Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1331 E. 2022/847 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1331
KARAR NO : 2022/847

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.02.2019
NUMARASI : 2017/1434 E. – 2019/116 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 31.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31.05.2022

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.02.2019 tarih 2017/1434 E. – 2019/116 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu çekici ve çekiciye bağlı dorsenin sağ şeritte seyirederken sol arka tekerleğinin kaplamasının yerinden çıktığını, bu esnada sol şeritte seyir halinde olan araçların kaplamanın üzerinden geçmesi ile çok araçlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davacı aracında ağır hasar oluşmasına sebebiyet verildiğini, kaza neticesinde Almanyada bulunan … tarafından düzenlenen 13.10.2017 tarihli bilirkişi raporu ile KDV dahil 9.972,21 Euro hasar tespit edildiğini, aracın rayiç değeri 5.300,00 Euro, hurda değeri 1.000 Euro olup pert total olarak değerlendirilmesi ve hurda değerinin düşülmesi ile zararın 4.300,00 Euro olarak belirlendiğini, yabancı plakalı araç zararı olması nedeniyle Alman rayiç değerlerine göre belirleme yapılması gerektiğini ileri sürerek 4.300,00 Euro maddi tazminatın davalı sürücü bakımından kaza tarihinden, davalı … şirketinden ise 18.11.2017 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/ A maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı TL olarak, ödenen bilirkişi ücreti 794,44 Euronun fiili ödeme tarihindeki Efektif Satış Kuru karşılığı TL olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … AŞ vekili, kabul manasına gelmemek kaydıyla poliçe limitinin 66.000,00 TL olduğunu, hasar dosyası oluşturulduğunu, kaza tespit tutanağının okunaksız olması nedeniyle ödeme yapılmadığını, davalı şirket sorumluluğunun kusur oranı ve zarar nispetinde olduğunu, olayın gerçekleşmesinde sigortalının kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, kazanın Düzce ili ile Hendek ilçesi arasında meydana geldiğini, yetkili mahkemenin Düzce veya Hendek Mahkemeleri olduğunu, yabancı plakalı davacı aracının yeşilkart olmadan ülkeye giremeyeceğini, Türkiye Motorlu Taşıt Bürosuna müracaatı gerektiğini, yabancı plakalı araç için gerçek kişilerin muhatap alınmasına gerek olmadığını, meydana gelen trafik kazasında talep edilen zararın oluşmayacağını, sigortaya yasal süre içinde başvuru yapılması halinde limit dahilinde sigortadan zararın karşılanacağını, kazada şahsi kusurunun olmadığını, davacı aracının çok süratli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluşumunda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, kullanımında bulunan aracın kaza tarihinde … Sigorta AŞ tarafından poliçe ile sigortalandığı, kaza tarihinin poliçe tarihlerini kapsadığı, hasar miktarlarının poliçe limitleri dahilinde olduğu ,aracın ticari vasıflı araç olması ve davalı … şirketinin yargı çevresinde bulunması nedeniyle mahkemenin görevli ve yetkili olduğu, karar tarihinde 1 Euro nun 5,96 TL olduğu da gerekçesiyle davanın kabulü ile 4.300 Euro nun davalı … dan kaza tarihi olan 07.09.2017 tarihinden davalı … şirketinden temmerrüt tarihi olan 18.11.2017 tarihinden 3095 sayılı yasanın 4 A md göre değişken faiz ile fiili ödeme günü Merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline, bilirkişi ücreti olarak ödenen 794,44 Euro nun fiili ödeme günündeki Merkez Bankası Efektif Kur karşılığı TL olarak yargılama gideri kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …, kazanın Düzce ili Hendek ilçesi arasında meydana geldiğini, Düzce veya Hendek mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki itirazında bulunmuş ise de mahkemece itirazının nazara alınmadığını yabancı plakalı araçların yeşil kartı olmadan dışarıya çıkmalarının yasak olduğunu, yabancı plakalı bir aracın kazasında sigorta şirketine izafeten Türkiye Motorlu Taşıt Bürosuna müracaat edilmesi gerektiğini, yabancı plakalı araçların zararlarından gerçek kişilerin muhatap alınmasına gerek olmadığını, zararın yurt dışı sigorta şirketinden talep edilmesinin yasaya göre olduğunu, kaza ile meydana gelen hasarın hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını, gerçeklerle bağdaşmadığını, Almanya şartlarına göre 2006 model arabaların çok düşük miktarlarda satın alınabildiğini, hasarla ilgili hangi parçaların değiştiğine dair parça faturası veya markası yazılı herhangi bir belge ibraz edilmediğini, davacının aracını Almanya’ya hemen götürerek bazı resimler çektiğini, Almanya’daki yasal haklarından yararlanıp hasar bedelini almasını söz konusu olduğunu, Almanya şartlarına göre 2006 model bir aracın ne kadar euro ettiğinin dahi soruşturulmadığını ve araştırılmadığını, Türkiye şartlarında hasar tespitinin yapılmadığını, Almanya ekonomik şartlarına ve buradan gelen belgelere göre değer biçilerek mağduriyetine sebep verildiğini, davacının kazadan sonra hemen Almanya’ya giderek orada tamirat yaptırarak istediği parçaları değiştirdiğini, 2006 model bir arabanın Almanya şartlarında dava değerinin 4.300 euro olmadığını, bu fiyatlara sıfır kilometre ya da sıfıra yakın vasıtalar alabildiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, Türkiye’de kaza yapan Alman plakalı aracın hasar bedelinin karşı aracın maliki- sürücüsü ile zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile 4.300 Euro nun davalı …’dan kaza tarihi olan 07.09.2017 tarihinden davalı … şirketinden temmerrüt tarihi olan 18.11.2017 tarihinden 3095 sayılı yasanın 4 A md göre değişken faiz ile fiili ödeme günündeki Merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Mahkemenin yetkisine itiraz ilk itirazlardan olup dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık cevap süresi içerisinde yetki itirazının ileri sürülmesi gerekir. Eldeki davada dava dilekçesi davalı …’a 26.12.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı … esasa cevap süresinden sonra 20.02.2018 tarihli dilekçesinde İzmir Mahkemelerinin yetkili olmadığını, kazanın meydana geldiği Düzce veya Hendek mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, mahkemece 03.04.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında “davalı …’ın yetki itirazının süresinde olmadığı ve usulüne uygun şekilde yetkili mahkeme bildirilmediği ve davalı … şirketinin bölge müdürlüğünün İzmir’de oluşu reddi gözetilerek yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı …’ın yetki itirazının süresinde olmaması nedeniyle mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının yetkiye ilişkin istinaf itirazı reddedilmiştir.
Almanya’dan alınan davacıya ait araç görülerek UTZF Motorlu Araç Bilirkişileri Araç Tekniği Mühendislik Bürosu tarafından düzenlenen 13.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacıya ait araçta kaza nedeniyle tek tek değiştirilecek parça ve işçilik ücreti açıklanarak tamir maliyetinin KDV dahil 9.972,21 EURO olduğu, aracın bu şartlarda tamirinin ekonomik olmayacağı ve pert-total kabul edildiği, aracın piyasa rayiç değerinin 5.300,00 EURO hurda değerinin 1.000,00 EURO olduğu, davacıya ait araçtaki zarar miktarının 4.300,00 EURO olduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan ATK raporunda, dava konusu kaza nedeniyle Almanya’dan alınan araç görülerek hazırlanan bilirkişi raporunda belirtilen hasarların durum ve miktarının kazanın oluş şekline ve alınan darbelere uygun olduğu, tamir maliyetinin KDV dahil 9.972,21 EURO olduğu, aracın bu şartlarda tamirinin ekonomik olmayacağı ve pert-total kabul edilmesi gerektiği, aracın piyasa rayiç değerinin 5.300,00 EURO hurda değerinin 1.000,00 EURO olduğu belirtilerek bu haliyle davacıya ait araçtaki gerçek zarar miktarı 4.300,00 EURO olarak belirlenmiş, mahkemece ATK raporu hükme esas alınarak raporda belirtilen zarar bedeline hükmedilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ATK raporunda Almanya’daki bilirkişilik bürosu tarafından yapılan hasar tespiti, araç fotoğrafları incelenip karşılaştırılarak sonuca varıldığı için ATK raporunun yeterli, dosya kapsamına ve kazanın oluş şekline uygun bulunduğu, mahkemece sadece yabancı bilirkişilik bürosu tarafından düzenlenen rapora dayalı olarak karar verilmediği, konusunda uzman bilirkişilere hasar bedeli konusunda gerekli incelemenin yaptırıldığı, 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi hükmüne göre, davacının Almanya’da yaşaması ve aracı Alman plakalı olup Almanya’da tescilli olması olması ve seçimlik hakkı gereği aracında oluşan zararının Almanya’daki piyasa değerlerine göre belirlenmesinin usul ve yasa ile Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, kazaya sebebiyet veren karşı aracın sürücüsü ve maliki olan davalının TBK 49. Maddesinde belirtilen haksız fiil hükümleri ile KTK 85. Maddesi gereğince davacıya ait araçta oluşan gerçek zararın tazmininden sorumluluğunun bulunduğu sonucuna varılmakla; mahkemece ATK raporu hükme esas alınarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalının istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’ın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 2.074,08 TL’den peşin alınan 519,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.554,68 TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.