Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1398 E. 2022/161 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1398
KARAR NO : 2022/161

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.11.2018
NUMARASI : 2018/226 E. 2018/1138 K.
DAVANIN KONUSU : Hasar ve Değer Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ : 25.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.01.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.11.2018 tarih 2018/226 E. 2018/1138 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 12.12.2017 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/198 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda toplam zararın 22.807,19 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin davalıya başvurusundan sonuç alamadığını ileri sürerek, belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 3.000,00 TL hasar bedeli, 50,00 TL değer kaybı tazminatı ile 952,30 TL delil tespiti yargılama giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle hasar bedeli talebini toplam 23.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, kusur ve zararın ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sürücünün % 100 oranında kusuruyla kazanın meydana geldiği, aracın ağır hasarlı olduğu, pert total olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının gerçek zararının 45.5000,00 TL – 22.500,00 TL= 23.000,00 TL olduğu, tespit giderlerinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerektiği, dava tarihinde aracın pert totale tabi tutulacağının belli olmadığı, bilirkişi raporuyla değer kaybının oluşmayacağının ortaya çıktığı, davacının dava açarken değer kaybı talebinde bulunmakta haklı olduğu, bu nedenle davalı sigorta lehine pert total nedeniyle red vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmediği gerekçesiyle davacının hasar tazminatı davasının kabulü ile 23.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, değer kaybı bedeline yönelik tazminat talebinin aracın pert total işlemine tabi tutulması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusuru kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda hava durumu, yol şartları ve kazanın oluşumunu etkileyebilecek diğer hususların dikkate alınmadığını, kazanın kavşakta meydana geldiğini, kavşağa yaklaşırken sürücülerin dikkatli olması gerektiğini, davacıya ait aracı kullanan davacıya kusur verilmemesinin hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, kusur durumunun tespiti için İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınması gerektiğini, delil tespiti dosyasında alınan 24.12.2017 tanzim tarihli kök bilirkişi raporunda davacının aracının Tramer sorgulaması neticesinde 09.12.2012 tarihinde 1 adet kazaya karıştığı, ancak bu kayıt tarihi itibari ile yapılan sorgulamada SMB kayıtlarında eksper raporunun bulunmadığı hususlarının bildirildiğini, araçta meydana gelen hasar söz konusu kazayla uyumlu olup olmadığı konusunda önem arz edeceğinden bu husus irdelenmeden hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, bilirkişi tarafından pert hesaplaması yapılırken aracın uğramış olduğu hasar bedeli ile değer kaybı bedeli toplandığını, oysa ki Yargıtay ilamlarına göre yalnızca hasar bedelinin aracın 2. el piyasa rayicinden % 50 oranında fazla olup olmadığının hesaplanması gerektiğini, değişik iş dosyasındaki bilirkişi raporuna göre aracın onarılabileceğini, aracın pert işlemine tabi tutulmasının gerekmediğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar ve değer kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle aracının hasarlandığını ileri sürerek, hasar ve değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek aracın pert total sayılmasının ekonomik olacağı gerekçesiyle 23.000,00 TL hasar tazminatına hükmedilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kavşağa geldiğinde aracının el frenini çekerek trafik kurallarına aykırı ve tehlikeli bir şekilde aracını kaydırarak sağa dönüş yapmak istemesi neticesinde aracın sağ ön kısımlarıyla doğru geçiş yapmakta olan davacıya ait aracın ön kısımlarına çarptığı, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücünün % 100 oranda kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu kaza tespit tutanağına, hasarlı araç fotoğraflarına ve Google Earth üzerinden alınan olay yeri görüntülerine göre hazırlanmış olup, sigortalı araç sürücüsü tarafından imzalı maddi hasarlı kaza tespit tutanağında da olay bilirkişi raporundaki gibi tutanak altına alınmış olmakla davalı vekilinin kusur durumuna ilişkin isitinaf itirazları haklı değildir.
Bilirkişi raporunda araç hasar bedeli 22.807,19 TL, değer kaybı 700,00 TL olmak üzere toplam zarar 23.507,44 TL belirlenip bu miktarın aracın 2. el piyasa rayiç bedeli olan 45.500,00 TL’ye orantılandığında % 51,6’ya ulaşıldığı, aracın onarımının ekonomik olmadığı için pert total sayılması gerektiği belirtilerek aracın piyasa değerinden sovtaj miktarının düşülmesiyle 23.000,00 TL gerçek zarar tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda araç hasarına 700,00 TL’lik değer kaybı eklenerek çıkan miktarın aracın piyasa değeriyle orantılanması doğru değil ise de araç değer kaybının eklenmemesi durumunda 22.807,19 TL hasar bedeli ile piyasa rayiç değeri olan 45.500,00 TL orantılandığında % 50,12 oranına ulaşılmakta olup Yargıtay 17. H.D’nin 18.05.2016 tarih 2016/3196E, 2016/6047K sayılı kararında belirtildiği üzere hasar bedeli aracın 2. el rayiç değerinin % 50’sini aştığından pert total sayılması sonucu itibariyle doğrudur. Delil tespiti dosyasında alınan kök ve ek raporda aracın piyasa rayici yönünden bir inceleme yapılmamış, sadece araçtaki hasar incelenmiş olup delil tespiti dosyasındaki ek raporda belirtilen hasar miktarı ile eldeki dosyada alınan bilirkişi raporunda belirlenen hasar miktarı da aynı olduğu için delil tespiti dosyasındaki raporda aracın tamirinin ekonomik olacağına dair yoruma ulaşmak da mümkün değildir. Delil tespiti dosyasındaki kök raporda davacının aracının önceki tarihli hasar kaydı bulunduğu ancak ekspertiz raporu bulunmadığı belirtilmiş ise de yargılama sırasında davacıya ait araca ait önceki hasar dosyaları Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden istenmiş, bu kurumca davacıya ait aracın hasar kaydının bulunmadığı bildirilmiş olmakla delil tespiti kök raporundaki soyut ifade dışında aracın önceki hasarı kanıtlanamadığından bu yöndeki istinaf itirazı da haklı bulunmamıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.571,13 TL’den peşin alınan 394,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.177,13 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25.01.2022