Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1513 E. 2022/724 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1513
KARAR NO : 2022/724

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.01.2019 – Tavzih Karar Tarihi: 03.04.2019
NUMARASI : 2018/13 E. 2019/31 K.
DAVANIN KONUSU : Hasar ve Değer Kaybı Tazminatı
DAVA TARİHİ : 04.01.2018
KARAR TARİHİ : 10.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.05.2022
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.01.2019 asıl karar 03.04.2019 tavzih karar tarihi 2018/13 E. 2019/31 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 04.09.2017 tarihinde davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait yabancı plakalı araca çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, Almanya’da bulunan bilirkişi bürosu tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda tamir masrafının 5.341,71Euro, değer kaybının ise 650,00 Euro olarak tespit edildiğini ileri sürerek, toplam 5.964,71 Euro maddi tazminatın davalı işleten yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta yönünden(teminat limiti ile sınırlı olarak) ise temerrüt tarihinden itibaren yabancı paralar bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiilen ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline, 914,75 Euro’ bilirkişi ücretinin fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı TL cinsinden yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davanın redini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 5.314,71 Euro hasar tazminatı, 650.00 Euro değer kaybı olmak üzere toplam 5.964,71 Euro maddi tazminatın davalı sürücü yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta yönünden 05.12.2017 tarihinden itibaren, 3095 sayılı Kanun 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL cinsinden hesaplanarak tahsili ile davacıya verilmesine(davalı sigorta poliçe limiyle sınırlı olarak sorumlu olmak kaydıyla) karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili, 05.03.2019 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin poliçe limitinin 33.000,00 TL olduğunu, kararda teminat limitinin belirtilmemiş olmasının karışıklığa neden olacağını ileri sürerek hükme poliçe limitinin 33.000,00 TL olduğuna dair şerh düşülmesine ilişkin tavzih talebinde bulunmuştur.
Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde 03.04.2019 tarihli karar ile tavzih talebinin kabulü ile hükmün 1 nolu fıkrasına davalı sigortanın 33.000,00 TL poliçe limitiyle sorumlu tutulmasına dair tavzih yapılmıştır.
Tavzih kararına karşı da davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Asıl karara karşı davacı vekili, toplam 5.964,71 Euro maddi tazminat miktarının kaza tarihi, dava tarihi ve temerrüt tarihi itibariyle sigorta teminatı içinde kaldığını, kendisine yapılan başvuruya rağmen tazminatı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve davanın uzamasına sebebiyet vermiş ZMMS sigortasının yabancı para borcuna ilişkin yükümlülüğünün sonucuna katlanmak zorunda olduğunu, aksi düşünce ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı tarafın mükafatlandırılması anlamına geleceğini, hükümde tazminatın tamamının sigorta teminatında kaldığının açıklanmamasının hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılarak hükmolunan maddi tazminat miktarının tamamının davalı sigorta teminatı dahilinde kaldığının belirtilmesini talep etmiştir.
Tavzih kararına karşı davacı vekili, sigortanın sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe teminat miktarı ile sınırlı olmakla birlikte hasarın sigorta teminatı dahilinde kalıp kalmadığı temerrüd tarihi itibariyle o tarihteki kura göre belirlenmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle tavzih kararının kaldırılarak hükmolunan maddi tazminat miktarının tamamının davalı sigorta teminatı dahilinde kaldırdığının belirtilmesine kara verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar ve değer kaybı tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili hem asıl kararı hem de tavzih kararını istinaf etmiş olup öncelikle asıl karara yönelik istinaf itirazları incelenmesi gerekmektedir.
Davacı vekili müvekkiline ait yabancı plakalı araçla ilgili olarak hasar ve değer kaybı tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece dava kabul edilerek davalı işleten ve davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı hakkında toplam 5.964,71 Euro tazminata hükmedilmiştir. Kararda davalı sigortanın poliçe limiti ile sorumlu olduğu belirtilmiş ise de açıkca poliçe limitinin ne kadar olduğu belirtilmediği için kararın infazında tereddüt doğuracağı açıktır.
Dosyadaki poliçeye göre araç başına teminat limiti 33.000,00 TL olup Hazine Müsteşarlığı tarafından her yıl belirlenen zorunlu mali sorumluluk teminat limiti de kaza tarihi itibariyle aynıdır. Gerek KTK’da gerek Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yabancı plakalı araçlar için poliçe limitinin dava veya temerrüt tarihindeki yabancı para birimine göre belirleneceğine dair açık hüküm bulunmaması karşısında davalı sigortanın poliçede verilen teminat limiti olan 33.000,00 TL ile sınırlı sorumlu tutulması gerekmektedir. Mahkemece poliçe limitinin kararda açıkça belirtilmesi yerine genel bir ifadeyle “poliçe limitiyle sorumlu tutulmasına” şeklinde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının, döviz kurunun artması nedeniyle teminat limitini aşan bakiye zararını araç sürcüsü ve işleteninden istemesi mümkün olup davalı sigortanın TL cinsinden poliçe limitini aşar şekilde ödeme yapmasına sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulamaz. Böylelikle açıkça poliçe limitini belirtmeyen asıl karar resen kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. Davalı vekilinin poliçe limitiyle ilgili tüm istinaf itirazları ise reddedilmiştir. Davalı sigorta tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı için davalı sigortanın yargılama giderlerinden sorumluluğu poliçe limitiyle orantılanmamıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin asıl kararının resen kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş, asıl kararın kaldırılmış olması nedeniyle tavzih kararına yönelik istinaf dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.01.2019 tarih 2018/13 E, 2019/31 K sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca resen KALDIRILMASINA,
2- DAVANIN KABULÜ İLE;
5.314,71 EURO hasar tazminatı ile 650,00 EURO değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 5.964,71 EURO maddi tazminatın davalı Recep Topal yönünden kaza tarihi olan 04.09.2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta yönünden 05.12.2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL cinsinden hesaplanarak tahsili ile davacıya verilmesine(davalı sigorta poliçe limiti olan 33.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olmak kaydıyla)
914,75 EURO bilirkişi ücretinin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının yargılama gideri olarak yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına, Alınması gereken 1.850,51TL harçtan peşin alınan 462,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.387,88 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Peşin harç ve başvuru harcı için yapılan 498,53 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından dosyamızda yapılan 670,00 TL yargılama gideri ile 914,75 Euro bilirkişi ücretinin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 3.250,79 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ayrıca karar yazılmaya gerek görülmeden artan gider avansının davacıya iadesine,
3-Asıl kararın kaldırılması nedeniyle 03.04.2019 tarihli tavzih ek kararına yönelik istinaf dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına,
4- İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harçlarının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından istinaf yargılaması nedeniyle yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10.05.2022