Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1471 E. 2022/1165 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1471
KARAR NO : 2022/1165

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.06.2018
NUMARASI : 2013/425 E. – 2018/659 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06.12.2013
KARAR TARİHİ : 08.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.09.2022

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.06.2018 tarih 2013/425 E. – 2018/659 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davalı/birleşen davada davacı kooperatif vekili ve katılma yoluyla asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortağı olduğunu, çekilen kurada E Blok 30 nolu dairenin müvekkiline isabet ettiğin, müvekkilinin konutunun tapusu Kasım 2013 tarihinde kendisine verilmiş ise de konutun anahtarının bugüne kadar teslim edilmediğini, davalı kooperatif yönetiminin kayıtlarındaki problem nedeniyle her defasında müvekkiline farklı borç çıkarıldığını, davalının İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2010/392 E sayılı dosyası ile 39.809,11 TL’lik haksız takip başlatıldığını, yapılan haciz sonucu maüvekkilinin ev eşyalarının haczedilip satıldığını, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesininin 2011/50E, 2013/50K sayılı menfi tespit kararıyla müvekkilinin davalı kooperatife olan asıl borcunun 610,00 TL olduğunun ortaya çıktığını, müvekkilinin borcunu ödediğini, davalı kooperatif ile ibralaştığını, kooperatifin A-B-C Blokları yapılarak dairelirin sahiplerini 2007 Temmuz ayından itibaren teslim edilmeye başlandığını, müvekkiline ait dairenin ise halen tesliminin gerçekleştirilmediğin, müvekkilinin hem aidat ödediğini hem de kirada oturmak zorunda kaldığını, bu durumun eşitlik prensibine aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek 2007 yılı Temmuz ayından bu yana müvekkiline teslim edilmeyen konut için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili kooperatifin toplamda 9 bloktan oluşan inşaat yapmaya devam ettiğini, davacının kooperatif aidatlarını eksik ve gecikmeli ödediğini, İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2010/3922 E sayılı icra takip dosyası ile ilgili olarak açılan menfi tespit davasında İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/50E 2013/50K sayılı kararıyla 610,00 TL ana para, 9.744,38 TL gecikme faiz borcu olduğuna kara verildiğini, davacının 2010 yılı Ocak ayına kadar olan aidat bedellerini yatırmış ise de bu aydan itibaren genel kurul kararı ile kararlaştırılan aidat borçlarını ödemediğin, kooperatif genel kurulunca alınan kararlara göre ödenmeyen aidat borçları için her ay % 5 gecikme faizi alınması kararlaştırıldığı, davacının hali hazırda aidat borcu ile genel kurul kararlarınca kararlaştırılan elektrik alt yapı ve su alt yapı bedellerine ilişkin borcu bulunduğunu, davacı hakkında İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2014/1895 E sayılı icra takibi başlatıldığını, kooperatif genel kurullarında alınan karalar doğrultusunda ilk önce A Blok bitirildiğini, sonrasında diğer inşaatların yapıldığını, dairesi biten üye, aidatına ek olarak o tarihler için yaklaşık 25.000,00TL ek bedel ödeyerek tapularını aldığını, davacının taşınmazının bulunduğu E Blokun ise 2012 yılında bitirildiğini, 2013 itibariyle aidat borcu bulunmayan üyelere tapularını dağıtıldığını, davacının kooperatife aidat borcu bulunmasına rağmen kendisine tapusunun verildiğini, davacının taşınmazının bulunduğu bloktaki tüm üyelere aynı tarihte tapularının dağıtıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili, davalı kooperatif ortağının birikmiş ve ödenmemiş aidat borcu bulunduğunu, toplam 12.220,10 TL’nin tahsili için müvekili tarafından İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2014/1895 E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin ödenmemiş aidat borcu bulunmadığını, takip talebindeki elektrik ve su alt yapı bedellerinin ise A,B,C bloklar için alınan genel kurul kararlarına dayandığını, anılan genel kurul kararlarının müvekkiline ait E bloktaki daire sahipleri ile ilgili olmadığını savunarak davanın reddini, davacı kooperatif aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 308 konut ve 24 iş yeri olmak üzere toplam 9 bloktan oluşan inşaat yapıp, hak sahiplerine teslim etmek olduğu, davacının ise 31/07/1998 tarihinde kooperatif üyesi olduğu, davalı kooperatifin 9 bloktan oluşan inşaatları peyderpey yapıp, çekilen kuralar sonucu yapılan konut ve iş yerlerinin kooperatif üyesi hak sahiplerine teslim edildiği, asıl dosya davacısı, birleşen dosya davalısı …’a isabet eden E bloktaki konutların hak sahiplerine 2012 yılı Temmuz ayında teslim edilmesine rağmen, davacıya konutunun ise 2013 yılı Kasım ayında teslim edildiği, davacı ile aynı konumdaki hak sahiplerine konutların 2012 yılı Temmuz ayında teslim edilmesine rağmen, davacıya konutunun teslim edilmemesi ve davacının konutu teslim alması hususunda temerrüde düşürüldüğüne veyahutta davacının konutu almaktan çekindiğine dair delil sunulmadığından, davacıya konutu geç tesliminden dolayı davacının 5.430,00 TL’si kira kaybı zararının oluştuğu, eşitlik ilkesi gereği işbu zararın davalı kooperatifçe karşılanması gerektiği kanaatine varılmakla, asıl davanın kabulüne karar verilmiş olup, yine birleşen dosya yönünden yapılan incelemeye göre, birleşen dosya davalısı …’ın kooperatif üyeliğinden kaynaklı İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2014/1895 Esas sayılı takip dosyasının başladığı tarih itibariyle ödemesi gereken bakiye aidat ve alt yapı gideri borcunun 1.987,00 TL’si asıl alacak ile 520,58 TL’si işlemiş faiz alacağı olduğu gerekçesiyle, asıl davının kabulü ile 5.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile davalı borçlu …’ın İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2014/1895 Esas sayılı takip dosyasına konu 1.987,00 TL’si asıl alacak ile 520,58 TL’si işlemiş faiz alacağı miktarına ilişkin itirazının iptali ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın %20’si miktarındaki 501,51 TL’si icra inkar tazminatının davalı borçlu …’dan alınarak, davacıya verilmesine, reddedilen alacağın %20’si miktarındaki 1.942,50 TL’si kötü niyet tazminatının davacı … Kooperatifinden alınarak, davalı …’a verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı asıl davada davalı/ birleşen davada davacı kooperatif vekili ve katılma yoluyla asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Asıl davada davalı/birleşen davada davacı kooperatif vekili, ilk önce A blok bitirildiğini, sonrasında diğer blokların inşatlarının yapıldığını, dairesi biten üyenin, aidatlarına ek olarak o tarihler için yaklaşık 25.000,00TL ek bedel ödeyerek tapusunu aldığını, davacının taşınmazının buluduğu E Blokun inşaatı ise 2012 yılında bitirildiğini ve 2013 yılı itibari ile aidat borcu olmayan üyelere tapuları dağıtıldığını, inşaatın oturma ruhsatının 2016 yılından sonra alınabildiğini, henüz oturma ruhsatı alınmamış olmasına ve oturma ruhsatının geç alınmış olması nedeniyle davacının kira alacağı kaybı isteyemeyeceğini, davacı tapusunu aldığı halde evine girmediğini, evini kullanma hakkından kooperatif ile husumeti bulunduğu gerekçesiyle vazgeçtiğini, bilirkişi raporunda emsal kira bedellerinin eklenmediği gibi hesaplamalarda esas alınmış olan 300,00 TL ve 330,00 TL ‘lik kira bedellerinin herhangi bir somut dayanağı gösterilmediğini, davacının kooperatife borcunun eksik hesaplandığını, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/150E, 2013/50 K sayılı kararıyla davalı üyenin 2010 yılı itibariyle toplam 20.388,38 TL borcu olduğunun belirlendiğini, davalı üyenin kararın kesinleşmesinden sonra bir kısım ödeme yaptığını ancak ana para borcu 610,00TL olup gerisi faiz olması nedeniyle yapılan ödemeler faiz ve anapara olarak ayrılması gerekirken böyle bir ayrım yapılmadan daha az borç çıkarıldığını, davacının 2010 yılından sonraki dönemlere ilişkin hiçbir aidat ödemediğini, bu hususun incelenmediğini, kooperatifin defter ve kayıtlarında davacının ödemediği ve genel giderlere katılmadığı harcama dökümleri açıkça ortadayken bilirkişi defter incelemesi yapmayarak sadece dava dosyasını esas aldığını, bilirkişi faiz borcunu yıllık % 5 oranını olarak hesapladığını, oysa ki icra takibinde ve davadaki taleplerinin yıllık % 9 olduğunu, bilirkişi raporuna göre ortaklardan …’nın 66.290,00 TL, …’in 66.890,00 TL, …’nın 69.265,00 TL ödediğini, davalı üyenin yanlızca 45.952,00 TL ödediğini, davacının borcu 15.000,00 TL iken yalnızca 2.507,58 TL aidat ve alt yapı borcuna hükmedilmesi gerçekle bağdaşmadığını, davacının ödemesi gereken 1.600,00 TL’lik elektrik alt yapı bedelini ve 2010 yılında ödenmesi gereken 1.300,00 TL’lik kanalizasyon alt yapı bedelini de ödemediğini, bu ödemelerin yapılmadığı defterlerde ortada iken bilirkişinin ödeme yapıldı olarak kabul ettiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Katılma yoluyla asıl davada davacı/birleşen davada davalı … vekili, dava dilekçesinde ve bilirkişi raporuna itirazlarında belirtildiği üzere 2013 Kasım ayında tapu devri yapılmış ise de müvekkiline anahtar devrinin dairedeki eksiklikler nedeniyle yapılmadığını, 24.06.2007 tarihli genel kurulunun 12. maddesinde konutların tutanakla teslim edileceği, 28.06.2009 tarihli genel kurul tutanağının 15. maddesinde de E bloktaki konutların bir kısmının 2009 tarihinde teslim edilmiş olduğunun ortada bulunduğunu, müvekkilinin 2012 Temmuz-2014 Ocak dönemine ait yaptığı ödemelere ait belgelerde apaçık hangi dönemlere ait ödemeler olduğu kayıt altına alındığını, buna rağmen kooperatifin müvekkilinin yaptığı ödemeleri 2010 Mart- 2012 Haziran ayına mahsup etmesi ve kayıtlarına bu şekilde geçirmesi nedeniyle bakiye alacak çıktığını, trafo bedeli ve su alt yapı bedeline ilişkin 18.04.2010 tarihli genel kurulun 12. gündem maddesi esas alınarak 2010 yılı Mayıs ayında ödenmesi gerektiği kabul edildiğini ve bu şekilde faiz hesabı yapıldığını, kooperatif defter ve kayıtlarının da bu konuda incelenerek üyelerin hangi tarihte ve şartlarda ödeme yapıldığının esasa alması gerektiğini, 13 Mart 2011 tarihli genel kurulunun 6. maddesinin c bendinde elektrik ve su alt yapı bedelleri divan başkanı tarafından görüşülmeden geçildiğini, bu durumda pek çok üyenin ödeme yapmadığını, bu nedenle de faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek davalı/davacı kooperatifin istinaf talebinin reddine, aksi halde dosya içinde belirtmiş oldukları hususlar doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Asıl dava, kooperatif ortağının adına tahsis edilen dairenin geç teslimi nedeniyle uğradığı kira kaybı zararının tahsili istemine, birleşen dava ise kooperatifin ortağından aidat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle asıl davanın tamamen, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Asıl davada, davacı vekili, müvekkiline tapusu devredilen E bloktaki dairenin teslim edilmemesi nedeniyle kira kaybına uğradığını ileri sürerek, 2007 yılından dava tarihine kadarki kira kaybı alacağının tahsilini talep etmiş, birleşen davada da davacı kooperatif, davalı ortağın eksik aidat ödemelerinde bulunduğunu ileri sürerek, davalı ortak hakkında başlatılan İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2014/1895E sayılı dosyasıyla ilgili olarak itirazın iptali isteminde bulunmuştur.
Mahkemece bilirkişi …’den alınan kök raporunda kooperatif tarafından 9 blok yapıldığı, A ve B Blok 2007/Temmuz ayında teslim edilmiş ise de davacının dairesinin bulunduğu E Blokun 2012/Temmuz ayında teslim edildiği, çevrede yapılan araştırmada Em-Ar sitesindeki konutların 2012 yılında rayiç kira bedelleri 300,00 TL, 2013 yılında 330,00 TL civarında olduğu, buna göre 2012/Temmuz-2013/Kasım arasında toplam 17 ay için 5.430,00 TL kira bedeli hesaplandığı, birleşen davada 10.10.2018 tarihli 1.600,00 TL elektrik altyapı bedeli(trafo), 20.07.2010 tarihli 1.300,00 TL su altyapı bedeli ile 2012/ Temmuz-20014/Ocak arası 7.600,00 TL aidat olmak üzere toplam 10.500,00 TL asıl alacak, 1.720,00 TL işlemiş faiz talep edildiği, 2009 ile 2013 yılları arasında yapılan genel kurul toplantılarında alınan kararlara göre davacı/davalı kooperatif ortağının 2010/Mart-Nisan ile 2014/Ocak arasında 14.475,00 TL aidat, 1.600,00 TL elektrik altyapı(trafo), 1.300,00 TL su/kanal altyapı bedeli olmak üzere toplam 17.375,00 TL ödemesi gerekirken, davacı kooperatifin cari hesap ekstresi ile noterde onayla 2013 ve 2014 yıllarına ait yevmiye defterleri ile davacı/davalı ortağın ibraz ettiği belgeler üzerinde yapılan incelemeye göre 2010/Eylül- 2012 Nisan arasında toplam 15.387,00 TL ödeme yaptığı, davacı/davalı kooperatif ortağının 1.988,00 TL anapara borcu bulunduğu, takip talebinde % 9 gecikme faizi talep edilmiş ise de 28.06.2009 ve 24.06.2012 tarihli genel kurul toplantısında ödemeyen aidatlar için % 5 faiz uygulanmasına karar verildiği için aylık % 5 faiz uygulanmasıyla 520,00 TL’de faiz alacağı tespit edildiği, davacıya konutunu teslim alması için keşide edilmiş bir ihtarname gönderilmediği veya konutunu teslim almaktan kaçındığına dair herhangi bir tutanak düzenlenmediği hususlarını belirtilmiştir.
Kök rapora itirazlar üzerine Yrd. Doç. Dr. …’un da dahil edilmesiyle heyet halinde düzenlenen ilk ek bilirkişi raporunda, elektrik ve su alt yapı bedellerinin 2010/Mayıs ayında ödenmesi gerektiği, aidatların ise 2012/Temmuz ile 2014/Ocak aylarını kapsayan döneme ait bulunduğu, cari hesap şeklinde işleyen bir borç/alacak ilişkisi söz konusu olduğu halde talep şekline göre 2012/Temmuz ayından önceki aidat borçlarının ödenmiş olması gerektiği, oysa gerçeğin böyle olmadığı, 2012/Temmuz ayından önceki dönem için aidat talep edilmemesinin bu aydan sonra yapılan ödemelerin önceki borçlara mahsup edilmesinden kaynaklandığı, 2012/Temmuz-2014/Ocak aylarında borç 10.500,00 TL iken 8.337,00 TL ödendiği, 2.163,00TL eksik ödemede bulunulduğu, bakiye gecikme faizi ise 408,95 TL olduğu, 24.06.2007 tarihli genel kuruldaki konut teslimi kararı A blok ile ilgili olduğu, E bloku kapsamadığı, E bloktaki konutların tapu devri 20.11.2013 tarihinde yapılmış ise de anahtar teslimi yapılmadığı, kira tazminat hesabınını konutun mülkiyetinini devredildiği tarih değil, teslim edildiği tarih olarak esas alındığı, 2014 yılının açılış kaydına göre davacı/davalı … tarafından ödenen aidat miktarı 45.952,00 TL, …’nın 66.290,00 TL,…’in 66.890,00TL, …’nın 69.265,00 TL olduğu, bu farklılık 29.08.2008 ve 28.06.2009 tarihlerinde yapılan genel kurul toplantılarında belirlenen parasal yükümlülüklerin tutanağa yazılmamasının unutulmasından kaynaklandığı, anılan dönem için daha önce bir icra takibi(İzmir 19. İc. Müd. 2010/3922) daha yapıldığı, itiraz üzerine İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava kapsamında tartışılarak karara bağlandığı, anılan dosyada bulunan bilirkişi raporundaki ödenmeye göre bu sorunun genel kurulun gündemine alınarak tartışılması ve bir sonuca bağlanması gerektiği, genel kurul kararları doğrultusunda konutların bulunduğu bloklar peyderpey yapılıp ortaklara teslim edildiğine göre davacı/davalı açısından A,B ve C bloklardaki ortakların değil, E bloktaki ortakların emsal alınması gerektiği, davacıya ait konutun yer aldığı E bloktaki konutların 2012/Temmuz ayında ortaklara teslim edildiği, konutun teslim alınması için davacıya keşide edilmiş bir ihtarname bulunmadığı gibi davacının konutunu teslim almaktan kaçındığına dair herhangi bir tutunak da düzenlenmediği, konutların teslimi konusunda alınmış bir genel kurul kararına rastlanmadığı, konutların tutanakla teslim edildiği de iddia ve ispat edilmediği, davacının 2012/Temmuz ile 2013/Kasım aylarını kapsayan önem için 5.430,00TL kira tazminatı isteyebileceği, ancak 5.000,00TL talep ettiği, birleşen dava yönünden ise de 2010/Mart ayına kadar olan parasal yükümlülükler daha önce icra takibiyle talep ve tahsil edilmiş olduğundan 2010/Mart ayı ile takip tarihi arasındaki sürece ait parasal yükümlülükler ve yapılan ödemeler esas alındığında davacı/davalı …’ın 1.988,00 TL ana para, 520,58 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu rapor edilmiştir.
İkinci ek raporda, … tarafından yapılan ödemeler yasal defterlere, anapara borcuna karşılık yapılmış ödeme olarak kaydedildiği, bu nedenle yasal defterlere göre hesaplama yapıldığı, yasal defterlerde aidat hesabına kaydedilen ödemelerin 2010/Şubat ayı ve öncesine ait borçları mahsup etmeyeceği, ilk raporda yapılan ödemelerin tamamı anapara borcuna mahsup edilerek davacı/davalının takip tarihi itibariyle anapara olarak 1.988,00 TL, faiz olarak 520,58 TL borçlu olduğu hesaplandığı, itirazlar üzerine yapılan incelemede 2013/Mayıs ayında 4.851,650 TL ödeme yapıldığı, bunun 4.675,00 TL’sinin anapara borcuna, 176,50 TL sinin ise faiz borcuna mahsup edildiği, buna göre ana para borcu 2.163,00 TL’ye yükselirken, faiz borcu 408,95 TL’ye düştüğü, buna rağmen 12.01.2017 tarihli ek raporun sonuç kısmında sehven kök rapordaki miktarın yazıldığı, oysa ki davacı/davalının bakiye 2.163,00 TL anapara, 408,95 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu, ana sözleşmenin 23/6 maddesine göre ortaklardan tahsil edilecek aylık taksitlerin tutarı ile ödeme şartları ve gecikme halinde uygulanacak esasları belirleme yetkisi genel kurula ait olduğu, bu nedenle talep edilen oran üzerinden değil genel kurulca belirlenen oran üzerinden faiz hesabı yapıldığı, ödemeler yönünden ortaklar arasında fark oluşmuş ise bu sorunun genel kurul toplantısında görüşülerek çözüme kavuşturulması gerektiği, kira tazminatının hesabında konutlarda fiilen oturulmaya başlanan tarih esas alındığı, kira tazminatının rayiç değere göre hesap edildiği belirtilerek kök ve ek rapor tekrar edilmiş, sadece kök rapordaki anapara ve faiz hesabının doğru olmadığı, ilk ek raporda ise doğru hesaplama yapıldığı halde sonuç kısmında sehven kök rapordaki miktarın yazıldığı açıklanmıştır. Mahkemece asıl dava yönünden kök ve ek raporlara itibar edilerek asıl davanın kabulü ile 5.000,00 TL kira kaybı alacağının tahsiline, birleşen davada ise kök rapordaki hesaplamaya itibar edilerek 1.987,00 TL asıl alacak ile 520,58 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline, kabul edilen alacağın üzerinden % 20 icra inkar tazminatına, reddedilen alacağın % 20’si üzerinden kötü niyet tazminatına karar verilmiştir.
Yargıtay 23. H.D’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere diğer üyelerin konutları tamamlanıp teslim edilmiş ise davacı ortağın da dairesinin bitirilip teslimini isteme hakkı vardır. Kooperatifin diğer üyelerden davacı ile aynı konumda olup, kooperatife borcu olduğu halde dairesini teslim alıp yararlanmaya ve kira geliri elde etmeye ya da kendisi oturarak kira giderinden kurtulmaya başlayan üyelerin varlığının tespiti halinde eşitlik ilkesi uyarınca davacı ortağın da aynı süre zarfında kira bedeli talep hakkı doğacağının kabulü gerekir.(Yargıtay 23. H.D’nin 14.03.2016 tarih 2015/5324E, 2016/1600K).
Somut olayda asıl davada davacı/birleşen davada davalı …’ın davalı/davacı kooperatif ortağı olduğu, kendisine tahsis edilen ve tapuda devredilen taşınmazın E blokta bulunduğu, A ve B bloklar 2007 tarihinde bitirilip teslim edilmiş iken davacı/davalının konutunun bulunduğu bloktaki konutların 2012/Temmuz ayında teslim edildiği, tapunun teslim edilmesiyle kooperatifin konutu teslim etme borcunun sona ermediği, anahtarın teslim edildiği veya ortağın teslimden kaçındığına dair ihtarname veya benzeri bir delil sunulmadığı için dava tarihi itibariyle fiilen davacıya teslim edilmeyen konut nedeniyle davacının mahrum kaldığı kira bedelini ödemesi gerektiği, bilirkişilerce yapılan emsal kira bedeli araştırmasının dosya kapsamına, günün ekonomik koşullarına uygun ve makul olduğu böylelikle bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının konutların diğer ortaklara fiilen teslim edildiği 2012/Temmuz ile 2013/Kasım(dava tarihi) aylarını kapsayan dönem için 5.430,00TL kira tazminatı isteyebileceği, mahkemece taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL’ye hükmedilmesinin doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Davacıyla aynı konumdaki bazı ortakların davacıdan daha fazla ödemede bulundukları tespit edilmiş ise de bilirkişi raporunda bu durumun genel kurulca alınacak kararla denetlenebileceği, davacının ödenmemiş 2.163,00 TL ana para ve 408,95 TL gecikme faizi borcu bulunduğu denetime elverişli bir şekilde hesaplanmakla davacıya da konut teslimi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Davacı/davalı kooperatif ortağı 28.06.2009 tarihli genel kurul toplantısında E bloktaki bir kısım dairelerin teslim edildiğinin belirtildiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de söz konusu tutanakta bu yönde açık bir ifade bulunmamaktadır. Yine taşınmazın oturma izninin fiili teslimden sonra alınmış olması sonuca etkili değildir. Zira diğer ortaklar fiili teslim üzerine konuttan yarlanmış, davacı/davalı ortak yararlanamamşıtır. Taraf vekillerinin asıl dava yönünden yaptığı itirazlar kök ve ek bilirkişi raporlarında detaylı bir şekilde karşılanmış olması nedeniyle asıl davaya yönelik tüm istinaf itirazları reddedilmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan incelemeye gelince İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2014/1895 E sayılı takip dosyasında 20.07.2010 tarihli 1.300,00 TL su altyapı bedeli, 10.10.2008 tarihli 1.600,00 TL elektrik altyapı bedeli ve 2010/Temuz ile 2014/Ocak arası 7.600,00 TL aidat olmak üzere 10.500,00TL asıl alacak, 1.720,10TL işlemiş faiz talep edilmiştir. Bilirkişi kök raporunda; 2010/Mart ayı ile takip tarihi arasındaki sürece ait parasal yükümlülükler ve ödemeler esas alınarak 1.988,00 TL anapara, 520,58 TL işlemiş faiz hesaplanmış, itiraz üzerine alınan ek raporda yasal defterlerde aidat hesabına kaydedilen ödemelerin 2010/Şubat ayı ve öncesine ait borçları mahsup etmeyeceği, ilk raporda yapılan ödemelerin tamamı anapara borcuna mahsup edildiği, itirazlar üzerine yapılan incelemede 2013/Mayıs ayında 4.851,650 TL ödeme yapıldığı, bunun 4.675,00 TL’sinin anapara borcuna, 176,50 TL sinin ise faiz borcuna mahsup edildiği böylelikle 2.163,00 TL eksik ödemede bulunulduğu, bakiye gecikme faizi ise 408,95 TL olduğu belirtilmesine rağmen raporun sonuç kısmında kök rapordaki ana para ve işlemiş faiz yazılmış, alının son ek raporda bu maddi hata açıklanarak 2.163,00 TL ana para, 408,95 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu tekrar edilmiştir. Yukarıda ayrıntısına yer verilen bilirkişi raporları denetime elverişli olup birleşen dosya yönünden ilk ek rapor ve ikinci ek rapordaki hesaplama birbirini teyit edip kooperatifin defter ve kayıtları dikkate alınarak ana para ve faiz ödemeleri ayrı ayrı dikkate alınarak sonuca ulaşılmış olmakla ek raporlarda belirlenen borç miktarına itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Mahkemece itirazlar üzerine alınan ve birbiriyle örtüşen ilk ek rapor ve ikinci ek rapordaki hesaplamaya neden itibar edilmediği açıklanmaksızın kök rapordaki (1.988,00 TL ana para, 520,58 TL işlemiş faiz) miktara hükmedilmesi doğru olmayıp Dairemizce birleşen davada kurulan hükmün, 2.163,00 TL ana para, 408,95 TL işlemiş faiz olacak şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. Bilirkişilerce takip talebindeki miktar ve faiz oranına değil, genel kurul toplantısında alınan kararlara göre ana para ve faiz miktarı belirlenmesi doğrudur.
Buna göre, asıl dava yönünden taraf vekillerinin tüm istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, birleşen dava yönünden ise davacı/davalı …’ın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı/davacı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun duruşma açılmasına gerek görülmeyerek HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının birleşen dava yönünden kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Birleşen dava yönünden davalı/davacı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinini 21.06.2018 tarih 2013/425E, 2018/659K sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN KALDIRILMASINA,
3-Asıl dosyada;
Davanın kabulü ile, 5.000,00 TL’si alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 85,40 TL’nin mahsubu ile 256,15 TL karar ve ilam harcının asıl dosya davalısından alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,40 TL harcın asıl dosya davalısından alınarak asıl dosya davacısına verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin asıl dosya davalısından, alınarak asıl dosya davacısına verilmesine,
Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1484 E. sayılı dava dosyasında;
Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davalı borçlu …’ın İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2014/1895 Esas sayılı takip dosyasına konu 2.163,00 TL’si asıl alacak ile 408,95 TL’si işlemiş faiz alacağı miktarına ilişkin itirazının iptali ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si miktarındaki 514,39 TL icra inkar tazminatının davalı borçlu …’dan alınarak, davacıya verilmesine,
Reddedilen alacağın %20’si miktarındaki 1.929,63 TL kötü niyet tazminatının davacı … Kooperatifinden alınarak, davalı …’a verilmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 175,68 TL harcın peşin alınan 208,70 TL’den mahsubu ile fazla yatan 33,02 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 175,68 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davalısından alınarak, birleşen dosya davacısına verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davacısından alınarak, birleşen dosya davalısına verilmesine,
Asıl dosya davacısı tarafından, asıl dosya ve birleşen dosya yönünden yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 157,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti dahil olmak üzere toplam 1.181,30 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.004,93 TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı, birleşen dosya davacısından alınarak, asıl dosya davacısı, birleşen dosya davalısına verilmesine, bakiye kısmın üzerinde bırakılmasına,
Asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı tarafından peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı tarafından asıl ve birleşen dosya yönünden yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 16,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 41,20 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 6,15 TL’sının asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısından alınarak, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısına verilmesine, bakiye kısmın üzerinde bırakılmasına,
Asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı tarafından peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davacı/davalı …’ın birleşen davaya yönelik istinaf itirazlarının reddine,
5-Davacı/davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı/davalı … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl davada davalı … Kooperatifi yönünden istinaf karar harcı olan 341,55 TL’den peşin alınan 42,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 299,17 TL’nin … Kooperatifinden alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Birleşen davada davacı … Kooperatifi tarafından yatırılan maktu istinaf karar harcının istek halinde … Kooperatifine iadesine,
9-İstinaf yoluna başvuran … Kooperatifi tarafından istinaf yargılaması nedeniyle yapılan 98,10 TL başvurma harcı, 60,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 158,60 TL istinaf yargılama giderinin istinaftaki haklılık durumuna göre 3,96TL’sinin davacı/davalı …’dan alınarak davalı/davacı kooperatife verilmesine, bakiye masrafın davalı/davacı kooperatif üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 08.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.