Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1401 E. 2022/421 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1401
KARAR NO : 2022/421

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25.12.2018
NUMARASI : 2017/225 E. 2018/1418 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ :15.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ :15.03.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.12.2018 tarih 2017/225 E. 2018/1418 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili,24.11.2015 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın, yaya olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinde geçici ve sürekli ış göremezlik durumu oluştuğunu, bakıcıya ihtiyaç duyduğunu, ayrıca SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL geçici ış göremezlik, 200,00 TL sürekti ış göremezlik, 100,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, 100,00 TL geçici bakıcı giderleri olmak üzere toplam 500,00 TL tazminatın davalının en erken temerrüt tarihinden işletilecek avan faizleri ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle ; SGK’ ca karşılanmayan tedavi gideri talebini 180,00 TL’ ye, geçici iş göremezlik talebini 7.795,92 TL ‘ye , geçici İş göremezlik süresine tekabül eden bakıcı zararı talebini 9.433,80 TL ye, sürekli iş göremezlik talebini 154.106,63 TL’. ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkil şirketin, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, maddi zarardan poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; davalının sigortalısı olduğu araç sürücüsünün, davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu, Ege Üniversitesi ABD raporuna göre %24,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 6 ay süreyle geçici iş göremezliğe neden olacak şekilde yaralandığı davacının geçici iş göremezlik süresi olan 6 ay için bakım ihtiyacının bulunduğu, meydana gelen kazada ceza dosyasındaki maddi vakıanın kabul ediliş şekline uygun olan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle dava dışı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, sürekli iş göremezlik tazminatının 154.106,63-TL, geçici iş göremezlik tazminatının 7.795,92 TL, bakıcı giderinin 9.433,80 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 180,00 TL olarak hesap raporunda tespit edildiği, davacıya SGK tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmediği, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 180,00 TL tedavi gideri, 7.795,92 TL geçici iş göremezlik bedeli, 9.433,80 TL bakıcı gideri ile 154.106,63 sürekli iş göremezlik bedeli olmak üzere toplam 171.516,35 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, maluliyet bilirkişi raporunun 2.sayfasındaki muayene kısmında “Yapılan fiziki muayenesinde; şahısta başka bir olaya bağlı olduğu belirtilen sol diz kapağı üstünde 4×0.2 cm.lik hipopigmente skar dokusu, tibia üst 1/3 ön yüzde 4.5×0.3 cm.lik hipopigmente skar dokusu saptandı, sağ diz fleksiyonunun 130 derece, sol diz fleksiyonunun 115 derece olduğu, yürüyüş bozukluğu olduğu tespit edildi”ğinin belirtildiğini, bu ifadelere karşın trafik kazası öncesindeki bu hastalığın mevcut maluliyetin ne kadarında etkili olduğu ve trafik kazasına dayalı maluliyetin ne kadar olduğunun ayrı ayrı belirtilmediğini, davacdaki mevcut maluliyetin dava konusu trafik kazası ile illiyet bağının da bulunmamasının söz konusu olduğunu, maluliyetin dava konusu kaza ya da öncesinde yaşadığı olaydan kaynaklı olup olmadığının belli olmadığına ilişkin 21.09.2018 tarihli itiraz dilekçelerinde Belirttikleri itirazları ve beyan ettkleri eksiklikler giderilmeden, hesap bilirkişisinden rapor alınarak, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiğini, öncelikle bu konunun Adli Tıp Kurumundan alınacak yeni bir maluliyet raporuyla incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca raporun yürürlükteki yeni Genel Şartlara uygun olarak hazırlanması gerektiğini, istinaf sebepleri olarak ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazanda yaralanmadan kaynaklanana , geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakım gideri ve SGK trafınadn karşılanmayan tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurulu’ndan veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen hesap raporuna ve hükme esas alınan raporda, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre meslekte kazanma gücündeki azalma oranı % 24.2 tıbbi iyileşme süresi 6 ay olarak belirlenmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı görülmektedir.Nitekim raporun alt kısmındaki not bölümünde de, talep edilmesi halinde bu yönetmeliğe göre rapor düzenleneceği belirtilmiştir. Maluliyet raporunun hatalı olması nedeniyle, hesap raporu da hükme esas alınamaz, Davaya konu poliçe tarihi 01.06.2015 tarihli Yeni Genel Şartlardan önce ise de, Yargıtay 4.Hukuk dairesi içtihat değişikliğine giderek, tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.Buna göre, ilk derece mahkemesince, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş maluliyet raporu alınmasından sonra, hesap bilirkişisinden rapor alınması gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeden, hükme esas olacak nitelikte deliler toplanmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Yeniden alınacak hesap raporunda, içtihat değişikliğinin de dikkate alınması gerekmetedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün olmamakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.12.2018 tarih 2017/225 E. 2018/1418 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15.03.2022