Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1539 E. 2022/596 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1539
KARAR NO : 2022/596

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.03.2019
NUMARASI : 2017/165 E. 2019/160 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 11.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.04.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.03.2019 gün ve 2017/165 E. 2019/160 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı tedarikçi … Ltd. şirketinden mal ithal ettiğini, mal bedellerini davalı banka aracılığı ile yurt dışına gönderdiğini, müvekkilinin 20/06/2016 günlü ve 19.070,00 USD’lik mal bedeli transfer talimatında alıcının isim ve banka hesap numarasını belirterek transferin gerçekleştirilmesini talep ettiğini, davalı bankadan transferin muhabir … kanalıyla gerçekleştirildiği bilgisinin geldiğini, tedarikçi … firmasının para transferinin kendilerine ulaşmadığını bildirmesi üzerine yapılan incelemede davalı bankaya gönderilen transfer talimatında alıcının isminin doğru bir şekilde “… Ltd.” olarak bildirildiğini ve fakat banka hesap numarasının ise yanlış olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine davalı bankaya durumun bildirilerek işlemin düzeltilmesinin talep edildiğini, verilen cevaptan muhabir bankanın tedarikçi firmanın “alıcı ismi/hesap numarası uyumu kontrol edilmeksizin” başka bir kişi ve veya firmaya ait hesaba ödemeyi yaptığının anlaşıldığını, bunun üzerine davalı bankaya 28/07/2016 tarihli ihtarname gönderilerek TBK’nın 116. maddesi gereği muhabir bankanın yaptığı hatalı işlem sonucu zarar gören müvekkiline karşı tam sorumlu olduğu belirtilerek ödenen bedelin tazmininin ihtar edildiğini, davalı bankanın ihtara verdiği cevapta sorumluluklarının bulunmadığını, sorumluluğun muhabir bankada olduğunu ve taleplerin muhabir bankaya yöneltilmesi gerektiğini belirttiğini, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2016/10193 E. sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, müvekkili bankanın Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Ticari Şubesi ile davacı arasında Faks Talimatları Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, davacının 20.06.2016 tarihinde müvekkili banka şubesine, şube nezdindeki hesabından alıcının bankasına iletilmek üzere 19.070 USD tutarlı döviz transferi talimatı verdiğini, müvekkili banka tarafından aynı tarihli olarak talimatın yerine getirildiğini ve talimata konu ödeme yapıldığını, davacının 12.07.2020 tarihinde müvekkili banka şubesine dilekçe vererek, üçüncü kişiler tarafından e-posta adresine izinsiz girilmek suretiyle alıcı banka ve hesap bilgilerinin değiştirilmesi suretiyle dolandırıcılık yapıldığını bildirerek tutarın iade edilmesini ve işlem hususunda bilgi verilmesini talep ettiğini, müvekkili tarafından davacının talimatında yer alan talimatta verilen banka ve iban hesabına yine talimatta belirtilen aracı banka … Bank üzerinden transfer işleminin gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, taraflar arasında Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve Faks Talimat Sözleşmesi imzalandığı, davacının davalı bankadan 20/06/2016 tarihinde davalı bankaya gönderdiği İthalat Bedeli Transfer Talimatı ile hesabından 19.070 USD’nın … ‘nin … nezdindeki IBAN … hesabına havale edilmesini talep ettiği, davalı bankanın davacı firmanın talebi doğrultusunda aynı bilgiler ve IBAN numarası yazılmak suretiyle transferi gerçekleştirdiği, davalı bankanın Bankacılık Mevzuatı gereği davacı tarafından verilen talimattaki bilgilerin aynen doğru şekilde yazılması yönündeki sorumluluklarını yerine getirerek işlemi tamamladığı, 10/10/2018 tarih ve 27020 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Uluslararası Banka Hesap Numarası Hakkında Tebliğin 7. maddesi 2. fıkrasında belirtilen “Bankalara gelen ve alıcı hesap numarası IBAN olarak belirtilen para transferlerinde IBAN’ın doğrulanması zorunludur.” açıklamasında tebliğ ekinde verilen IBAN kontrol basamaklarının doğrulanmasından bahsedildiği, davalı bankanın IBAN numarasına yaptığı yurt dışı havale transferinde havale alıcı ismini görmediği ve dolayısıyla havale tutarının doğrudan bildirilen IBAN numarasına yapıldığı, IBAN numarası ile havale alıcısı isminin kontrolü havale alıcı bankasının sorumluluğunda olup, IBAN numarası ile havale lehtarı arasındaki farkın görülmesi halinde havalenin gönderici bankaya iadesi veya teyit edilmesi gerektiği, davalı bankanın davacının havale göndermesinin temelindeki dava dışı … ‘nin hesaplarının, maillerinin hacklenmesi neticesinde havaleyi bu firmanın hesabından üçüncü kişilerce çekilmiş olduğu, davalı bankaya bu konuda sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, takibin haksız olduğu ancak kötü niyetli yapıldığı ispatlanamadığı gerekçesiyle davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, davalı bankanın bir güven kurumu olarak sorumluluğunun bir tacirin sorumluluğundan daha ağır olduğunu, davalı bankanın TBK’nın TBK 116. maddesi gereğince ifa yardımcısı muhabir bankanın işlem ve eyleminden de sorumlu olduğunu, yurt dışında müvekkilinin daha önce de davalı banka arasındaki akdi ilişkiye dayalı olarak ve davalı kanalıyla para havalesi yaptığı dava dışı … firmasına yine mal bedeli olarak ödeme yapmak istemesi esnasında, karşı taraf firmanın mail adresinin hacklenmesi sonrası müvekkili şirkete ulaşan fake mail ile her zamankinden farklı hesap numarasının gönderilmesi ve müvekkil şirket tarafından da davalı bankaya doğru isim ve fakat yanlış hesap numarası bildirilmesi neticesinde firma ismi ve İban numarasının aynı anda ve birlikte doğrulamasının yapılması gerekirken, davalı banka ile onun ifa yardımcısı yurt dışı muhabir banka tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilmeden alakasız bir 3. şahsa ödeme yapıldığını, yurt dışı muhabir bankanın gerekli teyit işlemini yapmadığını ve bu nedenle sorumlu olduğu, davalı bankanın da ifa yardımcısı muhabir bankanın eyleminden sorumlu olduğunu, müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, müvekkilinin davalı bankaya gönderdiği havale talimatında dava dışı 3. şahıs yurt dışı firmanın hem unvanı ve hem de banka İban numarasının yazılı olduğunu, karar gerekçesinde belirtilenin aksine müvekkili şirketin banka hesabının 3. şahıslarca hacklenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, gerekçenin son paragrafında ödeme talimatında isim ve iban numarasının belirtildiği yazılı iken devamında davalı bankanın iban numarasına yaptığı yurt dışı havale transferinde havale alıcı ismini görmediği ve dolayısıyla havale tutarının doğrudan bildirilen iban numarasına yapıldığının belirtildiğini, maddi hataya düşüldüğünü, yine gerekçe bölümünde “IBAN numarası ile havale alıcısı isminin kontrolünün havale alıcı bankasının sorumluluğunda olduğunun belirtildiğini, ancak bu durumun yasal dayanağının bulunmadığını, kararın gerekçesinde, 10.10.2008 tarih ve 27020 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Uluslararası Banka Hesap Numarası Hakkında Tebliğin 7. maddesi 2. fıkrasında belirtilen “Bankalara gelen ve alıcı hesap numarası iban olarak belirtilen para transferlerinde IBAN’in doğrulanması zorunludur.” açıklamasında tebliğ ekinde verilen iban kontrol basamaklarının doğrulanmasından bahsedildiğinin belirtildiğini, oysa aynı yönetmeliğin 5. maddesinde yurt dışı para transferine konu hesaplar için İban numarası üretileceğinin, 6. maddesinde düzenlenecek belgelerde İban numaralarının gösterilmesi gerektiğinin, 7/3. maddesinde bankalarca müşteri hesabından yapılan para transferlerinde iban doğrulaması gerektiğinin, 8. maddesinde “iban nosu doğrulanmayan gönderilerin transfer emirlerinin iptal ya da reddedileceğinin” belirtildiğini, bilirkişilerin tebliğdeki hükümleri banka lehine yorumladıklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, mal ithalat bedeli olarak yurt dışındaki tedarikçi firmaya davalı banka aracılığıyla yapılan para transferinin, tedarikçi firmanın hesabı dışındaki bir hesaba yapılması nedeniyle uğranılan zararın davalı bankadan tazmini amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafından yurt dışında bulunan tedarikçi … şirketinden satın alınan ürün bedellerinin bu şirkete davalı banka aracılığıyla havale edildiği, ancak gönderilen paranın tedarikçi firma yerine hatalı bir hesaba gönderildiği taraflar arasında çekişme konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından para transferi sırasında davalı bankaya bildirilen iban numarası ile alıcı isimlerinin uyuşup uyuşmadığının davalı banka ve yurt dışındaki muhabir banka tarafından kontrol edilmesi zorunluluğunun bulunup bulunmadığı, paranın üçüncü kişiye ödenmesinde davalı bankanın kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının uğradığı zarardan davalı bankanın sorumlu olup olmadığı, davalı bankanın yurt dışındaki muhabir bankanın kusurundan sorumlu olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davacı şirketin davalı bankanın Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Ticari Şubesi müşterisi olduğu, davacı şirket yetkilisi tarafından 20.06.2016 tarihli İthalat Bedeli Transfer Talimatı belgesi imzalayarak ithalat bedeli olan 19.070 USD’nin tedarikçi firma olan … ‘nin İngiltere’de bulunan … ‘taki “…” numaralı hesabına havale talimatı verdiği, bu talimata göre davalı bankanın yurtdışı muhabiri olan … ‘a swift mesajı gönderdiği, Londra’daki … ‘a transferin davalı bankanın muhabiri … kanalıyla yapıldığı, swift mesajının gönderilmesinden sonra, transferin ulaştığı … tarafından … numaralı hesaba gelen 19.070 USD’nin hesap sahibi tarafından hemen çekildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalı bankaya sunulan 12.07.2016 tarihli yazıda e-mail yoluyla şirketlerine bildirilen yeni banka hesap bilgilerinin yanlış olduğu, dava dışı tedarikçi … ‘nin maillerinin hacklendiği, iban numarasını gönderen kişi ya da kişilerin transfer yapılan şirket ile ilgilerinin bulunmadığı, talimatta yazılı olan bilgilerin kontrol edilmesi talep edilmiştir. Davacı şirket davalıya gönderdiği 26.07.2016 tarihli ihtarnamede tedarikçi … … ‘nin mail adresinin 3. şahıslar tarafından hacklenmesi ile firmalarına benzer unvanı ve farklı banka hesap numarasının bildirildiğini, davalı bankadan hesap numarası düzeltmesi talep ettiklerini, ancak verilen cevaptan dava dışı muhabir bankanın farklı hesap numarasıyla 3. şahsa ödemeyi yaptığının anlaşıldığını, muhatap bankadan TBK’nın 116. maddesi gereği muhabir bankanın yaptığı hatalı işlem sonucu firmalarının uğradığı zarar bakımından sorumlu olduklarını belirterek 19.070 USD’nun faiziyle birlikte 7 gün içerisinde ödenmesini talep etmiştir. Davalı banka 17.08.2016 tarihli cevabi ihtarnamesinde, transfer talimatının ilgili bankaya alıcı ismi, iban numarası ve sair bilgiler belirtilmek suretiyle verildiğini ve gerçekleştirilen işlemlerde herhangi hatalarının bulunmadığını, talebin İngiltere’deki bankaya ve/veya dolandırıcı şahıslara yöneltilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davacı, üçüncü kişi-dolandırıcılar tarafından tedarikçi … ‘nin mail adreslerine hacklenme olarak tabir edilen yöntemle girilerek kendilerine tedarikçi firmaya ait olmayan bir iban numarasının gönderildiğini iddia etmektedir. Para transferinin davacı tarafından davalıya gönderilen talimatta yazan iban numarasına yapıldığı, ancak bu iban numarasının sahibinin tedarikçi …. ile uyuşmadığı anlaşılmaktadır. Transfer talimatındaki iban numarası sahibi ile lehdarın farklı olması hâlinde, bankaların doğrudan iban numarasını dikkate alarak ödeme yapıp yapamayacağı önem arz etmektedir. Davacı şirketin faks yoluyla davalı banka şubesine gönderdiği 20.06.2016 tarihli transfer talimatında iban no ile birlikte ile birlikte lehdar-ihracatçı firma ismi (… Şti.) de belirtildiğinden, lehdar ve iban uyuşmazlığında ödemeyle görevli bankanın durumu teyit etmesi gerekmektedir. Ödemeyle görevli muhabir … bankası lehdarın farklı olduğu kendisine bildirilen mesajda belli iken, herhangi bir teyide lüzum görmeden salt iban numarasını nazara alarak transferi gerçekleştirmiştir. Davalı bankanın zararın oluşumunda doğrudan kusuru bulunmasa da, muhabir … bankası davalı tarafın borcun ifasında yararlandığı yardımcı şahıs konumundadır. Güven ve özen kurumları olan bankalar, objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlarından dâhi sorumludurlar. Davalı banka borcun ifasında yararlandığı bu bankaların kusurlarıyla karşı tarafa verdiği zararlardan 6098 sayılı TBK’nun 116. maddesi gereği sorumlu olup, davacının zararını ödemekle yükümlüdür. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/14384 E. 2016/2495 K. sayılı ilamı) Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi isabetli görülmemiştir. Davacı vekilinin istinaf sebebi yerindedir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.03.2019 tarih 2017/165 Esas 2019/160 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile, davalının Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/10193 E. sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, davaya konu (19.070,00 USD karşılığı) 58.953,31 TL asıl alacağın %20’si oranında (11.790,66 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.027,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 8.463,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet masrafı 800,00 TL bilirkişi ücreti, 136,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 972,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 40,48 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 161,78 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11.04.2022