde davalıların sürücüsü/işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait yabancı plakalı araca çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası tamir masrafı Almanya’da bulunan bilirkişi bürosu tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile KDV dahil 12.375,05 Euro olarak tespit edildiğini ileri sürerek, 12.375,05 Euro tazminatın davalı sürücü/işletenden kaza tarihinden, davalı sigortadan teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 17.10.2017 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin ödediği 1.054,20 Euro bilirkişi ücretinin Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı TL olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, kaza sonrasında belirtilen şekilde hasar meydana gelemeyeceğini, araçta sıyrık meydana geldiğini, Almanya’da yaptırıldığı iddia edilen özel tespiti kabul etmenin mümkün olmadığını, mahkeme aracılığıyla yapılmayan bilirkişi ücretininden sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, poliçe limitinin 33.000,00 TL olduğunu, zararın ve sigortalının kusurunun kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğu, davacıya ait yabancı plakalı aracın yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 12.375,05 Euro(KDV dahil) hasar meydana geldiği, davacı tarafça yapılan yargılama gideri karar tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek dava sebebiyle yapılan yargılama giderlerine dahil edilmesi icap ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 12.375,99 Euro maddi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden, davalı sigorta şirketinden ise 17.10.2017 tarihinden itibaren poliçe limiti dahilinde(7.67400 Euro ile sınırlı olmak üzere) 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru karşılığı TL olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, poliçede sigorta limitleri başlığı altında “Maddi Araç Başına” sütununda poliçe limitinin 31.000,00 TL olmasına rağmen müvekkilinin 7.647,00 Euro(51.415,00 TL’ye) hükmedildiğini, poliçe limitinin aşıldığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını yeni kurulacak hükümde poliçe limiti sorumluluğunun 31.000,00 TL olarak belirlenmesi halinde müvekkilinin hükmün ferilerinden % 37 oranında sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, mahkemenin aksine bir ara karar olmaksızın tarafların delil listelerinde sunmuş oldukları tanıklar dinlenmediğini, HMK’nın 281/2 maddesi uyarınca bilirkişiye soru sormak amacıyla duruşmaya davet etme talepleri hakkında bir ara karar verilmediğini, rapor hazırlayan bilirkişilerin uzman olmadıklarını, davacının ekspertiz raporu olarak adlandırılan belgeyi veren firmanın hukuki durumu, niteliğinin belli olmadığını, bu belgenin delil kabiliyeti olmadığını, kazaya karışan aracın ikinci el rayiç değeri 9.500,00 Euro ile 14.500,00 Euro arasında değiştiğini, araçta yapılacağı idia edilen onarım sadece iki kapı değişiminden ibaret olduğu için onarım için belirtilen 12.375,05 Euro bedelin fahiş olduğunu, aracın tamirini ekonomik olmadığını, aracını pert sayılması gerekip gerekmediği konusunda inceleme yapılmadığını, … Makine Mühendisliği Bölümünden veya bu konuda ehil bilirkişilerden rapor alınması taleplerinin reddedildiğini, kazadan sonra davacıya samimi şekilde aracını tamir ettirmenin teklif edildiğini, aracın bulunduğu yerde ekspertiz ve tüm hasarın giderilebileceğinin teklif edildiğini, kazadan itibaren yaklaşık 1 ay boyunca Türkiye sınırları dahilinde olmasına rağmen müvekkilinin söz konusu teklifini kötüniyetli olarak kabul etmediğini, davacının amacının Almanya’dan fahiş fiyatlarla ekspertiz raporu alarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, hasara ilişkin fotoğraflar, aracın hasarlı olmasına rağmen Almanya’ya gidebilmiş olması karşısında hasarın ciddi olmadığının anlaşılacağını, kapı değişimine gerek olmaksızın tamirat ile giderilebileceğini, araç onarımının yapıldığına dair herhangi bir fatura bulunmadığını, yapıldı ise değişen parça ve işçilik bedelini ihtiva eden fatura sunması gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve sürücüsünden/işleteninden tahsili istemine istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalıların sürücüsü/işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait Almanya plakalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu ileri sürerek hasar tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi kök raporunda davacının dayandığı Almanya’dan alınan bilirkişi raporundaki hasar kalemleri ve ekspertiz ücreti aynen tekrar edilerek rapor tanzim edilmiştir. Davalı … vekili, bilirkişi raporuna karşı istinaf dilekçesinde belirtilen benzer sebeplerle itiraz etmiş olmasına rağmen ek raporda davalı vekilinin özellikle aracın pert total sayılması gerekip gerekmeyeceği yönündeki itirazı hakkında hiç bir görüş bildirilmeden kök rapor aynen tekrar edilmiştir. Bu nedenle ortada usulünce alınmış bir bilirkişi raporunun varlığından söz edilemez.
Buna göre mahkemece … veya … Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi kurulundan, dosyadaki fotoğraf ve delilleri birlikte değerlendirir ve davalı … vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını karşılar şekilde hasar miktarı ile aracın Almanya ülkesindeki piyasa rayiç değerine göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse; aracın markası, modeli, yaşı, özellikleri ve Almanya’daki alım satım fiyatları esas alınmak suretiyle kazadan önceki hasarsız haliyle Almanya’daki 2. el rayiç değeri ile sovtaj değerinin tespiti ve belirlenen piyasa rayiç bedelinden sovtaj değeri düşülerek Almanya ülkesi koşullarına göre gerçek zarar miktarının belirlenmesi yine makul miktarda ekspertiz ücretinin tespiti yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru değildir.(Yargıtay 17. H.D’nin 17.11.2014 tarih 2014/14224 E, 2014/16058 K sayılı kararı).
Kabule göre de dosyadaki poliçeden sigortalı aracın 27.08.2016-27.08.2017 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk poliçesi kapsamında sigorta örtüsüne alındığı, poliçe limitinin 31.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar poliçede araç başına hasar limiti 31.000,00 TL olarak görünmekte ise de Hazine Müsteşarlığı tarafından her yıl belirlenen teminat limiti kazanın gerçekleştiği 07.08.2017 tarihinde 33.000,00 TL olmakla davalı sigorta bu limitle sorumludur. Poliçede poliçe limitinin yabancı para cinsine uyarlanacağına dair bir hüküm bulunmadığına göre mahkemece davalı sigortanın 33.000,00 TL’lik poliçe limitiyle sorumlu tutulması ve toplam tazminat ile davalı sigortanın poliçe limiti orantılanarak davalı sigortanın poliçe limitiyle orantılı olarak yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekirken, poliçe limiti Euro cinsine çevrilmek suretiyle sigortanın limitinin aşılması ve davalı sigortanın harcın tamamından diğer davalıyla birlikte sorumlu tutulması da doğru olmamıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.03.2019 tairh 2017/1239 Esas 2019/288 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvuranlara iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.23.02.2022