Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1470 E. 2022/272 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1470
KARAR NO : 2022/272

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
NUMARASI : 2017/1395 Esas 2018/1129 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.02.2022

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.11.2018 tarih 2017/1395 Esas 2018/1129 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 29.07.2017 tarihinde, müvekkiline ait ve dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araca davalı …’ya ait, dava dışı …’nın sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda karşı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkiline ait aracın sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin karşı aracın ZMMS sigortacısı olan davalı …’ne 26.09.2017 tarihinde başvuru yaptığı ve araçta oluyan değer kaybının ödenmesini talep ettiği halde ödeme yapılmadığını, müvekkilinin aracında oluşan hasarın giderimi için 3.516,45 TL masraf yaptığını, aracın serviste onarım gördüğü 7 gün boyunca müvekkilinin aracından faydalanamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla değer kaybı nedeniyle 3.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve davalı …’dan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL mahrumiyet zararına ilişkin maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline ve 200,00 TL ekspertiz masrafı olmak üzere toplam 3.300,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 12/07/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile, değer kaybı tazminatını 5.000,00 TL’ye, mahrumiyet zararını 700,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP :Davalı …, dava konusu değer kaybı, mahrumiyet ve ekspertiz bedeli adı altında istenen masraf ve giderlerin davalı sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece, dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda, davalı taraf araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı taraf araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kaza sebebi ile davacı aracında onarıma rağmen 5.000,00 TL miktarında 2. el piyasa değerinde azalış meydana geldiği, ayrıca davacı aracının onarım süresince kullanılmaması sebebiyle ikame araçtan dolayı 700,00 TL miktarında zararının oluştuğu, oluşan değer kaybı zarar miktarının ZMSS poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 5.000,00 TL araç değer kaybı bedeli maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 11/10/2017 tarihinden itibaren, davalı …’dan kaza tarihi olan 29/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 700,00 TL ikame araç bedeli maddi tazminatın kaza tarihi olan 29/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … Sigorta A.Ş. vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın kötü niyetle açıldığını, mahkemece sadece yanlı olarak düzenlenen bilirkişi raporu dikkate alınarak karar verildiğini, itirazlarının, beyanlarının, aracın kilometresi vb. durumların dikkate alınmadığını, davacıya ait aracın 214.815 km’de olduğunu, genel şartlardaki formülde 150.000 üzeri araçlar için farklı bir hesaplama yöntemi belirlendiğini, değer kaybının “0” olarak çıktığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ve ek-1 Değer Kaybı Hesaplama Tablosu’na göre değer kaybı hesaplaması yapılması gerektiğini, değer kaybının hesaplanması için gerekli belge bulunmadığını, bilirkişi tarafından aracın rapor tarihindeki piyasa rayiç bedelinin esas alındığını, oysa kaza tarihindeki piyasa değeri olan 39.000 TL’nin esas alınması gerektiğini, ikame araç bedelinin Genel Şartlara göre teminat dışı olduğunu, mahkeme tarafından belirlenen söz konusu maddi hasarın gerçeği yansıtmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, maddi zarara uğradığı iddia edilen aracın hasar gören kısımlarının hasar boyutları ve niteliklerine göre onarım yönteminin belirlendiğini, aracın zararına konu herhangi bir parça ve aksamının bulunmadığını, boya işlemsiz ve mini onarımla giderilebilen basit kaporta, plastik tampon, plastik çamurluk ve diğer plastik parça onarımlarının, Jant, lastik ve mekanik tüm parçalar, elektrik, elektronik, tüm hava yastıkları ile radyo/Cd/Navigasyon cihazları, cam, kilit, ve döşeme aksamlarındaki hasarların maddi zarar kapsamı dışında olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasına sebebiyet veren karşı aracın işleteni ile zorunlu mali sorumluluk sigortacısından, değer kaybı ve ikame araç bedeli istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, bir makine mühendisi ve bir trafik uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan alınan bilirkişi raporunda; davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın … İli … İlçesi … Caddesi üzerinde asfalt kaplama iki yönlü düz ve eğimsiz yol üzerinde seyir halindeyken, trafik ışıklı kavşakta kırmızı ışıkta beklediği, devamında yeşil ışıkta hareket ettiği esnada kendisine göre sol taraftaki caddeden gelen ve kırmızı ışık ihlali yapan sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin sol yan tarafına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sürücü …’nın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı, araçta meydana gelen hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, aracın önceki iki hasarı da değerlendirildiğinde kaza tarihindeki ikinci el rayiç değerinin 42.500,00 TL civarında olduğu, 01.06.2015 tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre araçta oluşan değer kaybının 1.930,95 TL olduğu, kaza sonrasındaki 2. el değerinin ise 37.500,00 TL olduğu, Yargıtay içtihatları doğrultusunda yapılan hesaplama uyarınca oluşan değer kaybı tutarının 42.500,00 – 37.500,00 = 5.000,00 TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihli 2019/40 E. – 202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 03.12.2020 tarih 2019/6271 E. – 2020/8104 K.)
Somut olayda poliçe tarihi olan 11.11.2016 tarihi itibariyle, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen hesaplama tekniğine göre değer kaybı belirlenmesi gerekir ise de, Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararından sonra bu hükümlerin uygulanması mümkün olmadığı gibi dava tarihinden sonra 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı olarak dikkate alınarak…. hesaplanır” ibareleri eklenmek suretiyle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına uygun şekilde bir düzenleme yapılmıştır. Böylelikle poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar, ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun her halükarda Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Eldeki davada da hükme esas alınan 28.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde, kaza tarihindeki piyasa rayiç değerine göre 5.000,00 TL değer kaybı belirlenmiş olup, mahkemece bu yönteme göre belirlenen değer kaybının hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, mahkemece ikame araç bedelinin yalnızca davalı işletenden tahsiline karar verilmiş olmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden istinaf karar harcı olan 389,36 TL’den peşin alınan 97,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 291,46 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı … Sigorta A.Ş’nin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16.02.2022